MEDİKAL ASTROLOJİDE VAKALAR - 1

Hastanede çalışmakta olduğum için pek çok ilginç vakanın doğum haritasını gözlemleme şansı bulmaktayım. Bu vaka haritası bir kadına aittir. Kadın, sürekli Kadın Doğum birimine gelmekte ve görünmeyen varlıklardan hamile olduğunu iddia etmektedir. Son gelişinde ise kendini nehre atarak intihar etmiştir. Doğum günü 04.09.1995, tahmini saat 17.05, doğum yeri Eskişehir’dir.

Vakayı incelediğimizde;

*Ay, duygusal olarak kurduğumuz ilişkileri göstermektedir ve kişinin haritasında Ay hem duyguların kısıtlandığı Oğlak etkisinde hem de 12. Evdedir. Yöneticisi Satürn ise bilinçaltını temsil eden Balık burcundadır. Ay, kişinin manevi destekten çocuklukta ne kadar mahrum kaldığını göstermektedir. Ay- Şiron arasında psikolojik takıntılar veren 102’ derecelik biseptil açı vardır. Septil açılar psikolojik travmaların incelenmesinde kullanılır ve Biseptil en güçlüsüdür, tuhaf takıntılar getirir. Erken çocukluk döneminden kalan travmaların kişiyi etki altına alması söz konusu olabilir. Sevgisizlik ve aidiyetsizlik yaralarını kendince şifalandırmak için aslında var olmayan bir bebeği olduğunu iddia edebilir.

*Güneş, Zosma yıldızı ile kavuşumda. Jupiter ile kare açı yapıyor. Güneş – Jupiter karesi şişmanlık verebilir, kişi oldukça kilolu biriydi. Jupiter, alt karnı temsil eder. Zosma yıldızı; depresyon, mutsuzluk, kişinin kendini kurban rolünde hissetmesi, kayıplar yaşama, aşağılık kompleksi gibi manalara gelmektedir. Zorlu bir sabit yıldızdır. Başak, saflığın simgesidir, Meryem Ana’nın bakireliğini simgeler. Bu yıldız ile kavuşumunda ve akrebin evinde semboliği kötücülleşmiştir. Kavuşumda olduğu Venüs’ün, aynı zamanda da Şiron'un Satürn ile karşıtlığı Balık- Başak eksenindedir. Kişiyi intihara sürüklemiştir.

*Haritada Mars, Uranüs ve Neptün ile kare açıdadır. 12. Evdeki Neptün beyni ve bilinçaltını etkiler. Aşırı hassas, melankolik ve dalgındır. Halüsinasyonlar görür. Bağımlılıkları olan biri olabilir. Ani, tehlikeli davranışları vardır. İntihar etmeden önce ilaç kullanmış olabilir.

*Transitte, Uranüs -Mars kavuşumu olayın gerçekleştiği gün kişinin GAD’ından geçmekte ve Koç’un düşünmeden karar alan, fevri, çocuksu yanını tetiklemektedir. Mars, Gad’ının doğal yöneticisidir ve bir tamamlanma sürecini göstermektedir. Aynı zamanda transit Mars, kişinin Mars’ına karşıttır ve Şiron’una 150’dir. Psikolojik sorunlar, derinlerde yatan travmalar aniden tetiklenmiştir. Şiron – şiron(scheat) karşıtlığı da kişi için bu dönemde oldukça zorludur.

*Transit Neptün kişinin Güneş’ine karşıttır. Akıl dalgınlığı, kendini kandırma ve Jupiter Yay’ın da tetiklenmesiyle gelen hayalcilik, intiharlar yaşatmıştır.

*Transit Satürn ve Plüto kişinin 12. Evinden geçmektedir. Satürn’ün 12. Evden geçerken psikolojik sorunlar, ruhsal baskılanmalar yaşattığını hatırlayalım. Plüto ise Neptün’e dokunup Mars’ına kare yaparak bilinçaltındaki kimlik bunalımını allak bullak etmiştir.

*Kişi, intihardan ölmeden kurtulmuştur. Benliğine odaklanmayı bırakıp başkalarıyla bir bütünlük yakalayabilirse ve deneyimlerle, farkındalıklarla egosundan sıyrılabilirse bir nevi hayatı daha güzel hale gelebilir. Zorlu transit açıları ilerleyen zamanlarda aşmasını diliyorum.

