22 Nisan 2020 Çarşamba

1,5 YILLIK KADERSEL DÖNGÜ ve TÜM BURÇLARA ETKİSİ - AY DÜĞÜMLERİ İKİZLER & YAY AKSINDA

1,5 yıl boyunca kaderimizin şekilleneceği ve bizlere pusula olacak Kuzey Ay Düğümü yolculuğu başlıyor.

5 Mayıs 2020'de başlayan bu yolculuk, 18 Ocak 2022'de son bulacak. Bizlere Kuzey Ay Düğümü'ne ilerlememiz için yine tutulmalar yardımcı olacak.

Ay düğümleri esasen Ay ve Güneş arasında ekliptik düzlemi kesen noktalardır ve daima geriye doğru giderler. Burada geçmiş öğreti ve konulardan derslerimizi almamızı sağlayıp ileriye doğru ışık olurlar. Ruhumuzun geleceğe doğru nasıl ilerleyeceğinin, nasıl evrileceğinin, gitmemiz gereken yolun ipuçlarıdır. Ruh, güney ay düğümünü çok iyi bilir. Onu karmasından, doğuştan getirmiştir. O, ruhumuzun güvenli alanıdır bu nedenle kuzey ay düğümüne ilerlemek her zaman zordur. Çünkü kuzey ay düğümü bilmediğimiz bir alandır. Ama esas mutlu olacağımız, rahat edeceğimiz, hayatın kapılarının bize açılacağı yerdir. Güney ay düğümünde öğrendiklerimizi Kuzey ay düğümünde uygulayarak ruhsal dengemizi kurarız.

Doğduğumuz anda Ay Düğümlerimizin nerede bulunduğu çok önemlidir, zira tek tek tarih aralıklarıyla ay düğümlerini anlattığım videolarım var, oradan bulup izleyebilirsiniz. Gökyüzünde bulunan Ay düğümleri ise tüm kolektifi etkiler, bizler de doğum haritamıza göre ondan iyi veya kötü etki alırız.

Kuzey ay düğümü geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca Yengeç burcundaydı. Yaşam bizden kalbimizi, ruhumuzu, duygularımızı hatırlamamızı, özümüze dönmemizi istedi. Bizler bu dersleri zorlaştırıp beşeri konular peşinde koşmaya devam edince tam değişim anında evren bizi evlerimize kapattı. Çünkü öğrenmemiz gereken derslerden insanlık olarak kaçtık ve evren bizi öğretmeden bırakamazdı. Ailemizi, çocukluğumuzu, sevdiklerimizi, aslında sevgi bağımızın kalmadıklarını, kendimizi sevmeyi, evimizi, odamızı, geçmişteki değerlerimizi hatırladık. Bu süreçte bazılarımız evlendi, bazılarımız taşındı, çoğumuzun yaşamında ailesiyle ilgili temalar baskındı. Özümüze döndük.

Şimdi ise hayat bizlere aradığımız cevapların çok da uzak olmadığını öğretecek, bu nedenle sınırlar da şu an kapalı, cevabı kendimize sorarak bulmaktan başlayacağız önce. 

Diğer Kuzey Ay Düğümlerine nazaran İkizlere gitmek tüm insanlık için daha kolaydır. Ruhun devinimi Yengeçle başlar ve İkizlerle son bulur. Bizler şimdi belli bir hayat görüşüne ve bilgi birikimine sahibiz. Artık bunları çevremize anlatmamız ve bildiğimiz ne varsa uygulamamız gerekecek. Ancak yapmamamız gereken en önemli konu; en iyi ben bilirim demek, haklı çıkmak için çaba harcamak, yargılamaktır. 1,5 yıl boyunca yapmamız gereken şey, dünyayı diğer insanların gözünden görmektir! Diğer insanların hayat görüşü ve inançlarına saygı duyarak kendimize bir şeyler katmak, dinlemek, yazılar yazmak ve soru sorarak doğru iletişim kurmaktır.

Bizlere 1,5 yıl boyunca yardım edecek diğer önemli konu ise, yalnızlıktan sıyrılmak olacaktır. Bilgisiz görüneceğim korkusu ile konuşmamak yaşamda bizi geriye çekecektir. Ayrıca abarttığımız her konuyu, tutkuyla bağlı olduğumuz fikirleri ve fanatizmi yaşam deneyimlerimiz yıkacaktır. Detaylarda kaybolmak büyük resmi görmemize engel olacaktır.

