30 Temmuz 2019 Salı

1 Ağustos 2019 YENİAY'I - SADECE IŞILDA!


Takvimler 1 Ağustos 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 06.11'i gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş kavuşarak Yeniay'ı meydana getirecekler. Yeniay'lar başlangıç enerjisidir fakat bu yeniayda başlangıçlar için keskin sonlanışlar da mevcut. Yeni başlangıçlarınız için ise Ay'ın görünür olması gerektiği için 2 - 3 gün sonrasını tavsiye ederim.

GÖKTEKİ NE İSE;

*Ay ve Güneş Aslan burcunun 08 36' derecesinde, 12. evde, Venüs, asc, şans noktası ve 1. evden uzak orb ile Mars ve Juno'yla Aslan stelyumunda.
*Almuten Güneş, Scout Venüs.
*Ateş elementi çok baskın, hava elementi hiç yok.
*Merkür kırmızı S konumda, Pollux ile beraber ve Kuzey ay düğümüyle kavuşumda.
*Jupiter 5. evden, Şiron 9. evden Yeniay'ı destekliyor.
*Şans noktası ve ASC (yükselen) üzerine, Neptün ve Güney ay düğümünden YOD açı mevcut.
*Uranüs 10. evden Yeniay'ı kareliyor.
*Satürn, Güney ay düğümü ve Plüto 6. evde Oğlak stelyumunu oluşturmaya devam ediyor.

YERYÜZÜNDEKİ DE ODUR;

İçbükey ya da dışbükey değildi ayna, dümdüz bir aynaydı. Sen onu gözünde büyüttün ya da küçülttün, fakat Temmuz ayı seni seninle yüzleştirdi ve arındırdı. Korkularınla, kabuslarınla, farkındalıklarınla, karmanla... Şimdi kendine dön bir bak, son söz söyleniyor, retro döneminden çıkarken işte o son dem, kapanıyor hesaplar. Şimdi zihnini sakinleştir, sahne senin, kalbin seni çağırıyor.

Bu dönem pek çok kişi çıkmış olabilir hayatından, geçmişten gelen duygular ve kişiler kanatmış olabilir kapanan yaralarını. Maddi kayıplar, belirsizlikler, sağlık sorunları, iş problemleri ile yorulan zihnin ve bedenin kimliğini unutmuş gibi. Halbuki sen, gerçek özüne dön diye deneyimledin tüm bunları. Hatırla, vazgeçme dürtüsü vardı bir yanında. Şimdi güçleniyorsun, yaşam sevinciyle doluyorsun, biricik ve tekilsin, yapabilirsin. Hayatın adaleti, ışığını sunuyor yaşamına. 

İlahi plan işaret ediyor; kayıp sandığın işinin yerine yenisi, sağlığına şifa, kalbini çarptıracak kadersel eş, sevginden doğacak bebeğin, seni yaralayan ne varsa yerine yenisi doğuyor. Zamanın yöneticileri Ay ve Satürn, Ceres ile işbirliği yaparken, yeni nesil için kolları sıvıyor. Evet bu bir doğum enerjisi, kalbinin ürünü ne ise onu alacaksın. Yaratıcılığının, benliğinin, hak edişinin meyvesi ne ise, hak ettiğin kadar seninle olacak, yeter ki sıyrıl kaygılarından ve değişime direnmekten, kendini alaşağı etmekten, yüksek egondan kurtul. Dişil ve eril enerji bir arada, evren dengeyi çağırıyor. Bazı engeller çıksa dahi, bilinçaltın hayat sahnesine hazırlanıyor, son bitişleri yaşıyor, yorgunluğunu silkeliyorsun.

Maddi anlamda belirsizlikler olsa da, alacaklar gelmese de, kredi ve bankalar ile ilgili süreçler askıda kalsa da, akışta kalıp elinden gelenin en iyisini yapman gerekir. Belki hayat rutini belki de sağlık konuları yapman gerekenlere pürüzler çıkartabilir. İşte o zaman sistemi zorlamak ve gereksiz riskler almak yerine olabilecek olanın en iyisine odaklanmalı, kendini geri planda hissederek kıyas enerjisine kaptırmamalısın.

21 Ocak tutulmasının tetiklenmesiyle, kendimizi olduğumuz gibi ortaya koyamadığımızı, yeterince sevilmediğimizi düşünüp kendimizi kanıtlama çabasına girmek beyhudedir. Ve öne atılamadığımızda dikkat çekmek adına bir şeyler yapmak bu dönemin gölge yönüdür. Üstelik radikal kararlar almak, ateş yoğunluğu ile öfkeyi kusmak, özgürlük dürtüsü ile hareket etmek, toplumun otoritesine karşı çıkmak sıradışı olaylara sebebiyet verebilir, itibarımızı sarsabilir. 

Bu dönemde kalp krizleri, kazalar, kemik ve kalça kırılmaları, diş sorunları, elektrik çarpmaları çokça görülebilir. Lüks harcamalardan kaçınmak önemlidir. Altın ise değer kazanabilir. 

Aslan enerjisi baskınken, ilgi çekmek ve alkış toplamak için bir şeyler yapılması gerek sanılır. Oysa Güneş kendi evindeyken, sadece kendimiz oluruz ve alkışlar da kendiliğinden gelir. Ancak bir hobimizi, işimizi, sevgimizi ortaya koyarken bunu kalben yapmalı, hakkını vere vere, bir çocuk saflığı ve heyecanında yapmalı, kendimize güvenmeli ve sadece ve sadece kendimiz olmalıyız. Yeteneklerimiz her ne ise, bize yeryüzünde sunulmuş olan ne ise onun tadını çıkartarak, kalbimizi dinleyerek, zihnimizi 'ben kimim?'e odaklayarak. Kendimizi olduğumuz gibi kabul edip severek ve yaşamımıza sunarak, belki de daha önceden denemediğimiz ne varsa deneyerek. İçinde ne bir ego, ne kibir, ne boyumuzu aşan inat barındırarak.

Koklanmış solmuş bir çiçeksen, kanadı kırılmış bir kuşsan, suya düşmüş bir güneşsen de, şimdi özüne dönüyorsun. Bu hayat sahnesinde sana lutfedilen senin deneyim araçlarındır, gerçek olan ve sana kalacak olan yalnızca ruhundur. Ne zaman gideceğin değil, an'da nasıl yaşadığın önemli. Dizlerinin üzerinden kaldır içindeki çocuğu, koş ve heyecanla o sahneye çık. Çiçeğin en güzel açmak, ağacın en yeşil olmak, güneşin en parlak doğmak gibi bir derdi yoktur. Ve adalet, her zaman yerini bulur. Sen sadece ışılda!