Sevgilerle;

Karma Astrolog İnci Gücen

MERKÜR RETROSU 5 - 28 MART 2019

Zihin; tam da konunun odağı olduğu yerden, suyu bulandırmadan, yavaşça yüzerek uzaklaşıyor. 

Retro; bizler yeryüzünden gökyüzüne bakarken, gezegenler yavaşladığında sanki 'geriye gidiyorlarmış' gibi görünmelerine denilmektedir. Tabi ki gezegenler evrensel sistemde yörüngelerinden sapmadan ilerlemektedirler fakat yavaşladıklarında güç kaybederek enerjileri içe dönmektedir. 

Merkür, 19 Şubat'ta gücünü kaybetmeye başladı ve 5 Mart'ta retro hareketine başlayacak. Bu dönemde yaşanabilecek etki ve enerjilere farkındalık geliştirebilirsek süreci olumlu atlatabileceğiz.

Öncelikle, Merkür geri hareketine Şiron ile kavuşumda olarak başlayacak ve retro biterken Neptün ile kavuşacak.

Merkür retrosu Balık burcu etkisiyle yaşanacak. (Güneşi Balık olanları daha çok etkilerken, hatırlatmakta fayda var ki hepimiz doğum haritamızda 12 burcu birden taşırız, hangi ev yerleşiminde balık var ise o konularda retro enerjisini yaşayacağız.) Balığın derin, yeryüzüne adapte olamayan, esas konudan sapan yoğun enerjisi hepimizi etkisi altına alacaktır. Eski günleri düşüneceğiz, aydınlık aklımıza dolacak ve hiç fark etmediğimiz nedenleri - çözümleri görebileceğiz. Fakat önemli konu; neden öyle yaptım? Neden şunu demedim? Neden bana böyle yapıldı? gibi düşüncelere kapılıp kurban psikolojisine girmemek olacaktır.

Uranüs Boğa Afet Günlükleri - Zırhını Parlatıyor Zaman

Beklenmedik değişimin, dönüşümün gezegeni Uranüs, 8 yıl sonra burç değiştirerek 15 Mayıs 2019 tarihinde sabit bir burç olan Boğa’ya geçiş yapıyor. Daha önce Uranüs geçişini uzun uzun ve burçlara göre anlatmıştım, şuradan okuyabilirsiniz; https://incininyildizi.blogspot.com/2018/05/uranus-gecisi-2018-2025.html

Unutmayın ki, Boğa toprak elementidir ve doğayı sever. Uranüs gibi sarsıcı bir gezegen buraya yerleştiğinde yeryüzü harekete geçecek, dile gelecek ve sarsılacaktır. Dünya çapında büyük depremler duyabiliriz. Ama ne yazık ki depremler yalnızca fiziksel olmayacaktır. Maddi ve ruhsal açıdan da sarsılacağız. Bağlı olduğumuz dünyevi değerlerin gelip geçici olduğunu anlamak için ruhlarımızın bunu deneyimlemeye ihtiyacı var belli ki.

Uranüs daha önce Boğa burcuna 1936 yılında geçmiş ve 7 yıl boyunca burada kalmıştır. Bu süreçte; 

*1936 Ketta Depremi (Pakistan) - 7.8 

*04 Ocak 1939 Concepcion Depremi (Şili) - 8.3 (Uranüs Güney ay düğümü kavuşumu - Mars karşıtlığı, 14 derece, Menkar sabit yıldızı)

*26 Aralık 1939, Erzincan Depremi (Türkiye) - 7.9 (Uranüs 18 derece Boğa, Rucha sabit yıldızı. Mars Balık 23 derece, Markab sabit yıldızı)

Önümüzdeki 7 yıl boyunca Uranüs Boğa sürecinde depremlerin ve doğa olaylarının tetiklenebileceği tarihler;

*1 Mayıs 2019 (Uranüs 3 derece, Sheratan sabit yıldızı) 

*7 Temmuz 2019 (Güneş tutulması sonrası. Merkür S konumda, Mars Uranüs kare, Sirius Güneş kavuşumunda)

*Ekim 2019 (Uranüs-Mars 150'liği)

*24 Kasım 2019 (Uranüs - Mars karşıtlığı, Sheratan sabit yıldızı.)