Gerçeği uzak ülkelerde, başka yerlerde aramak, uzaklaşma isteği yerine kendinizi tam da bulunduğunuz yerde ve anda bulacaksınız.

BURÇLAR ve YÜKSELEN BURCA ETKİSİ

21 Nisan 2020 Salı

23 NİSAN 2020 YENİAY'I - HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!

Herkese merhabalar,

Takvimler 23 Nisan 2020'yi gösterdiğinde gökyüzünde Ay ve Güneş kavuşarak Yeniay'ı meydana getirecekler. Yeniay'ın anlatacağım etkileri 14 gün boyunca sürecek.

Yeniay'ın ışığı bu defa çok daha sert ve gözlerimizi alıyor. Bu defa ona başımızı çevirmek hiç mümkün olmayacak. Bu süreç, tüm yaşananların her şeyin eskisi gibi olmaması için yaşandığını bizlere anlatır nitelikte. Yeninin hepimizin hayrına olduğunu göstermeye çalışırken bizler değişime direndikçe düzenimizi bozan ani olaylar yaşayacağız. Bize ait olduğunu sandığımız beşeri değerlerin aslında hiçbir zaman bizim olmadığını deneyimleyeceğiz. 3 derece Boğa burcunda gerçekleşen Yeniayda Ay, yücelim derecesinde olduğu için yaşatacakları konular baskın olacak.

Kasım ayında bu dönem başlattığımız konular neticelenirken, bu 14 günlük süreç esasen 2021'in başlangıcını bizlere gösteriyor olacak.

Öncelikle Hava Çağı'na doğru ilerlerken yaşananların, hepimizin eşit olduğunu değil ne kadar da eşit olmadığımızı ayrıca gelişmişlik ve medeniyet sandığımız her şeyin ne kadar da yetersiz olduğunu bizlere gösterdi. Üstelik Hava Çağı dönemine henüz geçmedik elbette, bu bir Sıfır Yılı. İkinci adım 2023, üçüncü adım ise 2164 yılında gelecektir.

Yeniay'ın 14 günlük bireysel etkilerine baktığımızda kendimize şunu sormalıyız; birey olabildik mi? Öncelikle kendimize saygı duymayı, kendi içsel özgürlüğümüzü korumayı, geçmişte yaşanmış ve bilinçaltımızda kalmış olan acılardan ne kadar özgürleşebildiğimizi kendimize sormalıyız.

Bugüne dek bize ve ruhumuza hizmet etmemesine rağmen düzenimizi değiştirmediğmniz, saplanıp kaldığımız, ısrarcı olduğumuz konularda elinizi taşın altına koyma vakti geldi. Satürn ve Mars kendinizi özgürleştirmeniz için çaba harcıyor. Kendi zihin hapishanemizden çıktığımızda ve bizi esir edenin düşüncelerimiz olduğunu fark ettiğimizde çemberi kırarak azad olacağız. İlişkilerimizde ruhumuzun derinlerindeki yarayı dönüştürecek, güvende olmak isteyecek ve kararlar alacağız.

Ve hayat şunu sordurtacak; bir birey olarak bu topluma katkım veya zararım ne?

Koç yükselirken ve yöneticisi Mars Algol derecesinde hareket ederken Venüs retrosunun etkilerini de iyiden iyiye hissetmeye başlayacağız. Venüs bizlere salgını başlattığından beri nefs terbiyesi veriyor. Para ve ilişkiler ciddi sınavlardan geçiyor. Dokunmak, çok yemek, para harcamak bizlere zarar olarak dönüyor. Bu dönemde güvende olma ihtiyacı ile fazla yemek yememeye ve alışverişi abartmamaya dikkat etmeliyiz.

Yaşamımızda ani gelişen olaylara karşı öfkemizi kontrol altına almamız, yaşanan her şeyin iyiliğimiz için olduğunu ve aslında aylardır bizlere bir şeyler anlatmaya çalışıp artık buna mecbur kaldığını kabule geçmemiz gerekiyor.