29 Temmuz 2019 Pazartesi

GÜNEBAKAN, CLYTİE


Güneş'in ayı Ağustos ayına ithafen;
' Clytie ve Leucothoe Persia prensesi olan iki kız kardeştir. Apollon ise Leucothoe'ye aşıktır ve ona ulaşmanın planlarını yapar. Kızların anneleri kılığına girerek ışığını gizler ve odada yalnız kalınca gerçek haline dönüşür, ışığı Leucothoe ile bütünleşir. Clytie üzüntüsünden durumu babasına anlatır. Babası ise Kral Orchamus, Leucothe'nin diri diri gömülmesini emreder. Sığla ağacına dönüşünce Apollon onu tapınağına götürür ve reçinelerini yakarak tütsü yapar, kokusu tüm tapınağı sarar.

Clytie ise çok üzülür, Apollun'u dokuz gün boyunca durmadan arar bulamaz. Yaşama küser, yemez içmez ve zayıflar, gözyaşları ile beslenir. Güneş'in sıcaklığı altında dayanamaz ve can verir. Apollon bunu duyunca üzülür ve Zeus'tan onu hayata döndürmesini ister. Uzun boylu sapsarı saçlı Clytie hayata döndüğünde bacakları toprağın derinlerine gömülür ve bedeni yemyeşil ince bir gövdeye dönüşür. Saçları taç yapraklara dönüşen Clytie artık bir Günebakan olmuştur. Güneş nereye gitse boynunu bükerek onu takip etmiş, Apollon'dan hiç vazgeçmemiş, hep  gündoğumunu beklemiş Clytie. '


15 Temmuz 2019 Pazartesi

17 TEMMUZ 2019 AY TUTULMASI - YUVAYA GİDİŞ



Takvimler 17 Temmuz 2019'u, akrep ve yelkovan 00.38'i gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecekler, Gün, Ay'ın önüne geçerek 23.15'ten itibaren kırmızı - turuncu renklerde gözlemleyebileceğimiz parçalı AY TUTULMASI'nı meydana getirecekler.

Tutulma 21.43'te başlayacak ve 03.18'de sona erecektir. Bu tutulma öncü burçlar ve evlerde olacağından, 6 ay içerisinde etkilerini hızlıca gözlemleyebileceğiz. En çok; Oğlak, Yengeç, Koç ve Terazi burçları etkilenirken doğum haritasında 20- 25 derecede gezegen yerleşimleri bulunanlar da sert etkilenecektir. 

Ay tutulmaları sonlanma enerjisidir. Hayatımızda bir devir böylece kapanacak.

GÖKTEKİ NE İSE;

*Tutulmanın Saros döngüsü 139. 
*Hava elementi hiç yok ve toprak elementi baskın.
*Anın almuteni Mars.
*İlk Scout Venüs ve değer, sevgi kavramlarını vurgulamakta.
*Ay düğümleri S (Durağan) konumda.
*Ay Oğlak burcunda ve doğal evinin karşısında, 10. evde, 24 04' derece. Wasat ile kontraparalel. Dheneb hattında.
*Güneş Yengeç burcunda ve 4. evde, 24 04' derece. Pollux yıldızı kavuşumunda, Dziban- Procyon hattında.
*Ay'a Satürn, Plüto ve Güney ay düğümü stelyumu eşlik ederken tam karşısında Güneş, Kuzey ay düğümü ve 3. evden olsa da Venüs mevcut.
*Anın yükseleni Uranüs kavuşumunda ve boğa, yöneticisi venüs ise kuzey ay düğümünde, artık değişimin kaçınılmaz olduğunu ve yeni sistemin kuruluşunu göstermekte.
*Ay - Uranüs septile (102 51') açısı bu dönüşümün duygusal ve psikolojik olarak bizi zorlayacağını vurgulamakta.
*Neptün ve Şiron 12. evden bizi içsel olarak kurban psikolojisine soksa da Şironun retro Merkür ve Mars ile, Neptünün Satürn ve Güneş ile olumlu açıları enerjiyi olumlu anlamda kullandığımızda dönüşümümüze yardım edeceğini gösteriyor.
*Merkür retrosu Mars ile kavuşumda ve Uranüs ile kare açısına devam ediyor.
*Jupiter sarin yıldızı ile kavuşumda, Venüs ile 150'lik açıda.

YERYÜZÜNDEKİ DE ODUR;

Bir Güneş tutulmasından sonra doğar ve bir Ay tutulması ile veda ederiz yeryüzüne. Ay, dişil enerjidir ve eril enerji onun önüne geçtiğinde duygularımız ve mantığımız çatışır. Güneş tutulması hayatımıza yepyeni bir başlangıç verecektir ama ruhumuz ve duygularımız bu duruma hazır mıdır? 

Önce 2 Temmuz Güneş Tutulması ile hayat bizleri köklerimizle, bağımlılıklarımızla kadersel olarak yüzleştirecektir. Kendi isteğimizle artık bize yaramayan kişi ve yerlerden sıyrılmadığımız takdirde Ay Tutulmasıyla beraber duygusal ve ruhsal olarak onlardan bizi koparacaktır. Uranüs'ün, yani ani değişimleri yaratan ve özgürleştiren enerjinin tutulma zamanında yükselen çizgisinde (ufukta) olmasıyla değişim kaçınılmaz olarak gelecektir. Direnmeyip beşeri değil, üst akılla düşündüğümüzde bu enerjiyi yaşamımızın hayrına çevirebileceğiz.

Son zamanlarda ruhsal olarak epey yıpranmış olabiliriz, üstelik adeta ilahi sistem yanımızda değil gibi hissediyor olabiliriz. Belki iyi olmaya, dürüst olmaya uğraşıyoruz, belki de kendimize göre pek çok hak edişimiz var. Neden bir türlü işler yolunda gitmiyor? İlişkimiz bozuluyor, maddi imkanlarımız buhar olup uçuyor, işimizde haksızlığa uğruyoruz veya bir türlü iş bulamıyoruz, arkadaşlarımızın veya sevgilimizin gerçek yüzünü görüyoruz. Bunu hak edecek bir şey yapmamış olabiliriz, belki de daha iyisini hak ediyoruzdur?