*21 Ocak 2021 (Mars - Uranüs - Ay kavuşumuna, Satürn -  Jupiter kova karesi. Plüto İstanbul ili için aktif. Haritadaki kombinasyonlar 1936 İstanbul kar fırtınası haritasına benzemektedir. Büyük bir hava olayı yaşanabilir. )

*5 Temmuz 2021 (Uranüs 14 derece - Mars ve Satürn'e T-kare, Mirach sabit yıldızı)

*18 Kasım 2021 (Uranüs -Mars karşıtlığı, 12 derece)

*4 Mayıs 2022 (Uranüs - Mars balık 60'lığı, 12 derece)

*2 Ağustos 2022 (Mars, Uranüs, Kuzey Ay Düğümü kavuşumu 18 derece, Satürn karesi, Rucha sabit yıldızı.)

*26 Haziran 2023 (Mars - Uranüs karesi, 21 derece, Botein ve Rana sabit yıldızları)

*12 Kasım 2023 (Mars - Uranüs karşıtlığı, Botein ve Rana sabit yıldızları)

*9 Mart 2024 (Mars - Uranüs karesi, Rucha sabit yıldızı)

*15 Haziran 2025 (Uranüs - Mars karesi, Miram sabit yıldızı)

19 ŞUBAT 2019 DOLUNAY'I - PRAGMATİK DENGELER

Takvimler 19 Ocak 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 18.53'ü gösterdiğinde, göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecek ve Dolunay'ı meydana getirecekler.

Dişil ve eril enerjinin karşı karşıya geldiği bugünlerde, duygular ve mantık çatışır, ruhumuz sıkışıyor gibi hissedebiliriz. Rahatlamak için Moon Mantra dinlemenizi öneririm. Ayrıca unutmayalım ki Dolunay'lar gözlere şifalıdır, parlaklığını uzun uzun izleyebiliriz.

Gökte ne varsa;

*Ay Başak burcunda, ufuk çizgisinin hemen üstünde yani 12. evde 1 derece ve Güneş 6. evde, Balık burcunda, 1 derece. Ay, kraliyet yıldızı Regulus'un enerjisini yeryüzüne yansıtıyor.

*Baskın element toprak ve aklı, iletişimi simgeleyen hava elementi hiç yokken, almuten Merkür.

*Anın yükseleni Başak ve yükselen yöneticisi Merkür, Neptün ile kavuşum halinde. Achernar Sabit yıldızının enerjisini yeryüzüne yansıtıyor.

*Merkür gibi Venüs de zararlı olduğu burçta, Oğlakta Güney ay düğümüne doğru yol alırken Satürn ve Plüto ile beraber. Aynı zamanda Mars da zararlı olduğu konumda, Boğa'da.

*Şiron -  Ay 150'liliğini de unutmamak gerek.

Yeryüzündeki de odur;

Geceyi aydınlatan Ay, fazlalıkları adeta yüzümüze çarpıyor. Zihnimizde birikmiş tortular, soyut ve somut vadesi dolmuş ne varsa artık hayatımızdan çıkması gerekiyor. 

Kim ve ne, nerede, ne kadar verimli? Biraz bunu sorguluyoruz, kendimiz dahil. Kimin hayatında, hangi roldeyiz? Hayatımızdakiler bize ne katıyor? İşimiz bize, biz oraya uygun muyuz?

Biraz pragmatizm dolu bir dolunay mı ne?

Bazılarımız ise hak ettiğimiz maddi- manevi değerlere bu dolunay günlerinde kavuşuyoruz. Maddi olarak harcamalarımızı kısmanın ve kaynaklarımızı verimli kullanmanın önemini anlıyoruz. 

Bu dolunay enerjisini, hazır Merkür- Neptün kolkola iken ilham ışığıyla sanata yansıtabiliriz. Yardımlarda bulunarak içimizdeki sevgiyi besleyebilir ve salt sevgiyi kendimize çekebiliriz. 

Sürüncemede kalmış devlet işlerimizi, maddi sorunlarımızı, davalarımızı, iş yeri ile ilgili problemlerimizi halledebiliriz.