Hem bireysel hem toplumsal olarak ani ve şok edici gelişmeler yaşatacak olan Yeniay; Altair, Sharatan, Mesarthim hatta Hamal yıldızlarının enerjisini yeryüzüne gönderiyor.

Toplumsal etkilere baktığımızda;

*Sharatan yıldızı yapılan yanlışların aniden ciddi bedellerini ödeten bir yıldızdır. Bireysel olarak da toplumsal olarak da ani kayıplara sebebiyet verir. Yeryüzünde; ekonomide sarsıcı olaylar, hayatlarımızda sarsıcı değişimler, bir liderin itibar kaybı, beklenmedik ayrılık ve bitişler, doğa olayları ve depremsellik demektir. Aniden derslerini öğretir ve gider. Jupiter 91 depreminde Sheratan yıldızı ile kavuşumdaydı.

*Ayrıca boyun ve boğaz bölgesine dikkat etmeliyiz. Sharatan ve Boğa yeniayı boğaz çakramızı işaret ediyor. Kendimizi doğru ifade edebilmek, içimizde tutmamak bu dönem çok daha önemli olacaktır.

*Ekonomik anlamda ülkemizde de kriz belirginleşirken, destek almak durumunda kalabiliriz. Yatırımlar ve harcamalar konusunda ekstra dikkatli olmamız gereken dönemdeyiz. 11. eve düşen Yeniay belediyeler, sosyal yardım dernekleri ile ilgili kısıtlamalar ayrıca toplumun özgürlüğünü kısıtlayacak ani ciddi ek yaptırımlar da getirebilir.

*Piyasada ciddi sert dalgalanmalar olabilir.


*Virüs genç kesimi de iyice etkisi altına alabilir. Gençler ve çocuklar da dikkatli olmalıdır.


*Virüs ABD'de daha da ciddileşirken, Afrikaya sıçradıktan sonra yönünü oraya doğru değiştirebilir.

*Dünya çapında isyanlar ve grevler söz konusu olabilir.

*Venüs Lucifer konumuna geçerken 1 Temmuza doğru virüs ülkemizde bitebilir ancak başka ülkelerde bu konum salgını tekrar tetikleyebilir.

*26 Nisan'dan sonra retroya geçen Plüto ile korkularımız azalabilir ama rehavete kapılmamak esas Mayıs ayında önemli olacaktır. Gereken şifa 7 Mayıs'tan sonra gelebilir, o zamana kadar ekstra dikkatli olmalıyız.

*Atlas kuyrukluyıldızının Dünyaya iyice yaklaşmasından sonra şayet tamamen parçalanmazsa, kadersel müdahale gelerek olayların seyri net olarak belirlenecektir.

7 Nisan 2020 Salı

8 Nisan 2020 Terazi Dolunay'ı - CORONA GÜNLERİNDE AŞK ve EVLİLİKLER

Takvimler 8 Nisan 2020'yi İstanbul saati ile saatler 05.34'ü gösterdiğinde gökyüzünde bir Dolunay meydana gelecek. Dolunay enerjileri bir şeyleri aydınlatma, açığa çıkartma, tamamlama ile ilgilidir. Bir de bunu ilişkiler bazında inceleyelim.

Corona günlerinde aşka gelince; dolunay ben ve biz olma aksında biz olmak için önce ben olabilmeyi vurguluyor.

Satürn iki yıldır bizleri duygulardan uzaklaştırıp iş odaklı bireyler haline getirdi. Ailemizi göremez olduk, kendimizi unuttuk. Satürn zamanı kısıtladığında ne kendimize ne çevremize zaman ayıramaz olduk. Son birkaç aydır Venüs zorlu açılar yaparak bizlere kendi değerimizi bilmeyi öğretmeye çalıştı. Ama gökyüzünde Kuzey ay düğümü yani sistemin işaret ettiği yer Yengeç'ti. Yarış atı olduğumuz bu sürece dur diyerek bizlere içimizdeki saf sevgiyi hatırlatmaya çalışıyordu. Biz bunu yapmadıkça şimdi evlerimizde ailelerimizle, eşimizle başbaşa kaldık. Bazı değerleri ve köklerimizi hatırlarken eski günleri yad etmek durumunda kaldık. Kimimiz ailelerimizle, eşimizle daha çok vakit geçirerek onları ne kadar çok sevdiğini ya da bazı şeylerin tükendiğini fark ediyor; kimimiz ise sevgilisini göremeyerek uzak ilişkiyle temellerin sağlamlığını test ediyor. Bizim ruhumuza hizmet etmeyen, içinde sevgi barındırmayan ilişkileri net olarak görebiliyoruz. Özellikle 11 Nisan'a kadar olan süreçte bir şeylerin oturup oturmadığını net olarak fark edebileceğiz.