Hayat artık bize iyi geldiğini sandığımız ama aslında eteklerimizden geriye çeken, ellerimizde pranga olan şeylerden ruhumuzu ve yaşamımızı özgürleştirip yeni düzene hazırlıyor, geri kalanı karmaya bırakmamızı istiyor. Adalet vurgusu yapan Jupiter, 8. evde retro iken ilahi düzenin saat gibi işleyişine şahit olacağımızı söylüyor.

Peki madem bize bundan böyle yaramayacaktı; neden o işe girdik, o kişiyle tanıştık, o olayları yaşadık? Çünkü ruhumuzun bu deneyimlere ihtiyacı vardı, bizleri daha hayırlı ve dünya hayatında ebedi olacak olan esas yolumuza hazırladı. 4. ev vurgusu ve anın yükselen yöneticisinin Kuzey ay düğümünde olmasıyla; artık kendi ailemizi, kendi işimizi, kendi yaşamımızı kendimiz kurmak ve kendi hayatımızın sorumluluğunu almak zorundayız. Geçtiğimiz yaz başladı esas dönüşümümüz ve şimdi o olayları tekrarlıyoruz. Artık içsel olarak hazırız, hatta bunu içten içe de biliyoruz, sadece harekete geçmekten korkuyoruz.

Tutulma anında tepe noktasında ve esas dönüşümümüzü o yaşatacak olan Plüto, gözümüzün yaşına bakmaz ve yıkıcıdır. Ama unutmayalım ki o asla sağlam olana dokunmaz, iyiliğimiz için çürük olanı yaşamımızdan alıp götürür. Bu günlerin sınavını geçemeyen ne varsa temeli sağlam değildir, bunu bize gösterir.

Duygusal kopuşlar ruhumuza ızdırap verebilir, bir güvenli alanımızı terk ettiğimizi düşünebiliriz ancak artık orada bize bir şeyler katacak, ilerleyebileceğimiz bir yol kalmamıştır. Kabuslarımızda bile korkularımızı görüp dururken, korkular bedenimizi ve ruhumuzu saracaktır. Kendi bilinçaltı kalıplarımızı kırmak zorundayız. Bu derin ve ıssız yeni yolu tanımıyoruz. Gücümüz, statümüz, güvendiğimiz şeyler, kişiler yaşamımızdan çıkarken, tutamıyoruz. Kandırıldık, ihmal edildik, kurban edildik. Yol bitti, buraya kadar sanıyoruz. Hayır! Kendimize acımamalıyız. İsyankar ve fevri hareket etmemeliyiz. Önümüzde uzanan yepyeni bir yaşam var ve bu yeni yaşam için bizler sadece valizimizi doldurduk. 

Tutulma enerjisini olumsuz yönde kullanıp gerçeklerden kopmak için uyumak, ilaçlara başvurmak, kendini bırakmak bir tuzaktır. Bilinçdışın biliyor; sen özgürleşiyorsun. Şehirler değişebilir,  ülkeler aşabilirsin, okulun, işin arkadaşların gidebilir, ilişkin veya evliliğin bitebilir, ailen bile hayatından çıkabilir. Sen biriciksin ve yaşamın seninle anlamlı. Kadersel olarak yaşamına dahil olan suretlere iyi bak, bu yeni yolun için fırsatlarla karşına çıkacaklar.

İşte şimdi kendi yolunu çizerken; yeni ilişkin bebek sahibi olmaya, yeni işin yaratıcılığını dışa vurmaya ve yeni hayatın gerçek benliğini ortaya çıkarmana yardımcı olacak.

Geçmişinle, köklerinle yüzleş ve onları serbest bırak. Geleceğe odaklan. Sen bilemezsin, ilahi düzen en doğrusunu bilir. Ruhunu teslim et yeni yaşamına. Kalıpların, bağımlılıkların ve korkuların artık geride kaldı. Acıların dinecek. O güce ve sorumluluğa sahipsin. Artık yeterlisin. Soğuk ve uzak değil, şefkat ve merhametinle yaklaş hayata. Yıkılan enkazdan çık, dışarıda güller var. 

''Hiç benim hissettiğim gibi hissettin mi?
İleri doğru yürümek zorunda olduğunu
Ve sonraki adımını yeni bir şeyin içine atacağını bilirsin
Bulunduğun düzeyin ötesini göremezsin
Bırakmaya korkarsın, çünkü içinden bilirsin ki
Geri dönüş yoktur daha önce bulunduğun yere

Bulunduğun düzeyin artık sana bir yararı yok
Geçmişi bırak ve yürümeye devam et
Yuvayı terk ettiğini mi düşünüyorsun?
Hayır, hayır! Sen, yuvaya gidiyorsun! ''

-Unfolding As It Should


TOPLUMDA;

*Aile, kökler, milliyetçilik konuları ön plana çıkabilir.
*Sınır güvenliği çok önemli olacaktır. Sınırlarda beklenmedik durumlar ve ciddi tehdit planlarıyla karşılaşabiliriz.
*Tutulmadan en çok Türkiye, ABD, Kıbrıs etkilenecektir.
*Endonezya ve Şili dolaylarında sert depremler yaşanabilir.
*Açık düşmanlar bilerken bıçaklarını, bizleri birlik - beraberlik duygusu koruyabilir.
*Ege ve Akdeniz dolaylarında gergin enerji ile yaşanan çatışmalar tansiyonu iyice yükseltebilir.
*Açık düşmanlar kendi planlarını yanlarında yer alan ülkelere uygulatabilir.
*Planlanmış patlamalar yaşanabilir.
*Gaz zehirlenmesi ve kimyasallara karşı dikkatli olunmalıdır.
*Plüto ve 7. ev etkili tutulma ile büyük dönüşüm dönemine giren ülkemizde temel durumlar ve ülke imajımız değişime gidebilir.
*Ülkemize dış ülkelerden baskı ve kısıtlama kararları gelebilir. Bu durum ekonomimizi ve ordumuzu zorlayabilir.
*Hava çatışmaları çokça gözlemlenebilir.
*Çocuklarımızı göz önünden ayırmamalıyız. Kız çocuklarıyla ilgili travmatik toplumsal olaylar duyabiliriz. Aile krizlerine şahit olabiliriz.
*Pek çok evliliğin bitişine ve kazaların getirdiği toplu ölümlere şahit olabiliriz.
*Büyük orman yangınları maalesef devam edebilir.

