YARALARINLA AYDINLAN

Bir çocuk saflığında başladığın hayata; hiç düşmeyecek, hiç üzülmeyecek, her şey mümkün ve çözülebilirmiş gibi devam etmek ister ruhun. Bir gün bir oyun parkında dizlerin kanadığında gözlerini dikip ellerinden tutacak birini beklersin. Çünkü çocuksundur, çünkü sevgiye inanıyorsundur, çünkü seni koruyan kollayan bir ailen vardır veya etrafına bakar, öyle olmasını umarsın. Bu ders arenasında kalbini temiz tutabilmektir esas cesaret ve sınavın başlar. Yeryüzündeki binbir çeşit kötü duygudan hiç haberin yokmuş gibi büyümek istersin. Sonra yıllar geçer, defalarca düşersin, kendi ellerinden tutarsın. Kanayan dizlerinde bir iz olur artık, yalnızca senin bildiğin. Düşen birisini gördüğünde ona bir tek sen şifa olabilirsin. Çünkü tanırsın o yarayı, o hissi iyi bilirsin.  Çünkü acımaz artık. Kanadıkça hoşuna gider hatta, yara kabuklarını soyarsın bazen. Çünkü o yara izi seni sen yapan bir izdir, bir parçandır, dövmen gibidir. Baktıkça yaşanmışlıkların aklına gelir, bazen tebessüm bile edersin. 

Şiron yarası böyledir işte... Şironyen bir Yeniay yaşayacağımız bugün, hepimiz bir yaramızı anımsayacağız. O yaramızla aydınlanacağız. Yeniay'ın ay düğümlerine kare açısı ile, benlik yaramızı çözdüğümüzde ilerleyebileceğiz. İşte o zaman, bizi biz yapan her şeyin değerini bilecek, özümüze döneceğiz. Hayat bizlere yaşam alanlarımızı ve doğduğumuz yeri hatırlatmaya çalışırken, benliğimizi de yeniden var edeceğiz.

Al sırtına yaralı bedenini, düş kendi yoluna. Ne kadar değerli olduğunu hatırla. Köklerine değdiğinde gücünü hisset. Ve hatırla, seni sen yapan her şeyi, sana sunulmuş o eşsiz özelliklerini. Sıyrıl kafandaki kalıplardan. Önce aynaya baktığında ve ben değerliyim diyebildiğinde, hissedeceksin. İşte o zaman sana verilen değeri de görebileceksin. Sende var olan her şeyi kabul edip sevgini sunduğunda ve sevildiğine inandığında, sevgi enerjisinden başka hiçbir şeyle buluşamaz artık kalbin. Yeter ki; bastırdığın, değiştirmeye çalıştığın, eksik gördüğün her yanını kucakla. Orada sana sunulmuş bir güç var. Önce sen inan şefkatli bulutlara. Dizlerin yine kanıyorsa, sonunda sana katacağı güzel bir iz var.

YENİ DÜNYA DÜZENİ ve SATÜRN GEÇİŞİ & Burçlara Etkisi

Yenilenmeyen her şey yok olmaya mahkumdur.

Yeryüzü kendini yeniliyor ve bu yeni enerji Hava Çağı olarak geliyor. Satürn geçişi ile 22 Mart - 1 Temmuz 2020 tarihleri arasında yaşayacağımız süreç, 2020 Aralık ve 2023 yılları arasında yaşayacaklarımızın fragmanı niteliğinde olacaktır. Hatta 2023 yılında da Plüton aynı yeri tekrar kontrol edecektir. O nedenle bu tarih aralıklarında yaşadıklarınızı mutlaka not edin. Hepimiz yaşamlarımızda bugüne kadar yaptıklarımızı sorgulayıp yeni başlangıçlar yapacağız.