Dolunay'da Güneş Koç dolayısıyla yöneticisi Mars, Ay Terazi dolayısıyla yöneticisi Venüs ve eril ve dişil enerji karşı karşıya geliyor. Satürn Kova yani hava çağının eşitlik ile ilgili olduğundan bahsetmiştim. Her şeyi dengeleyen sistem eril ve dişil enerjiyi de dengeye çağırıyor. Yıllardır bozulan bu dengede eril enerji gücünü yitirmeye, daha dişil olmaya, sorumluluk almamaya, sevgiyi kendisine çağırmaya, dişil enerjinin gölge yönü olan sitem ve alınganlığı kullanmaya başlamıştı. Dişil enerji ise erilleşerek kendini korumaya çalışmak zorunda olma, şiddete karşı durmaya çalışma, sevgiyi sürekli sunma enerjisine girmişti. İsteklerini net dile dökmüyordu. Oysa dişil enerji zaten sevgidir, eril enerjideki sevgi ona akarak dişil enerjide var olanı açığa çıkartır. Kadınların erkek, erkeklerin kadın gibi davrandığı bu sürecin dengelenmeye başladığına şahit olacağız. Özümüze döneceğiz. İşte bu noktada kıskançlık, çıkar gibi konularla bir arada olan çiftlerin ilişkileri uzun vadeli olamayacaktır. Çünkü kova, bireysel sınırlar demektir. Ya o kişiyi o olduğu için seveceğiz ya da bir ilişkimiz olmayacak. Karşı tarafı kısıtlama, ona sahipmişiz gibi davranma, onun giydiğine, arkadaşlarına, hobilerine karışıp kendimize göre değiştirme dönemi bitmiş olacaktır. Sürece ayak uydurabilenler ise saf sevgiyi tadacaktır.

Venüs, Nisan ayında İkizler burcuna geçti ve 13 Mayıs - 25 Haziran arası Neptün'le kare açı yaparak retro harekete geçecek. Bu dönemde Nisan ayının ilk günleri Venüs Admetos kavuşumu ile sözcükler çok önemli olacaktır. Sevgimizi söyleme ve duyma ihtiyacında olacağız. Aynı zamanda bu dönemde paranoyalardan uzak durmak çok önemli zira kendi kendimize korkular ve endişeler yaratarak onları zihnimizde büyütüp sorun yokken sorun varmış gibi olmayacak cümleler sarf edebiliriz. Retro sürecinde ise önemli zihin bulanıklaşabilir, her kafadan bir ses çıkabilir. Önemli olan içe dönmek olacaktır. İlişkide yeni bir şeyler yapmak, karar vermek, evlenmek, yeni bir ilişkiye başlamak için hiç uygun değildir. İlişkiler için geriye dönüp değerlendirme ve karma ödeme zamanlarıdır. Zihnimiz sürekli ikilemde kaldığında önemli olan kalbimizi dinlemek olacaktır. Unutmamak gereken ise; karşımıza çıkan herkes bizim aynamız ve o ayna bizim dünyamız. Şikayet ettiğimiz ne varsa önce kendimizde o konuyu iyileştirip dengelemeliyiz.

İlişkilerin test edildiği bu günlerde kendini sevmeyenin sizi de sevemeyeceğini, kendinizi sevmiyorsanız değer görmek için sitem edemeyeceğinizi de unutmayın. Biz olmak için önce ben'i iyice bilmek gerekir. Sevginizi dile getirmeyi de ihmal etmeyin.

Sevgiyle!