SAĞLIK;

*Genetik rahatsızlıklarımız bu dönem tetiklenebilir.
*Kanser vakalarında artışlar olabilir. Daha önce kanser olmuş kişiler kontrollerini yaptırmalıdır.
*Kalp hastalıkları, kalp krizleri yaşanabilir. Tansiyon problemleri için önlem alınmalıdır.
*Migren hastalıkları tetiklenebilir.
*İdrar yolu ve kadın hastalıklarında, mide hastalıklarında artışlar yaşanabilir. Beslenme ve hijyene ekstra dikkat etmeliyiz.
*Kemik, diş, diz, eklem problemleri yaşanabilir. 
*Böcek sokmaları, böcek ve sineklerden gelecek hastalıklar artabilir. Kaşıntı yaratacak rahatsızlıklara da çok fazla şahit olabiliriz.
*Bu dönem yaşanan çoğu rahatsızlık bilinçdışımızda güvensizlik hissi ve bağımlılıklarımızın yansımasıdır. Aidiyet hissedememektir. Ruh sağlığımızı düzenleyip geçmişimizle yüzleşerek, öfke ve korku blokajlarını serbest bıraktığımızda beden sağlığımız da düzelecektir. 

Tutulma zamanları günde bir kez Moon Mantra dinlemek ruhumuza şifa olacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=MMQLSs5EhnY&t=521s

Sevgiler.


12 Temmuz 2019 Cuma

SESSİZCE YÜZLEŞİRKEN KENDİNLE - MARS & URANÜS KARESİ


Sanki damarlarımızda akan kan bile serin, ruhumuz içe çekilmiş, zaman geriye sarıyor, halbuki o hiç ileriye gitmemişti ki. A noktasından A noktasına doğru bir zaman spiralinin içinde çözülürken ne garip günler bunlar;
Merkür, Jupiter, Satürn, Şiron, Neptün retro.
Oysa hayat yolumuzu gösteren Ay düğümleri hep retro.

Karmanın bir sesi var adeta bu günlerde, hayatımızda yaptıklarımızın bedel ve ödülleri duvarda asılı, tablo yatık.

İnsanın en büyük sınavı vicdan ve içgüdülerinin kontrolü iken bu kadersel günlere fevri ve özgürlük  dürtüsü ile yapılan çıkışları tetikleyecek Mars -Uranüs karesinin eşlik etmesi boşa değil.

Şimdi zamanda geriye gidelim, geçtiğimiz yaz hangi cümleleri kurarak kalp kırdınız ve kırıldınız? Gururunuzu inciten neler birikti kim bilir içinizde. Nelere üzüldük de içimize attık kırılmasınlar diye?

Belki de istemeden siz kırdınız başkalarını. Veya kırık kalplerin başka bir yarasını hatırlattınız istemeden. Fevri çıkışlar yapsa da karşı taraf, sessiz kalmalı.

Ve içimizde biriken her ne varsa evren ying ve yang dengesini dişil enerjiden yana kullanıyor, eril enerji oldukça sert, aşırı duygusal tepkiler veriyoruz ama gözyaşımız bile yüzümüzde donuyor. Gözyaşında testesteron hormonu varmış mesela, ya savaşçı enerjiyle ya da gözyaşıyla eril enerjiyi içimizden atıp dişil yanımıza sığınıyoruz. Yüzleştiğimiz, açığa vurduğumuz yalnızca kendimiziz.

Bugünlerde zor anınızda kim varsa ve kim yoksa o suretlere iyi bakın, unutmayın, şükredin.

Her şey son raddede; duygular, öfke, kalp, insanlar, cihazlar, arabalar, evlilikler, iş, para. Kazalar, depremler, zehirlenmeler, yangınlar, gaflar. Keskin viraja son sürat mı girmek istersin, adım adım mı?

Kalp hastalıklarına, biten insan ilişkilerine, bozulan cihazlara, yolda kalan araçlara şaşırma ve olabilecek en soğukkanlı halinle yaklaş yeryüzüne. Tahammülsüzlüğün, fark edemeyişine, zorlama hiçbir şeyi. İnziva bu dönemde en güzeli, ruhunun sesini dinle.

Her şey Neptün ışığında açık ve net. Yaralarımız, zaaflarımız, aile hayatımız, iş hayatımız, arkadaşlıklarımız, maddi durumumuz, esas hislerimiz, hayat planlarımız. Korkmadan bak gerçekliğe. Hiç bu kadar yüzleşmemiştin hayatla, her şeyi bırakıp gitmek var içinde, gidemezsin. Çelme aklını, dönüşüme doğru gidiyoruz, şimdi sessizlik.


7 Temmuz 2019 Pazar

MERKÜR RETROSU - 7 TEMMUZ & 2 AĞUSTOS


Merkür enerjisi içe dönüyor, retro hareketine başlıyor. Hayat hızla akıp giderken, belki de bir nefes alıp ardımıza bakma zamanı gelmiştir.

Bildiğiniz üzere Merkür, Dünyamız'a Venüs'ten sonra en yakın gezegenlerden biridir ve bu nedenle yaydığı frekans bizleri oldukça etkilemektedir. Merkür; iletişim şeklimizle hayata nasıl baktığımızla, nasıl algıladığımızla ilgilidir. Aslında hiçbir gezegen geriye gitmez yalnızca yavaşladığı için yeryüzünden baktığımızda onu geriye gidiyormuş gibi görürüz. Merkür Güneş'in etrafındaki turunu 88 günde tamamlarken, Dünya 365 günde tamamladığı için aradaki hız farkı yeryüzüne yılda en az 3 Merkür retrosu olarak yansır.

Merkür retrolarından hepimiz korkarız ve bu durumun kötü bir şey olduğu algısı yaratılır. Aslında evrende hiçbir şey bizim lehimize işlememektedir ve her şeyin önemli bir sebebi vardır. Merkür neden retro hareketine başlar? Hani hepimiz karma işlesin isteriz ya, karmalar işte retro dönemlerde çalışır ve hesaplar açılır, ödenir, kapatılır. Yarım kalmış işlerimizi, planlayıp harekete geçiremediklerimizi, geçmişte eksik kalmış bir takım olayları önümüze sunar ve bizler fırsat yakalamış oluruz.

Retro süresince iç sesimizi dinleriz aslında. Kendimizi ifade edişimizde sorunlar, yanlış anlaşılmalar olabilir. Geçmişten gelen kişiler hesaplaşma için geleceğinden temkinli olmakta yarar vardır. Nostaljik günler başlar. Merkür'ün kalbindeki çekirdeğinin manyetik alanı sebebiyle retro döneminde teknolojik cihazlarda bozulmalar yaşanır. Yolculuklara çıkılması da tavsiye edilmez. 