Satürn, burç değiştiriyor ve dünyamızın enerjisi de değişiyor. Satürn kimdir? O zamanın yöneticisidir. Karmadır. Öğretmendir, hayat sınavlarımızdır. O var olmasaydı; sabır, kalıcılık, dayanıklılık ve olgunluk yeryüzünde var olmazdı. Şimdi değişimden önceki son derecelerde ilerlerken hiçbir dersi almadan bırakmayalım istiyor. Bizi salgın aracılığıyla korkularımızla, doğaya yaptıklarımızla, özümüzle, sorumluluklarımızla yüzleştiriyor. O, oldukça ciddi bir öğretmendir ve ciddiye alınmamaktan hiç hoşlanmaz.

Bu yeni çağda, insan olma yolculuğumuz daha da keskinleşiyor.
Toplumsal birlik için elimizi taşın altına koymayı öğreniyoruz. İnsanlık sınavları veriyoruz.

Bu salgın ile; yeri geldiğinde ne paranın ne çıkarların hiçbir faydasının olmadığını, yaşam için birlik olmak gerektiğini, doğayı kirletmemeyi, evrene sahip çıkmayı, medeniyeti ve hijyeni birlik olarak deneyimledik. Ve evlerden çalışmak gibi teknolojiden faydalanarak yaşam tarzlarımızı değiştirmeye başladık. İlerleyen dönemlerde ise daha minimal yaşamayı, daha az tüketmeyi, havayı ve suyu temiz kullanmayı, kapitalizmin gölgesinde kalmaktansa huzurla evlerimizde çalışmayı, evlerden eğitim alıp vermeyi deneyimleyeceğiz. Doğayla daha iç içe olacak, şehrin kirli yaşamından arınacak, çoğumuz bağımlılıklarımızı bırakacak ve bedenimizi, ruhumuzu şifalandıracağız.

Yeni başlangıçlardan önce kalıcı bitişler yaşayacağız. Arkadaş çevremiz ve çalıştığımız ekipler değişecek. Bize faydası olmayan her şey geride kalacak. İnsan ilişkilerinde de aşk ilişkilerinde de bize ne katacağına ve zihinsel uyuma bakacağız.

Mayıs ayı itibariyle 2,5 yıl boyunca anda kalmanın, anın kıymetini bilmenin, kendimizi uzaklarda aramamanın, doğru bilginin değerini anlayacağız.

Yeryüzünde sınıf ayrımları azalacak. Bunun için önce paranın değer kaybedişini, sonra ise sanal paranın yükselişini gözlemleyeceğiz. Çoğu kişinin başkaldırdığı, bolca grevlerin olduğu bir süreç geçirebiliriz. Kurallar sorgulanacak. Emeğin karşılığı istenecek.

Liderliğin öneminin kalmayacağı bir çağa doğru ilerlerken, herkes kendinin lideri olacak, herkes teknoloji aracılığıyla kendini duyuracak, herkes kendi özgün yeteneklerini fark edip bunu toplum yararına kullanmayı deneyimleyecek. Belki de küçük küçük topluluklar kuracaklar, Satürn eski - Kova ise modern demektir. Modern köylerin kuruluşunu gözlemleyebileceğiz. Bu çağ, eskiyi yeniye uyarlayarak başlayacaktır. Markalar ve lüks tüketim değer kaybederken, kırsala dönüş başlayacak.

Uzay, bilim, yapay zeka, teknoloji gibi konularda büyük değişimler yaşayacağız. Evren'de bilinmeyen pek çok şeyi keşfedeceğiz. Teknolojinin ve zekamızın gücünü kullanacağız. Makro insan olma yolunda ilerlerken insani duyguları ve özümüzü hatırlayacağız. Kendi enerjimizi keşfedeceğiz ve daha çok kullanacağız. Reiki, kukai, astroloji, spiritüel konular önem kazanacak ve evren matematiği karşısında büyülenmeye devam edeceğiz.

Zamanın ve yaşımızın kıymetini daha çok bileceğiz. Eskiden ders çıkarıp eski değerlerin kıymetini anlayacağız. Daha gerçekçi hayaller kurup onlar için sabırla adım atacağız.

91 - 93 yılları arasında doğanlar ise benimle beraber ilk Satürn döngülerini tamamlayacaklardır. Yaşamda bugüne kadar yaptıklarımızı sorgulayarak kalıcı değerlerle ilgili sınavlar verecek ve hiç olmadığımız kadar olgunlaşacağız.