6 Nisan 2020 Pazartesi

8 NİSAN 2020 TERAZİ DOLUNAYI - İnsanlığı Neler Bekliyor?

Takvimler 8 Nisan 2020'yi İstanbul saati ile saatler 05.34'ü gösterdiğinde gökyüzünde bir Dolunay meydana gelecek. Dolunay enerjileri bir şeyleri aydınlatma, açığa çıkartma, tamamlama ile ilgilidir ancak göstergeler bu tamamlanışın hem bireysel hem toplumsal olarak sancılı olabileceğini işaret etmekte. Yükselen Neptün, Merkür ve Balık semboliğinin dolunaya açısı ani kafa karışıklıkları, aldatılmalar, yanılsamalar, belirsizlikler, önümüzü görmenin zor hale gelmesi ve bilgi kirliliğini vurguluyor o nedenle bu dönemde duyduklarınıza sorgulamadan inanmayın. Dolunayı; Corona, ülkemiz, dünya, bireysel konular ve ilişkiler bazında anlatacağım.

Corona ile ilgili baktığımızda belirsiz bir sürecin devam edeceğini ve bilgi kirliliğinin olabileceğini görmekteyiz. Salgın, Mayıs 2021'e kadar devam edecektir ancak Haziran'a kadar yaşayacağımız süreç gibi ölümcül olmayacaktır. Bu ay rehavete kapılmamak ve kurallara dikkat etmek ekstra önemli, zira jupiter ve plüto yıllar boyunca yapmayacağı bir açıyı gerçekleştirecek, kavuşum yapacaklar ve bunu bu yıl 3 kez tekrarlayacaklar. Dolunay'a yaptıkları t-kare açı adeta bir alarm gibi bizleri uyarmakta, sorumluluk almamanın getireceği tehlikeleri vurgulamakta.

Corona'nın mitolojik alt yapısına baktığımızda Yasemin çayı, Siyah çay ve kara mücverin iyi gelebileceğini görmekteyiz bu nedenle bol bol tüketmekte fayda var.

Dünya'ya baktığımızda ABD'yi işaret eden Altair yıldızı onları çok zorlu günlere doğru sürüklemekte ki zaten bu yıl tutulmalardan çok sert etkiler almışlardı. Bu bir 'Dünya Savaşı'. Tüm açılar savaşı ve toplumu işaret ederken başlayan bu süreçte ABD Satürn retrosuyla 5 ay içerisinde harekete geçip Çin üzerine güç kurmaya başlayabilir ve 6 yıl sonra Çin'e büyük bir saldırı düzenleyebilir. Ayrıca, herkes Kova Çağı yani Hava Çağı'nın getireceği teknolojik nimetlerden bahsediyor olsa da hayat bizleri teknolojiyi nasıl kullandığımızla sınayacaktır. Ve virüsün de bunlardan biri olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Atom Bombası gibi gücü kötüye kullananları ve yıllar önce planlanan bu durumu çıkarları doğrultusunda insanlığa nimet gibi sunanları da göreceğiz. Ayrıca Şiron vurgusu salgını başlatanların şifasını bulmuş gibi lanse edilerek algı yönetimi yapacağını da gösteriyor.

Onun haricinde şuan yaşadığımız şeylerin Satürn - Plüto kavuşumunun getirisi olmasından ziyade Eris'in de işin içinde olmasıyla geldiğini görüyoruz. Evet, yaşam bizlere; kolonya ile, ekmek yapmakla, yaşlılara hürmet ve yardımla, özümüze dönmekle, Kuzey ay düğümünün işaret ettiği evde olmak, ailemizle kendimizle zaman geçirmek, yarış atı gibi olduğumuz ve hedef odaklı olduğumuz bu yerde mola verdirterek nereye gittiğimizi sorgulatmakla, özümüzü, köklerimizi hatırlatıyor. Eski tecrübeler, fikirlere sahip belki de bilge insanlar yeryüzünü terk ediyor.

Ancak Eris de bir olmamızın haricinde maske, ilaç, yemek derdine düşünce nasıl kutuplaştığımızı, iş kendi canımız olunca nasıl ülkelerin birbirine kapılarını kapadığını da gösteriyor. Nasıl da bencil olduğumuzu, mesela eve siparişlerde kuryeleri veya marketlerde çalışanları düşünmediğimizi, bazı firmaların çalışanını değil yalnızca parayı düşündüğünü görüyoruz. Üstelik bu kadar karmik bir dönemde yapılacak en büyük hata bunlarken ve bedeli ağır olarak dönecekken.