Evren; dön bak içine derken, bilinçaltın içe dönüp nefes almak isterken, sen yeni başlangıçlar yapmak ve yeni imzalar atmak istersen bu başlangıçlar pek uzun ömürlü olmayabilir ve retro enerjisini daima içinde taşır.

Peki Temmuz ayı boyunca hangi konularda retro enerjisi aktif olacak?

7- 9 Temmuz arası durağan konumda (S) olan merkür ile inzivaya çekilmek, az ve öz konuşmak yeğdir. Doğa sessizliğe bürünür ve yeryüzü bekleyiştedir.

9 Temmuz'da retroya başlayacak Merkür, Mars ve Juno ile Aslan takımyıldızının enerjisini yeryüzüne yansıtıyor olacak ve Uranüs'ten kare açı alacak. Hepimiz kendi içimizdeki ego ile yüzleşeceğimiz bugünlerde; bazılarımız yaşayacağı olaylarla özgüven eksikliği ile bazılarımız ise egosunun bugüne getirdiği sonuçlarla yüzleşecek. Söylemlerimizde fevri ve kibirli olmamaya, kendi benliğimizi yansıtmaya gayret etmeliyiz. Geçmiş ilişkiler bu dönemde yeniden gelebilir. Çocuklarınız varsa onlarla ilgili konular gündeme gelebilir. Enerjiyi sanata ve yaratıcılığa kanalize etmek yerinde olacaktır.

15 - 18 Temmuz'da Talitha yıldızı ile kavuşan merkür bizleri daha şüpheci, daha tedbirli fakat kışkırtılmaya açık hale getirecektir. Kuzey ay düğümündeki Venüs ve Güney ay düğümündeki Satürn etkisi ile ilişkilerimizi, evliliklerimizi gözlemliyoruz. Tutulma etkisiyle kadersel değişimlerin yaşanacağı bir süreçteyiz. Aldatılmalar, ikili ilişkilerde dürtüsel davranmanın doğuracağı sonuçlar, yalanların ortaya çıkışı ilişkileri epey sarsacağa benziyor. Fevri davranıp, özgürlük dürtüsüne sarılmak yerine bırakmamız gereken kalıpları ve korkuları geride bırakmaya odaklanırsak, ilişkilerimizi yapıcı şekilde gözden geçirirsek ay sonunda kalbimizi daha da sağlamlaştırırız. Kalp demişken bu dönemde kalp hastalıklarına bilhassa kalbin sağ tarafında oluşabilecek sorunlara daha açığız.

Ve ayın 20'sinden itibaren Merkür enerjisi Yengeç takımyıldızından etki alıyor. Özellikle ayın 20'sinde aidiyet hissettiğimiz yer ve konularla ilgili süreç etkin olacak. Ailemiz, evimiz, çocukluğumuzun geçtiği yerler ve kişiler, duygusal dünyamız, vatanımız. Pek çok kişi ilişkisini ciddi bir boyuta taşımak isterken pek çok ailede de üzücü dönüşümler yaşanabilir. 

27 Temmuz tarihi ruhsal, manevi çalışmalar, dilek ve dualar için güzel bir gündür. Ancak bugünden sonraki süreçte kız çocuklarına çok dikkat ediniz, gözünüzün önünden ayırmayınız. Tutulmadaki Dziban yıldızı etkisi Procyon ile birleşince üzücü haberler alabiliriz.

Ve süreç Pollux yıldızı ile 1 Ağustos'ta sona eriyor. Borsada kayıpların olabileceği, spekülasyonlarda hataların olacağı, dolandırıcılıkların yaşanacağı, kariyer ile ilgili başarısızlıkların olabileceği bugün risk almamakta fayda var. Bugün ortaya çıkarılan yaratıcılık ürünleri ölümsüzleşebilir.

Ardından Merkür tüm derecelerde ileri harekete geçip konuların üzerinden son bir kez geçerek hepsini sağlamlaştıracaktır. Az ve öz konuşup, gözlem yaparak farkındalığınızı arttırdığınız bir süreç olmasını dilerim.





3 Temmuz 2019 Çarşamba

SİRİUS GÜNLERİ 2019 - ZAMANIN SIRLARI



Bir yılın kaderi yazılırken usulca uzat ellerini kaleme.

Başını göğe çevir, bir Güneş sistemi içerisinde salınırken, Güneş'in efendisi, Mısır'ın İsis'i, kutsal kitapta geçen tek yıldız, Türk'lerin yaratılış efsanesinin ışığı, büyük patron; SİRİUS günlerine yaklaşmaktayız. Hemen hemen tüm uygarlıklar tarafından kutsal sayılan bu yıldız okultizm, mitoloji ve astroloji için çok önemli olmuştur.

Her yıl bu güne doğru koparken takvimler adımlarımıza ve davranışlarımıza dikkat etmemiz, o günün semboliklerini takip etmemiz gerekirken bu defa Güneş Tutulmasının da eşliğinde göklerin iki parlak ışığı bizlere bir mesaj gönderiyor. Karmanın lordu Satürn karşıdan onları seyrediyor. Nasıl da bekliyor bumerang, yaptıklarımızı hızla bir yılımıza yazmak ve 8,5 yıl sonra bize yeniden döndürmek için!

Sirius Yıldızı nedir? Neden bu kadar mühimdir?

Öncelikle bilimsel olarak bu yıldız, Büyükköpek takımyıldızında yer alan akyıldızdır. Bu nedenle sembolikleri çoğunlukla köpekler aracılığıyla gönderir. 2018 Sirius gününde (4 Temmuz) patileri kesilen siyah köpeği hatırlayalım, sonra insanlığın sınavını, canlılara bitmek bilmeyen eziyeti. 

Sirius Güneş’ten 23 kat daha parlaktır ve bize 8,5 ışık yılı uzaklıktadır. Bu nedenle bu günlerimizde yarattığımız karma döngüsünün 8,5 yıl sonra yeniden geleceğinden bahsettim. Kuzey yarım kürede, Orion takımyıldızının güneyinde bulunur, Ocak ve Şubat aylarında en yükseğe ulaşır. Bu nedenle Ocak en soğuk, Temmuz en sıcak geçen aylardır.

Temmuz ayında Güneş ile birlikte yükseldiğinde hastalıklarda artışlar gözlemlenir. Özellikle kuduz hastalığı ve salgınlar artar.

