27 Eylül 2019 Cuma

28 EYLÜL YENİAY'I - YAŞAMA SANATI



Takvimler 28 Eylül 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 21.26'yı gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş kavuşarak Yeniay'ı meydana getirecekler.

Yeniay, Terazi burcunun 5 20' derecesinde, 5 . evde meydana geliyor. Yeniay yöneticisi Venüs ve Yükselen yöneticisi Merkür kavuşumda, düğümlere t-kare açı gönderiyorlar. Merkür, Spica'dan etki alıyor. Kare açıya Güney ay düğümündeki Satürn ve Plüto da eşlik ediyor. Mc - asc - yeniay hava üçgeni mevcut. Şiron, Yeniay'a karşıt açı gönderiyor. Uranüs ise 150'lik açı yapıyor. Hava elementi oldukça baskın. Anın scout'u Mars ve Uranüs, mücadele ve ani olayları beraberinde getiriyor. Almuten ise, karmanın lordu Satürn.


Hayat denge üzerine kuruludur, yaşamı her şeyin mucizevi biçimde birbirine bağlı olması ayakta tutar. Bir şeyin aşırılığı gölge yönünü yani zıttını besleyeceğinden bu durum tüm dengeleri bozar ve enerji yıkıcı olabilir. Hayat, görebilen için; uyumdur, ahenktir, sanattır. Hem bir olabilmek, hem de biz olabilmek ve her ikisini de özünü besleyerek yapmaktır.


Yeniay, Terazi enerjisi ile meydana geliyor. Terazinin bir kefesinde sen varsın, bir kefesinde; acıların, umutların, zorluklar, geçmişteki yaralar, haksızlıklar. Geçmişe dönüp baktığımızda oradan ders alarak ilerleyeceğimiz pek çok şey var ancak orada takılı kalmamak şartıyla. Satürn son kez güney ay düğümü ile kavuşurken kadersel bir ders geride kalıyor. Karma işliyor; çocuklar, mahkemeler, evlilikler, iş yerinde uğranılan haksızlıklar üzerine. Adalet yerini bulacak, şayet haksızlık yapmadıysak, güç gösterisinde bulunmadıysak, kalbimizi koruduysak. Ama eğer adaletsiz davranan biz isek, geçmişteki davranışlarımız şimdi isteklerimiz önüne set koyuyor.


Ailemizde, işimizde, ilişkimizde, çocuklarımızla ilgili konularda tıkanıklık yaratan ne varsa, desteği kendi içimizde bulmalıyız. Sorunlar maddiyat kaynaklı veya değersizlik duygusu ile ilgili olabilir. Maddi kaygıya düşmek bizi bir belirsizliğe sürükleyecektir. Yaşamımızın ipleri ellerimizde. Bu alanlarda koruyucu olmalı, hayallerimizin peşinden koşmalıyız. Kendi maddi manevi değerlerimiz her ne ise onları muhafaza etmeli, dışardan destek beklememeli, sınırlarımızın ihlal edilmesine izin vermemeliyiz. Kendi ayaklarımız üzerinde güçlü biçimde durmaya çalışmalıyız. Yaptığımız fedakarlıklar ise benliğimizi yitirircesine olmamalıdır. Emekle kurduğumuz yapı, asla yıkılmayacaktır tabi yıkıcı olan biz olmazsak. Cümlelerimizin yaralayıcı olmamasına, fevri çıkışlar yapmamaya gayret etmeliyiz. 


Şimdi terazinin diğer kefesinde esasen bir ayna olduğunu fark ediyoruz, bizi yaralayan. Kıyas enerjisiymiş aslında bizi yiyip bitiren. Kendimizi yetersiz hissetmekmiş, böylece duygulardan uzaklaşmakmış. Ruhsal alanda en derine inmeliymiş insan, bugünlerde delirdiğini dahi düşünse de. Kendi değerini kendi içinde bulmalıymış. Ona haksızlık eden insanlara aslında o izin vermiş, onu sevmeyen kişiler aslında onun kendini sevmediği aralıktan içeriye sızmış, hayranlık duyduğu veya aşağıladığı ne ise kendi içinde olan bir yönüymüş. Kendisini diğer insanlara benzetmeye çalışmakmış ruhunu yaralayan. Ne özünden vermeliymiş insan, ne de çok bencil olmalıymış.