Salgın bittiğinde, güç dengeleri değişecek, pek çok büyük birlik belki AB yollarını ayıracak. Pek çok büyük firma kendi içinde bölünecek, pek çok evlilik ve ilişki de bazı gerçekleri fark edip dağılacaktır. Bir de 3 yıl boyunca ciddi anlamda işçi eylemlerine, hak aramalara şahit olacağız.

Satürn Uranüs karesi ile 3 yıl boyunca hayat bizlerden yeni koşullara adapte olmamızı isteyecektir. Yeni düzene ayak uyduramayan ruhlar yeryüzünü terk ederken bizler eski fikirlere, değerlere, yargılara sıkı sıkı yapıştıkça hayat derslerimiz de sertleşecektir. Ay düğümleri değiştiğinde ise Güney ay düğümünde olan Yay fanatik gibi sıkı sıkıya bağlı olduğumuz ideolojileri yıkacaktır.

Jupiter Plüton kavuşumunun gerçekleştiği bu yıl mitolojik olarak yer altı ve gökyüzünün birleşimini işaret etmekte. İnanç ve değerlerimiz dönüşüyor. Küllerimizden doğuyoruz. Para, iş, liderlik ve koltuk sevdası için yapılanları fark ettiğimiz ve ben ne yapıyorum? dediğimiz bir sürece girip esas değerli olanı fark etmeye itiliyoruz ama bu biraz sancılı olacak. İşte bu sancıyı bir doğuma, bir mucizeye çevirmek için bir an önce içimize bakmalı, kendimize açık olmalı, karanlığımızla yüzleşip bir an önce aydınlığa kavuşmalıyız. Hayat bize derslerle öğretmeden. Evrende her şey esasen bu dönem bize 'sevgi'yi anlatmaya çalışıyor.

Ülkemizde ise bireysel sorumluluğun ve oluruna bırakmamanın önemini deneyimleyeceğiz. Bu kritik dönemde yeni kararlar alınmak zorunda kalınabilir. 11 Nisan'dan sonra zihnimiz de bilgiler de daha netleşecektir, 12 Nisan'dan sonra yeni kararlar alınabilir ancak kararlarda bireysel ve toplumsal olarak acele etmemek önemli olacaktır. Nisan ayının son haftası ise hizmet ve sağlık sektörü ciddi anlamda ön plana çıkacaktır. 7 nisan tarihinde ise hem ülkemiz hem dünyada ani olaylar, şok edici gelişmeler yaşanabilir. Ayrıca toprağın hareketlenmesi söz konusu olabilir. Yeni buluşlar, yenilikler de duyabiliriz.

Diğer bahsetmek istediğim konu ise Venüs'ün İkizler burcuna geçmesi hepimizde sosyal kelebek olma ve iletişim dürtüsünü canlandırırken Lucifer yani bilincin gerisinde hareket eden Venüs ülkemiz açısından eski eğitim ve hukuk sistemini sorgulatacaktır. Özellikle retro olacağı 13 Mayıs - 25 Haziran tarih aralıklarında nihayet tecavüzcüler, sapıklar, kadınlara şiddet uygulayanlarla ilgili yeni yaptırımlar gelebilir. Bu tarih aralıklarında ilişki, evlilik, para gibi konularda bir şeyler yapmamak önemli olacaktır. Venüs bu dönemde Pleides yani ülker takımyıldızından geçerek bizlere yas temasını yaşattı. Şimdi ise admetosla kavuşarak 'nefs terbiyesi'ni öğretiyor. 11 Haziran'dan sonra Satürn ile olan açısıyla salgın sürecini bir süre donduracaktır. Hep söylediğim gibi bizim esas sınavımız ekonomi olacaktır. Ayrıca şimdiden altın almanızı ve bunu bankadan değil bizzat elden almanızı öneririm.

Hayat bizleri pek çok şeyle yüzleşmeye zorlarken, tüm dünyanın bu dönemde aynı hayallere ve aynı korkulara sahip olduğunu unutmayalım. Önemli olan her zaman ne yaşarsak yaşayalım karma yaratmamak ve iyi olmaktan vazgeçmemektir.

Umuyorum ki hiçbir şey eskisi gibi olmaz çünkü tüm bunlar her şey öyle olduğu için yaşanıyor. Yeninin bütünün hayrına olması dileğiyle!

Sevgiyle!