Bu yıldız, sefirit yani çift yıldızdır. Sirius A (beyaz) ve Sirius B (siyah) olmak üzere iki yıldız birbiri etrafında DNA sarmalı gibi döner ve Yengeç burcunun 13-14-15 derecelerinde bulunur. Yengecin rahim ve böylelikle DNA ile ilgili olduğunu biliyor muydunuz? DNA sarmallarından Sitozin ile ilgilidir Yengeç. İşte evrende her şey böyle birbiri içerisinde anlamlı ve mükemmeldir.

Doğum haritasında bu yıldız bulunanlar gücü iyiye ve kötüye kullanmalarıyla sınanır, ilahi destek alır, büyük başarılara imza atarlar. 

Yengeç burcunu Ay yönetir. Dolunay ve büyükköpek yani kurt sembolizmi bir aradadır.

Birbiri etrafındaki dönüşlerini 49.9 yılda tamamlarlar. Peki kuranda Şira olarak geçen bu yıldızın kutsal kitabın Necm yani yıldız suresinde 49 ve 9. ayetlerinde geçmesine ne demeli? Ayetlere gelecek olursak; 

'Doğrusu Şirâ yıldızının Rabbi de o’dur. - 49.ayet
O kadar ki iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.' - 9. ayet

Sirius yıldızından B olan kırmızı iken yeryüzünde veba, verem gibi salgın hastalıklar yaygınmış. Sonradan küçülmüş ve siyah renge bürünmüş. Fakat bazı toplumlar ondan kırmızı yıldız şeklinde bahsederken bazı toplumlar mavi beyaz olduğunu söylemektedirler. 

Şayet çıkmaza girerseniz, bir yol dilerseniz, önünüzdeki sembolikleri takip edin. Evren sizinle beyaz tüylü hayvanlar aracılığıyla (kedi, köpek, güvercin, martı hatta kelebek) konuşuyorsa o olay sizin için hayırlı olandır. Şayet işaretler siyah tüylü hayvanlar aracılığıyla geliyorsa (kedi, köpek, karga vs) o olay sizin için pek de iyi değildir. Özellikle köpekler bize yol gösterici birer elçiler olacaktır.

Türklerde Sirius

Türk mitolojisine göre kurt yol göstericiydi. Türk destanlarında Kurt Asena'yı temsil etmekte ve Gök-börü olarak bilinmekteydi. Oğuz Kaan ordularına yardım etmişti. Aynı zamanda Türklerin Orta Asya'ya göç etmesinde de rolü büyüktü. Tıpkı pramitlerin Orion takım yıldızı şeklinde sıralanması gibi, ülkemizde Şanlıurfa'da bulunan Göbeklitepe de M.Ö. 9000'li yıllarda Sirius ile aynı hizada inşaa edilmiştir.


Eski Mısır'da Sirius

Nil'in ışığı Sirius... Eski Mısır'lılar gökyüzünü gözler ve Sirius göklerden kaybolduktan 70 gün sonra Nil sularının taşacağını bilirlerdi. Yaşam kaynaklarının semboliği olan Sirius, onlar için bu nedenle kutsaldı ve Sirius bayramları düzenlenirdi. Ona Sothis derlerdi, o, İsis'in ruhuydu. Güneş ile aynı anda Temmuz ayında yükselen bu yıldız onlar için yeni yılın başlangıcıydı ve tam o güne bakılarak yeryüzünde yaşanılacak olaylar tahmin edilirdi. Giza piramitinin odalarını Sirius'a doğru inşaa etmişlerdi. Orion, Osiris yani Kral'ın özel odasını gösterir ve Sirius, İsis yani Kraliçe'nin özel odasını gösterirdi.

Dogon Mitolojisi

1971’de Robert Temple isimli yazar “Sirius Gizemi” adlı kitabında Dogon'ların 19. yy'da henüz yeni keşfedilen Sirius B yıldızını, Satürn'ün halkalarını ve Jupiter'in uydularını çok önceden bildiğinden bahsetmektedir. Onlar, Sirius'tan gelen bir takım canlıların onları eğittiğini ardından gittiğini anlatırlardı. Hatta göklere doğru ilerleyen uzay araçları resmederlerdi. Yeryüzünde bu durumun açıklaması bulunamamışken, Dogonlar Sirius A ve B dışında bir yıldızdan daha bahsetmiş ve 1995 yılında Sirius B'den 4 kat uzakta olan Sirius C yıldızı keşfedilmiştir.

Sirius Sembolleri;

Tarot kartlarından 17 numaralı Yıldız kartında, Mason localarında, hiyerogliftlerde, Washington Anıtı'nda, Amerikan Doları’ndaki “herşeyi gören göz”ün arkasındaki ışınlar ile, Pinokyo çizgi filminde hayat veren sihirli değnekte, Harry Potter ve Truman Show'da Sirius semboliklerine rastlanmaktadır.


Ve takvimler Sirius gününü gösterir, zaman kuşanır zırhını;
6 Temmuz 2019 

Vega ve Sirius yıldızları karşı karşıya gelir. Ayakların yeryüzünde, başın gökyüzünde. İlahi akışı hissediyorsun ancak teslim olamıyorsun. Çünkü güvende hissetmiyorsun değil mi? Köklerin (ailen, erken çocukluk dönemin, depo karman, kaderin, duyguların) ile barışık mısın? Belki terk edildin, belki yeterince ilgi göremedin belki de travmalar geçirdin, bilinçaltında saklı kaldı.

Ayakların toprağa basarken uçmak daha güzel ve güvenlidir. Yüzleş onlarla ve hepsini geçmişte bırak. Unutma, sen hala rahimdesin! Evren'in güvenli kollarında, ilahi planın korumasındasın. Yaşanan her şey senin iyiliğin için ve mükemmel akış içerisinde.

Oğlak ve Yengeç karşılaştığında Kök çakra sorgulanır; dünya olan ilişki, sağlamlık, istikrar, güvence önemlidir. Kök çakra temel yaşam enerjisidir.

Eğer bu süreci gücü iyiye kullanarak, aydınlık yanımıza ışık tutarak atlatırsak; Sirius A yanımızla enerji dolu, hayata bağlı, güçlü, güvende hissederiz. Maddi, manevi bağımlılıkları aşarız. Dünyaya sevgiyle kök salar ve hayatla barışırız. 

Eğer köklerimizle barışamaz ve gücü kötüye kullanırsak Sirius B yanımızla yüzleşmemiz zorlu olur. Kendimizi enerjisiz ve yorgun hissederiz. Depresyona meyilli oluruz. Hayata karşı güvenimizi kaybeder, insanlar ve yeryüzüyle bağ kuramayız. Bereket kapıları kapanır, yollar tıkanır. Ruhsal doyuma ulaşamadıkça acı çekeriz.