Denge ve orta yolu bulmanın önem kazandığı bugünlerde her alanda uzlaşmacı olmak, naif olmak, kendimizi bütünüyle sevmek, alınganlıklardan uzak durmak, güç ve manipülasyondan uzak durup bunun kendimize yapılmasına da izin vermemek çok önemli. Güzellik, bakım konuları için de iyi enerjiler barındıran bugünlerde, iyi hissetmek için bilinçaltımız bize bir şeyler yaptırabilir. Uranüs etkisiyle, beklenmedik süprizler sunabilir hayat.


Yeniay Zaniah sabit yıldızının enerjisini yeryüzüne yansıtıyor. Bu yıldız oldukça şans verir ve koruyucudur. Yeniay ile beraber içimizdeki yaratıcı ve sanatsal yönü ortaya çıkartırsak, oldukça başarılı sonuçlar elde edebiliriz. Aynı zamanda çocuk öyküleri yazmakla ilgilidir. Bırakın içinizdeki ilham sanata dönüşsün.


İçimizdeki ilhamla, kendi hayallerimizi mümkün ve gerçek kılabiliriz. Yaşama tutunarak, sevgimizi kendimize ve çevremize sunarak, kalpleri mutlu ederek hayatımıza anlam katabiliriz. Yaşamla beraber ilerlediğimizde, bir an bile anı bırakmadığımızda, o da bizim uyumumuza kapılacaktır. Her şey birbirini tamamlayarak, bütün kılacaktır. 



21 Eylül 2019 Cumartesi

KUZEY AY DÜĞÜMÜ BOĞA BURCUNDA - HUZURA DOĞRU




''20 Şubat 1966 -19 Ağustos 1967
12 Eylül 1984 – 6 Nisan 1986
14 Nisan 2003 – 25 Aralık 2004,,


Merhabalar,

Hepimizin doğum haritası tıpkı parmak izimiz gibi kendimize özeldir. Hepimizin bu hayatta belli hayat rolleri vardır. Ay düğümleri ise bu hayat rolleri ile ruhumuzun hangi alanda evrimleştiğinin ipuçlarıdır. Doğduğumuz anda ruhumuz güney ay düğümümüzü bilir, buna isterseniz atalarımızdan gelen karmik depo diyebilirsiniz, şayet reankarnasyon inancınız var ise 7 - 9 yaşam arası yaşadıklarımızın ortak deposu diyebilirsiniz. Sonuç olarak ruh, güney ay düğümünü bilir ve 28 yaşına kadar oradan desteğini alır. ancak 28 yaşından sonra işler kızışmaya başlar, artık kuzey ay düğümüne yani 33 yaşımıza, var olma sebebimize yaklaşıyoruzdur. Kuzey ay düğümüne gidemezsek hayat sınavları sertleşmeye başlar. 33 olmasının sebebi ise 33'ün evrende yeniden doğuş manası olmasıdır. O yaşımızda 10 yaş almış gibi hissederiz. Düşünsenize, güneş her 33 yılda bir aynı noktadan doğuyor, yani 33. doğum gününüzde güneş doğduğunuz günkü konumundan doğuyor olacaktır.

Kuzey ay düğümü ile ruhumuz hangi deneyimleri yaşayarak olgunlaşacak bunu görürüz. Hepimiz kendimize özel olan haritamızda bu noktaya belli alanlarda gideriz, ben de sizlere genel temadan bahsedeceğim.