**

Belki de bugünlerde içinizden; verdiğiniz değeri, yaptığınız fedakarlıkları, aldığınız karşılıkları düşünüp duruyorsunuz. Bir kurban bilincine giriyor, bir eksik hissediyorsunuz. Kandırılmış, kullanılmış, oyunlarla, taktiklerle bir şeyleri yapmak zorunda kalmış gibisiniz.

DANIŞMANLIK

Danışmanlık hakkında fikir sahibi olmak için dilerseniz önce 'Astroloji Nedir?' adlı yazımı okuyabilirsiniz.

Danışmanlık süreci;

Danışmanlıklar zoom platformu üzerinden online olarak yapılmakta ve kaydedilerek seans sonu size ulaştırılmaktadır. 

Danışmanlık Türleri:

*Doğum Haritası(Kişilik) Analizi

*Öngörü

*Sinastri (ilişki ve uyum) Analizi

*Çocuklar için Astroloji

*Tek Soru Danışmanlığı 


Danışmanlık Formu için tıklayabilirsiniz.

URANÜS & MARS KAVUŞUMU - 13 ŞUBAT - KESKİN VİRAJA SON SÜRAT

Bir anda, sanki bir şok gibi, şimşek çarpması, bir elektrik sıçraması.. Bam diye!

Öyle günlerden geçiyoruz ki göklerde içgüdülerin, yaşam enerjisinin, eril yönümüzün gezegeni Mars, ani olaylar yaratan Uranüs enerjisi ile kavuşuyor. Hem de öyle sıradan bir yanyana geliş değil bu. İkisi de krizli anaretik derece 29’da. Mars, çok güçlü çünkü yönettiği Koç enerjisinde. Uranüs ise güçsüz olduğu Boğa enerjisine geçmek üzere.

Şimdi gelelim bizleri nasıl etkileyeceğine... Hepiniz farkındasınız, bir süredir huzursuz içimiz. Gergin, tedirgin ve mutsuz. Her an bir şey olacak gibi, içimizde bir yerden lavlar püskürüyor. Bu yoğun enerji patlamak için 13 Şubat’ı bekliyor.

Tartışmalar, kavgalar, sosyal medya krizleri, kazalar, yangınlar, uçak kazaları (ki yaşandı..), depremler, salgın hastalıklar, migren, tansiyon, kalp krizleri, panik atak, depresyon, askeri çatışmalar, elektrik yangınları bu dönemde meydana gelebilir.

Bu süreci bireysel bazda nasıl yönetebiliriz?

*Eril enerjinin en büyük yönetimi spordur. Biraz hareket ederek,

*Bol bol ıhlamur ve lavanta çayı içerek, ılık duşlar alarak,

*Size iyi gelen kokular sıkarak, tütsüler, mumlar yakarak,

*Size durduk yere sataşan veya sinirinizi bozan kişi veya durumlara karşı soğukkanlı kalarak,

*Aklınıza gelen kelimelerin cümlelere döküldüğünde çığ gibi büyüyeceğinin farkında olarak,

*Kazalara ekstra dikkat ederek, yavaş araba kullanarak,

*Kesici, delici aletlerle uğraşmayarak,

*Yangın riski olan her şeyden uzak kalarak,

*Teknolojik cihazların bakımından emin olarak,

*Kadın ve çocukların güvenliğinden emin olarak,

*Elektrik çarpmaları ile ilgili önlem alarak.

Bu dönemin güzel yanı, doğum haritanıza göre yaşayacağınız gelişmelerden birinin ani farkındalık veya ani heyecanlar olmasıdır. Çözümünü bulamadığınız bir konunun cevabı aklınıza doluverir, coşkusuna kapılırsınız. O coşkunun enerjisi ile ani kararlar almamaya, sizi kızdıran farkındalıklara karşı da fevri çıkışlar yapmamaya ve dengede kalmaya çalışın. Bu sürecin en iyi yönetimi ‘DENGE’dir.

Ve unutmayın, evrende her şey mükemmeldir ve olması gerektiği gibi ilerler. Önemli olan yaşananlara hangi tepkiyi vermeyi seçtiğimizdir.

‘Kontrol edemediğin içgüdün kaderin olur.’

SİNASTRİ - Ruh eşim mi? Ruh ikizim mi?