Şimdi güvende ve huzurla hayat akışına teslim olun. Her davranışınızın ve düşüncenizin yaydığı frekansın döneceğinden emin olarak atın adımlarınızı. Şifa verin, el uzatın, sokak hayvanlarına ve ihtiyaç sahiplerine yardım edin. İçinizdeki siyah ve beyazla yüzleşin. Yeryüzüne kök salmış halde ve güvendesiniz. İlahi sistem hepimizi koruyor ve gözetiyor. Doğru yerde, doğru zamanda ve olmanız gereken yerdesiniz. Kendinize ve sevdiklerinize güvenin. Bu günlere gelmenize sebep olan köklerinize teşekkür edin. 

Bir ağaç gibi sapasağlam, bir cenin gibi saf bilinçte olmaya niyet edin. 

Dilekler ve hayalleriniz bütünün hayrına olsun,
Sirius ışığı dolsun kalbinizin saflarına, aydınlatsın yaşamı!

Sevgiler;
İnci GÜCEN

1 Temmuz 2019 Pazartesi

2 TEMMUZ 2019 GÜNEŞ TUTULMASI - DEĞİŞİM KÖKTEN BAŞLAR


Takvimler 2 Temmuz 2019'u, akrep ve yelkovan 22.16'yı gösterdiğinde göklerde Güneş ve Ay kavuşacak, tam GÜNEŞ TUTULMASI'nı meydana getirecekler. Tutulma Güney Amerika kesiminden net gözlemlenecektir. Güneş tutulmaları enerjinin barajlardan boşalması gibi keskin ve etkilidir, büyük başlangıçlara, majör değişimlere sebebiyet verir. Ancak tutulmalar uzun dönem etkilidir ve her tutulma esnasındaki gezegen yerleşimlerinin tetiklenişinde olaylar cerayan edecektir.

Gökyüzündeki ne ise;

*Güneş ve Ay haritanın 5. evinde, Yengeç burcunda, 10 37' derece, 2. dekada. 
*Saros döngüsü 127.
*Tutulma 7 orb ile Kuzey ay düğümünde, gitmemiz gereken kadersel yolu işaret etmekte.
*Anın yükseleni Kova 09 54' derece ve yöneticisi Uranüs haritanın 3. evinden Mars- Merkür -Juno'daki aslan stelyumunu kareliyor.
*Merkür, retro gölgesinde.
*Tutulmada Ay ve Güneş'e Şiron kare, Satürn, Plüto ve Gad stelyumu karşıt açıda.
*Jupiter Neptün karesi etkisini devam ettiriyor.
*An'da ateş elementi baskın. Almuten Jupiter. İlk Scout tabi ki Ay ve ikincisi Plüto. Güneş'i Mars izliyor.
*Venüs, Betelgeuse kavuşumuyla tutulmanın dişil enerjisini daha da büyütüyor.
*Tutulmada ise  Alhena yıldızı etkin. Mars Al hecka paralelliğinde. Kuzey ay düğümünde ise Wasat yıldızı etkin.
*Ay hızlı döngüde ve öncü burçta. 

Yeryüzündeki de odur;

Güneş tutulmasıyla doğar, Ay tutulmasıyla veda ederiz. Karanlık görünür olduğunda; saklanacak, bağlanacak, inkar edecek hiçbir şey kalmaz ve yüzleşme başlar. Önce kök salmalı, köklere değmeli. Ayaklarımız yere sağlam basarken başımızın göğe değmesi daha keyifli. 

Kaderin çarkı dönmeye devam ediyor ve değişiyor tümden hayat. Sabitliğin rahatlığından sıyrılıyoruz, biraz geçmişe gidiyoruz; Haziran 2001. Hatırlayın, o döngüde neler başlamıştı hayatlarınızda, hangi zemin değişmişti ayaklarınızın altında? O günlerde başlayan döngü işte şimdi tamamlanıyor. Yepyeni bir harita seriliyor önümüze, değişiyor hayat yolumuz. Elbet hiçbir dönüşüm kolay olmaz. Karmik hesaplaşmalar yaşanacağı için karşınıza geçmişten gelen kim varsa, yeni tanıştığınız kim varsa size yüzleşmeniz gereken olay ve duyguları yaşatarak ruhunuzu size aynalayacak ve henüz bitirmediğiniz bir dersi tamamlayıp geride bırakacaksınız. Kararlılık, kendi sorumluluklarımızı alma ve sabır en büyük yardımcılar olacaktır.

İçimizdeki çocukla temasa geçiyoruz şimdi. Ne kadar güzeldi güvenli alanlarda saklambaç oynamak. Kabuk sıyrılıyor, sorumluluklar birikiyor. Ve sen unutuyorsun ruhunla ve hislerinle temasa geçmeyi. Şimdi bağımlılıkları bırakıp besleme zamanı; içindeki o küçük çocuğu, duygularını, çevreni. Bu besleme yiyecek, his, bilgi, tecrübe her ne olursa, beslemek ve korumak zorunda olduğun döngüdesin. Kendi varoluşunu hatırlayıp merkezinden çıktığında maddeyle pek de işin olmayacak.

Ruhun dönüşüyor, ister zırhına sığın ve korunduğunu san, istersen değişime teslim ol, kaçışın yok. Dönüşümü ancak teslim olduğunda ve bilinçdışınla yüzleştiğinde kolaylıkla yaşayacaksın. Bırak aksın gözyaşları, parlasın ruhunun savaş boyaları, büyüsün kanatların. Ancak içgüdüsel ve fevri değil, özgüvenli ve cesurca ilerle.

Tüm değişimler hayrımıza, sakince kucaklamalı yaşanacakları, hesaplar verilmeli, defterler kapanmalı ki akmaya devam etsin hayat.

Bir çok ilişki başlayacak, bir çok ilişki ve evlilik bitecek.
Miras, bankalar, krediler, ev alım satımları gündeme gelecek.
Kadersel yüzler gelecek yaşamımıza, çok arkadaş da hayatımızdan gidecek çünkü tamamladı hayatımızdaki rolünü.
Bir çok bebek gözlerini açacak dünyaya ama pek çok ruh ışık olacak hem de topluluklar halinde.
Şehirler, ülkeler değişecek. Hayat alma - verme dengesini işte böylesine keskin öğretecek.