Kuzey ay düğümü boğa burcunda iken o enerjiye doğru gider ve akrep burcundan sıyrılırız. Ruhunuz tutkuyu bilir, manipülasyonu bilir, karanlığı ve kuşkuyu bilir. Bu nedenle insanlara pek güvenmezsiniz. Krizlerle başa çıkmak ve insanları psikolojik olarak anlamak konusunda çok iyisinizdir ancak bu hayatta duygusal değil somut anlamda, maddi anlamda destek vermeniz istenecektir.

Aynı zamanda içinizde hep bir 'her şeyin gelip geçici olduğu' duygusu vardır ve bunu aşarak bir şeylere, birilerine güvenmeniz, kalıcı değerler oluşturmanız gerekir. Hatta bu duygu hiçbir yere ait olamama hissi de verebilir. Sizinse bu hayatta yapmanız gereken köklenmek, kök salmaktır. O yüzden genç yaşlarda birikim yaparak mutlaka kendinize bir ev, arsa satın almaya çalışmalısınız. Kalıcılık hayatınızın her alanında olmalı, fevri vazgeçişlerden kaçınmalısınız.

Hayat size tutumlu olmayı, maddeyi, parayı yönetmeyi öğretecek, şayet öğrenmezseniz maddi konularda deneyimler yaşatacaktır. Bu hayatta emek emek kendi paranızı kazanmalı ve kendi ayaklarınızın üzerinde durarak kendi değerinizi belirlemelisiniz. Kimseden maddi anlamda destek gelmeyecektir, siz adım adım kendiniz başaracaksınız. sabır ve çaba ile kendi sınırlarınızı koruyup kendi değerinizi bileceksiniz, kendi doğrularınızı oluşturmaksa en büyük sınavınız olacaktır. Kendinizi değersiz hissederek size verilmiş olan yetenekleri baskılamamalısınız. Sevgiyi ve aşkı, kendi değerinizi bildiğinizde bulacaksınız.

Duygularınızı da hemen açığa vurmamalı ve insanları duygularınızla, kıskançlıkla veya cazibenizi kullanarak kontrol etmek veya duyguları bahane etmek yerine olaylara otoriteniz ve mantığınızla cevap vermelisiniz.

Bu hayatta sizi geriye çekecek alanlar; tehlikeli, karanlık, gizemli, gizli saklı işlerdir. Aynı zamanda güç tutkusuyla çevrenizdekileri ezip geçmek de size zarar verecektir. Şans oyunları, eş kazancı gibi emeksiz kazançlar size pek yaramayacaktır.

Size iyi gelecek olan alanlardan birisi doğadır. Kendinizi doğaya bırakın, toprakla temas edin. Aynı zamanda affedici olmaya çalışmalısınız. Birine duyduğunuz öfke ve üzüntü sadece size yük olur. Siz onu affedip serbest bıraktığınızda size özür için gelecek veya ilahi adalet işleyecektir. Ancak hayat sizin egonuzu onure etmemek için bunu beklediğiniz sürece getirmeyecektir.

Dünyevi değerlere pek önem vermezsiniz. Duygularınızın dışında beden olarak da varlığınızı ve 5 duyu organınızı tanımanız gereklidir. Hayatın tadına vararak bedeninizi keşfedin; yoga yapın, sanatla ilgilenin, müzik, güzel manzaralar, güzel tatlarla 5 duyu organınızı besleyin. Kendinizi hayatın akışına bırakın ve güç tutkusundan uzaklaşın. Bu hayatta bulmanız gereken en önemli duygu; huzurdur.

Sizler bu hayata hayatınızın mimarı olmak için geldiniz, hayatın her alanında adım adım ilerleyerek sabırla ve istikrarla inşaa ettiğiniz yapı en sonunda sapasağlam olacak ve siz huzurla o manzaranın karşısına geçip, gerçek sevgi ve destek hissini tadacaksınız. Sadece yavaşlayın ve anın tadını çıkartmaya çalışın. Bazen sonuçtan çok yoldaki serüven önemlidir.