Sinastri, ‘ilişki uyumu’ ile ilgili analize verilen genel isimdir. Yeryüzünde 12 tip insan yoktur, bu nedenle ben A burcuyum o B, uyumlu muyuz? gibi bir soru da çok mantıksız ve yüzeyseldir. Herkesin A ve B burcu Güneş burçlarıdır. (Yani mesela şu an Şubat’tayız, Güneş de Kova’da ilerliyor gibi) fakat doğum haritamızda diğer gezegen konumları da çok önemlidir. Unutmayın, hepimiz biricik ve tekiliz.

İki kişi arasındaki uyumu Ay, Venüs, Merkür, Mars gibi gezegenlerin doğum haritamızdaki yerleşimlerinden, kadersel görünümleri Ay Düğümleri’nden, evlilik, iş ortaklığı, bir kadının kimden çocuğu olacağını ve nasıl bir evlilik yapacağını, ruh eşi – ruh ikizi gibi hesaplamaları Juno kombinasyonlarından görebiliriz. O kişiyle neden karşılaştığımızı, karmik bir hesabımızın olup olmadığını, bize ne gibi şeyler yaşatabileceğini, hayatımıza neler katacağını Sinastri ile hesaplayabiliriz.

Evliliklerin, doğumların koruyucusu, Zeus'un eşi, Juno (Hera) Baş Tanrıçadır. Aphrodite'den sonra gelen en güzel kadındır, herkesin gözü onda olsa da her daim sadıktır, kendisini eşine adamıştır. Gazabı kuvvetlidir, kıskançtır, evlilik onun için kutsaldır. Eşinin onu aldatmalarına ve tüm zorluklara göğüs geren, kendini bilen, güçlü bir kadındır. Adına 13-14-15 Şubat'ta Roma'da Lupercalia festivalleri düzenlenmiştir.

Bedenlenmeden önce ruh ikizimiz bizimle bir bütündü ve başka bedenlerde başka hayatlara doğru yol almak için yeryüzüne ayrı ayrı indik. Ruhumuzun bir yarısı bir şeyleri deneyimlerken diğer yarısı bambaşka şeyleri deneyimleyecek ve böylece karşılaştığımızda bir bütünü oluşturabileceklerdi.

İkiz ruhların gözle görülür derecede uyumu, ruhsal ve duygusal derinliği tüm ilişkilerden daha farklı ve özeldir. Bu iki farklı hayatı yaşamış iki zıt kutup; birbirlerine evrensel sevgi, büyük sadakat ve gerçek tutku ile bağlanır ama amaç ruhsal yüzleşme ve bütünleşmedir. Yeryüzünde sadece farkındalığı çok yüksek olan ve hayat sınavlarını tamamlamak üzere olan ruhlar, ikiz ruhlarına rastlayacak kadar şanslılardır.

Bu demek değildir ki ikiz ruhumuz bizi harikalar diyarında, pembe panjurlu rüyalarda yaşatacak. O, bizi eksik yönlerimizle yüzleştirerek deneyimler yaşatacak ve olgunlaşmamızı, büyümemizi sağlayacaktır. Aklımıza dolan aydınlığı ile farkındalığımızı hayli yükseltecektir.

Yeryüzünde ruhsal frekansımıza benzeyen kişileri hayatımıza çekeriz. Çok benzer frekansa sahip olduğumuz ruhlar ise ruh eşlerimizdir. Onlarla bütünlük yaşamayız, spiritüel bağlılık duymayız, zıtlıklarından dersler çıkartmayız, bizimle benzer oldukları için birbirimizin yaşamlarına kolay adapte oluruz. Evrensel düzeyde bir bağlılık yerine güzel bir aşk yaşarız.

Esasen hayatımıza giren herkes bize bir şeyler öğretmek için karşımıza çıkar. Görevini tamamlayan ruhlar ise hayatımızdan zamanı gelince giderler. Kimi bizi içimizdeki öfke ile yüzleştirir, kimi büyük konuşmalarımızla, kimi değer duygumuzla. Önemli olan ruhumuzu tanrısal bilince doğru temizlemektir. 

Şubat ayının yansıttığı Kova enerjisi der ki; 'Tüm insanlığı, evreni sevmeli ve her şeyi sevgi ile kabul etmeliyiz. Sınırsız ve evrensel sevgi; gerçek, salt sevgidir. Ancak kendini seven ve bilen insan bir başka ruhla gerçek anlamda bütün olabilir. Aşk, ruhun özgürleşmesidir. Taktiksiz, yalansız, kalıpsız olmalıdır. Karşındakini olduğu gibi kabul etme olgunluğuna erişmeli ve tüm duygular akışta kalmalıdır.' 