Ne yapmalı;

Elimize, dilimize, belimize sahip olmalı. Erdemli olanın kazanacağı bu günlerde; başkasının arkasından iş çevirenler, egolu söylemlerde bulunanlar, hırs küpü olanlar, yalan söyleyenler gerekli cevabı gökyüzünden alacaklardır. Ahlaklı olup, kendimizi nasıl ifade ettiğimize dikkat etmeliyiz. Yoksa kendi kendimizi yok ederiz.

Benliğimizi korumalı, özgüvenimizle ilerlemeli, yaratıcılığımızı kullanmalıyız. Bu dönemde hobilerimiz önem kazanabilir, sanatçı ruhumuz açığa çıkar. Hayallerimiz için harekete geçmeliyiz. 

Bu dönemde çocuk isteyen aileler mutlu haberler alabilirler, sağlık sorunu olanlar yeni tedavilere başlayabilir. Eğer çocuklarınız varsa onlarla daha çok ilgilenmeniz gerekebilir. 

Alınganlıktan, dengesizlikten, abartılı duygusal tepkilerden uzak durmalı, sukut içinde gözlem yapmalı, asla agresyon ve tartışmaya girmemeliyiz, zarar görürüz.

Yeni bir işe başlamak, hayatımızda yeni başlangıçlar yapmak için adım atmak yerine planlama yapmalıyız ve Ağustos itibariyle planlarımızı hayata geçirmeliyiz.

3 Temmuz'dan itibaren koruma ve empati duygumuz artacaktır. İlişkilerde daha anaç olabiliriz ancak bu durum abartılı bir bağımlılık duygusuna varmamalıdır.

4 Temmuz'dan itibaren güvenli bir alanımızın artık hayat yolumuzu tıkadığını fark ederek sıyrılmaya, arınmaya başlayacağız. Toplum ve ben dengesini çok iyi korumalıyız.

Evcil hayvanlarımız, sokak hayvanları gündeme gelebilir. Onları yardım etmeli, şefkat göstermeli ve beslemeliyiz.

Ailemiz oldukça gündemimizde olacaktır. Ailemizle ilgili yeni sorumluluklar almamız gerekebilir. Tartışmalar yaşanabilir. Önemli olan köklere inerek sorunları konuşmak, çözüm bulup konuyu geride bırakmak, aile içerisinde bağları kuvvetlendirmek olacaktır. Erken çocukluk dönemimizi anımsayabiliriz.

Trafikte çok dikkatli olmalıyız. Yakın akrabalar, kardeş ve komşularla çatışmalardan kaçınmalıyız. Seyahat planları ve eğitim ile ilgili konularda engellerle karşılaşabiliriz.

Toplumda;

Agresiflik dürtüsü pek çok kazaya sebebiyet verebilir.

Büyük orman yangınları, kimyasal patlamalar ve zehirlenmeler yaşanabilir.

Su kaynakları kurur, güneyde kuraklık başlar. Hava ani değişimler gösterir. Kuzey kesimlerde ise aşırı yağışlara sebebiyet verebilir.

Tutulma anında Venüs - Venüs kavuşumu; Marsın marsına doğru ilerlemesi, yengeç yeniayı ile kurulması, neptün - jupiter ve kad - jupiter kavuşumu transitleri yaşayan kıbrıs oldukça fazla etkilenecektir. Milli bilinç ve aidiyet duyguları ile harekete geçilmesi gerekecektir.

ABD'nin Güneşinde gerçekleşen tutulma ile bir kaos döngüsü ve hareketlilik yaşanır. 

Denizlerle ilgili konular gündeme gelebilir, Akdeniz oldukça karışabilir. Sınırlarımızı korumak oldukça önemli olacaktır.

Rusya ve İran oldukça sert çıkışlar yapabilir fakat bu durumdan zarar göreceklerdir.

Güney kesimlerde depremler meydana gelebilir.

Kadın ve çocuklarla ilgili üzücü olaylar, aile içi şiddet ve travmalar yaşanabilir. Çocuklarınızı yanınızdan ayırmamalısınız.

Ülkemizde;

Tutulma ülkemizin Plütosu üzerinde ve 1. evde gerçekleşiyor. Sınırlarımızı korumak, açık düşmanlara karşı kendimizi savunmak önem kazanacaktır. Milliyetçi duygularımız artacaktır. Şiron ve Mars t- karesi yaratan tutulma ile liderlerin günü değil geleceği düşünerek kararlar vermesi gereken bir dönemdeyiz. Krizli bir döneme geçiş yapacağız ve toplumsal saygınlık ve imajımız çok önemli olacaktır. Büyük bir değişim sürecine giriyoruz.

Ekonomik olarak ciddi anlamda zorlukların yaşanacağı bu süreç halkın tepkisini çekecektir. Ekonomik anlamda zorluk yaşamamak adına temel ihtiyaçlar dışında harcama yapmamak faydalı olacaktır.
Halk, baskı ve manipülasyona maruz kalabilir.

Sağlık, hizmet sektörü gibi alanlarda yeni kararlar alınabilir.

Halka hizmet etmeye çalışan bazı kurum ve kişiler engellerle karşılaşabilir.


Sağlık;

Sağlık ile ilgili konularda yeni adımlar atılabilir ancak bu adımlar çabuk sonuç vermeyebilir ve yapılmak istenilenlerde engellerle karşılaşılabilir.

Kadın hastalıkları oldukça artabilir. Ayrıca mide, göğüs ve kalp hastalıklarına, vaskülite, kemik kırılmalarına, eklem sorunlarına karşı dikkatli olunmalıdır. Oldukça fazla kalp krizi yaşanabilir. Kanser vakaları artabilir.

Ayak bölgesinde yaralar oluşabilir.

Bu dönem doğan bebeklerde prematüre doğumlar veya anne karnında susuz kalma ile zor doğumlar gözlemlenebilir.

1992 ve 1980 yaz doğumlular aniden bebek sahibi olabilirler.

Tutulmanın ardından gelen rahatsızlıklarda yatan psikolojik neden köklerden gelen problemlerdir. Dişil ve eril yanımızı dengede tutmalıyız. İçgüdülerimizi durdurmalıyız. İçimizde ailemizle ilgili biriktirdiğimiz sorunlar, duygusal problemlerimiz kendini açığa vuracaktır. Bunun için önce erken çocukluk dönemiyle, köklerimizle barışmalı, korkularımızı geride bırakmalıyız. Affederek ve hissetmeyi, şefkati hatırlayarak hafifleyebiliriz.