11 Eylül 2019 Çarşamba

14 EYLÜL 2019 DOLUNAY'I - MADDEDEN MANA'YA


Takvimler 14 Eylül 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 7.31'i gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecek ve dolunayı meydana getirecekler.

Dolunaylar tamamlanma enerjisidir ve bu dolunayda bunu daha baskın yaşayacağız. Bazen bitişler arkasından gelecek büyük başlangıçlar içindir o nedenle bu dönemde biten her ne ise ona izin verelim. Dolunay zamanları dişil ve eril enerji karşı karşıya gelir (güneş ve ay) o nedenle kadınlar daha gergin olur ve vücutlarındaki sıvı dengesi bozulur. Göklerde su elementinin de az olduğu bu dönemde sıvı tüketmek bizlere çok iyi gelecektir. Aynı zamanda hava elementinin hiç olmaması fakat toprak elementinin baskın olması, hayallerimiz için somut adımlar atarken planlama becerimizin eksik olabileceğini göstermektedir, o yüzden yavaş hareket etmekte fayda var. Bu dönemde mantık ve duyguyu dengede tutmak çok önemlidir. 

Yeniay'la beraber hayatımızdaki bazı alanları düzene sokmaya karar vermiş ve beşeri enerjiye yönelmiştik. Yetersizlik hissi, çok çalışma, beşeriyetle yoğun temas bizleri yordu. Dolunayla beraber bu düzen için hayatımızdan pek çok şeyi çıkaracak, dünyevi hayatta ruhsal penceremizi engelleyen ne varsa bunu düzenleyip, arınacağız. Çalışmaktan keyif alacak, bir şeyler üretmiş olmanın ve kişisel sorumluluklarımızı halletmenin, çevremize yardım etmenin hazzını yaşayacağız. Bir şeyleri başarmak için gerekli içsel gücü içimizde bulacağız.

Dolunay anında; balığın evinde başak, başağın evinde balık enerjisi var. Maddeden manaya bu ne güzel dengedir! Temayı anlamak adına, önce ruhumuza soralım. Bilmiyorum! demek hiç bu kadar güzel olmamıştı. Bilmiyorum, bilinmeze doğru yol alıyorum. Düzene teslim oluyorum. İçimde bir şeylerden kopup gitme isteği var, yorgunum, sırtımdaki yükleri atma, yeni başlangıçlar yapma isteğiyle doluyum. Bilmediğimi kabullendikçe, özgürleşiyorum. Bilinmez olan ne varsa ay ışığı onları yaşamımda aydınlatıyor. An'ın güzelliğini fark edip geçmişteki korkulara takılmadığımda, ilerisi için kendimi salmadığımda, yaşadığım şu ana 'Ben buradayım!' diyebildiğimde her şey güzelleşiyor.

10 Eylül 2019 Salı

KUZEY AY DÜĞÜMÜ KOÇ BURCUNDA - KENDİN OLMAYA CESARET ET!



''20 Ağustos 1967 – 19 Nisan 1969
7 Nisan 1986 – 2 Aralık 1987
26 Aralık 2004 – 21 Haziran 2006,,

Hepimizin doğum haritası tıpkı parmak izimiz gibi kendimize özeldir. Hepimizin bu hayatta belli hayat rolleri vardır. Ay düğümleri ise bu hayat rolleri ile ruhumuzun hangi alanda evrimleştiğinin ipuçlarıdır. Doğduğumuz anda ruhumuz güney ay düğümümüzü bilir, buna isterseniz atalarımızdan gelen karmik depo diyebilirsiniz, şayet reankarnasyon inancınız var ise 7 - 9 yaşam arası yaşadıklarımızın ortak deposu diyebilirsiniz. Sonuç olarak ruh, güney ay düğümünü bilir ve 28 yaşına kadar oradan desteğini alır. ancak 28 yaşından sonra işler kızışmaya başlar, artık kuzey ay düğümüne yani 33 yaşımıza, var olma sebebimize yaklaşıyoruzdur. Kuzey ay düğümüne gidemezsek hayat sınavları sertleşmeye başlar. 33 olmasının sebebi ise 33'ün evrende yeniden doğuş manası olmasıdır. O yaşımızda 10 yaş almış gibi hissederiz. Düşünsenize, güneş her 33 yılda bir aynı noktadan doğuyor, yani 33. doğum gününüzde güneş doğduğunuz günkü konumundan doğuyor olacaktır.