Sevdiklerinize sımsıkı sarılın. Sevgi ve bütünlük duygusunu önce kendi içinizde bulmanız dileğiyle.

5 ŞUBAT 2019 YENİAY'I - GÖKKUŞAĞI'NIN ALTINDA

Takvimler 5 Şubat 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 00.03'ü gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş bir araya gelecek, YENİAY'ı meydana getirecekler.

Şubat ayına güzel bir yeniay ile başlıyoruz. Yeni aylar başlangıç enerjisidir, haritamızda hangi evde gerçekleşiyorsa o konuda yepyeni adımlar atarız. Fakat Ay daha sonraki günlerde büyümeye başlayacağı için hayatınızdaki yeniliklere Yeniay'dan bir iki gün sonra başlamalısınız.

Şubat, Süryanice Şabat sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Şubat ayının ismi Roma arınma Tanrıçası Februus'un adından gelir. Februa ise Romalıların günahlarına kefaret olarak kurban kestikleri 'Arınma Festivali'ne verilen isimdir. Yeniden doğuş, arınma ve başlangıç manasına gelmektedir. Kova sabit burcunun ayı olan Şubat ayında arınacak ve Mart ayı'nın yepyeni döngüsüne hazırlanacağız.
Gökteki ne ise;

☽Ay ve Güneş Kova takımyıldızının enerjisini yeryüzüne 4. ev'den 15 45' derecede yansıtıyor. Merkür ve Lilith ile kolkola. Jupiter'den olumlu açı almakta.

☽Göklerde Hava elementi baskın. Ay ise Slow döngüde. 

☽Yeniay yöneticisi Uranüs, Koç'un anaretik derecesinde, düğümleri karelemeye devam ediyor. Mars ile 5 orb kavuşumda.

☽Mars ise Plüto ile kare açısını sürdürmekte. Eris ile kavuşumda.

☽Anın yükseleni Terazi. 23 derecede, Spica ve Arcturus yıldızlarıyla beraber. Yöneticisi Venüs ise henüz Oğlak burcuna geçmiş durumda.

☽Satürn anın almuteni, Vega yıldızının etkisini kavuşumda olduğu Güney Ay Düğümü ve Plüto ile yansıtmakta.

Yeryüzündeki de odur;

Bambaşka bir zamanın kıyısındayız bu yüzyılda hepimiz. Eski ve yeni, siyah ve beyaz, içimizdeki ve çevremizdeki tüm tezatlar birleşerek renkleri oluşturuyor. Ruhumuza, sanata, giyimimize, topluma, evlerimize ilham veriyor farklılıklar. Fakat farklı olmaktan korkuyoruz, 'aynılık' veya 'normallik' hepimize daha güvenli geliyor. Herkesin bize bakması, eleştirmesi, toplumdan ayrı düşme ve dışlanma korkusu kim bilir hangi güzel yönlerimizi ve yeteneklerimizi keşfedemeden köreltti?

İşte bu Yeniay enerjisi bize tam da şunu fısıldıyor; kendin ol! Toplum seni onaylamayabilir, alkışlamayabilir, onlara bağımlı değilsin. Özgürsün. Bilmelisin ki kendi ışığını uyumla yansıttığında daha çok sevileceksin. 

Şimdi 'normal' gördüğümüz ne varsa bize sıkıcı gelmeye başlayabilir, kendimizde ve etrafımızda değişimi isteyebiliriz. Özellikle yaşam alanımızı değiştirmek isteyebiliriz, daha marjinal bir görünüm ve düzen oluşturabiliriz veya evde garip sorun ve tartışmalar gündemimizde olabilir. Başkaldırmamalı, isyankar olmamalı fakat öz benliğimizi korumalıyız.

İlişkilerimizde taktik ve kıskançlık, ani büyük sorunlar meydana getirebilir. Hayatımızda bizi manipüle etmeye çalışan kadın veya erkek figürler olabilir ve bu günlerde onların güç oyunlarının baskısı altında kalabiliriz.