Kuzey ay düğümü ile ruhumuz hangi deneyimleri yaşayarak olgunlaşacak bunu görürüz. Hepimiz kendimize özel olan haritamızda bu noktaya belli alanlarda gideriz, ben de sizlere genel temadan bahsedeceğim.

Kuzey ay düğümü koç burcunda iken o enerjiye doğru gider ve terazi temalarından sıyrılırız. Ruhunuz doğduğunuzda fedakarlık yapmayı, destek olmayı bilir, hayır demeyi bilmez. Kendi ihtiyaçlarınızı geri plana atıp bunun takdir görmesini bekler ve bunun doğru olduğunu düşünürsünüz. Çünkü tüm güzel huylarınız ve davranışlarınız diğerlerini mutlu etmek ve uyum için var gibidir. Fakat kaçırdığınız nokta, siz esas kendi istekleriniz için yaşadığınız zaman insanlar sizi destekleyecektir.

İnce ve feminen ruhlusunuzdur. Bilinçaltınızda ise ilişkilerden kaçma eğilimi olabilir, sürekli mükemmel ilişkiyi arasanız da sizi bütünleyecek olan tek şey yalnızca sizsinizdir o nedenle önce kendinizi keşfetmeniz gereklidir.

Yaşamınızda öğrenmeniz gereken şey, kimliğinizi bulmaktır. Hatta ilginçtir ki biraz bencil olmaktır. Bu bencillik kendi kendine yetme şeklinde tezahür edecektir çünkü evren dengeyi sever ve güney ay düğümümüzden asla tamamen kopamayız. Birey olmayı öğrenmeniz gereken bir alana doğru ilerliyorsunuz. Venüsten, marsa yani savaşçı gezegene doğru ilerlerken hayat sizin hayatınızdaki eril figürleri pasif bırakabilir, sizden alabilir, hayat sizden kendiniz olabilmek için savaşmanızı ve daha eril enerjiye sahip olmanızı istiyordur.

Bu hayatta sizi geriye çekecek alanlar; partnerinizle hatta tüm insan ilişkilerinizde benliğinizi kaybedercesine fedakarlık etmek, sevilmek adına başkası gibi davranmak, bulunduğunuz ortamda uyumlu olmak adına gerçek kimliğinizi geri plana itmek, çatışmalardan kaçınmak için alttan alma eğilimi, yalnız kalma korkusu, adalet takıntısı, dış görünüşünüzün beğenilmeme korkusu, başkalarını her alanda desteklerken kendinizi desteklememek, verdiği karardan başkalarının düşünceleri yüzünden vazgeçmek.

Tüm bunlardan sıyrılıp sizi ileri taşıyacak alana yöneldiğinizde hayatın sizi desteklediğini, ruhsal doyumu hissettiğinizi fark edeceksiniz. Bu alanlar ise; öncü olmak, lider olmak, birilerinin bir şeyi başlatmasını beklemeden ve dışlanmaktan korkmadan kendi isteklerini ortaya koyabilmek, kendinizi mutlu eden rutinler belirlemek kendinize zaman ayırmak, örneğin spor yapmak - meditasyon yapmak, kendini keşfetmek ve beslemek.

Kendinizi bulmak adına yaşadığınız mücadele neticesinde içsel sevgiyi hissedecek ve çevrenizden de destek bulabileceksiniz. Savaşçı kişiliğiniz size sağlam bir karakter ve özgür bir ruh verecektir. Kendinize güvenin ve kendiniz olmaya cesaret edin.

Sevgiler.