ÜLKEMİZDE;

Ülkemizin 8. evinde ilerleyecek olan Satürn ile finansal konular, dış kaynaklar ve borçlar, iflaslar, borsa ve para ile ilgili konular çok daha önem kazanacaktır. Yaşlı ölümlerini duymaya devam edebiliriz ancak aynı hızda önlemler alınmaya ve çözüm yöntemleri de bulunmaya başlanacaktır. Aynı zamanda düzenlemeler olabilir.

Tüm yaşananlar değişim için bir fırsattır. Çağın nimetlerini yıkıcılık değil birlik bilinci için kullanalım. Dünya evimiz ve tüm duygular evrensel. Geleceğe adım adım ilerlerken, hepimizin birbirimizin parçası olduğunu anlamak ve kelebek etkisini fark edebilmek dileğiyle.

Burç ve Yükselen Burca Göre;

24 Mart 2020 Yeniay'ı - DOĞANIN UYANIŞI

Herkese merhabalar,

24 mart 2020 tarihinde İstanbul saati ile 12.28’de gökyüzünde bir Yeniay meydana gelecek. Bu yeniay Micromoon özelliğine sahip yani Dünya’mıza uzak bir Yeniay olduğu için hem etkisi güçlü değil hem de süreç yavaş yavaş ilerleyecektir. Almuteni Mars olan Yeniay ile mücadele gücümüz, bedensel sağlığımız yine ön planda olacaktır.

Yeniay hem Şiron hem de Sirius etkisinde. Burada ciddi anlamda kadersel temalar yaşayacağımızı görüyoruz. Bu dönemde başlayan her şey Sirius etkili 5 Temmuz tutulmasında sona erecektir. Önümüzdeki 14 gün ise Corona ile ilgili tedavi yöntemleri netlik kazanabilir ve çözümü bu süreçte bulunabilir. Ancak bu süreç adım adım ilerleyecek ve hemen etkisini göremeyeceğiz.

Öncelikle ülkemizde izolasyon artacaktır, daha sıkı tedbirler alınacaktır. Bu süreçte hepimiz toplum için bireysel sorumluluk almak zorundayız. Gad Cupido kavuşumunun 6. Evde olması günlük hayatımızın kısıtlı olmaya devam edeceğini net olarak göstermektedir. Evet hep dediğim gibi ülkemiz bir İtalya kadar sıkıntılı döneme girmese ve ülkemizin doğum haritası büyük risk teşkil etmese de halk iradesi ve farkındalığı bu süreçte çok çok önemli. Ben Ekim ayında Merkür tutulması ile ilgili videomda virüslerden bahsetmiştim. Yani esasen virüs yeni bir şey değil ve muhtemelen ülkemize de yeni girmedi. Genç nüfusa sahip olmamız sebebiyle daha çabuk atlatabiliriz. Ülkemiz bugüne kadar pek çok şeyi bir olup aştı, yine birlik bilinciyle bunu yapabiliriz. Ayrıca dış ülkelerden de destek alacağımız bu yeniay haritasında görünmektedir.

Ocak ayında başlayan süreçle pek çok büyük firmanın kapandığını, ortaklıkların bozulduğunu, havayolu firmalarının içindeki süreç değişimini, pek çok yöneticinin istifasını duyabiliriz. Micromoon aylarda eskilerde Kızılderili liderleri değişirmiş. Biz de pek çok liderin değişimini görebiliriz. Hep beraber küresel bir krize şahit olabiliriz.

Bu yeniay şiddetli yağışlara ve tabiat olaylarına sebebiyet verebilir, doğa bizimle konuşmaya devam edecektir. 5 – 19 – 24 Nisan tarihlerinde doğal afetler meydana gelebilir, yanardağ patlamaları duyabiliriz. 22 Mart’ta başlayan süreçte de göçmen kuşlar gündemimize gelebilir.

Yeniay itibari ile izole olun, bütçenizi koruyun ve riske atmayın. Bankada çok para bulundurmayın ve nakit taşıyın. Sokakta üstünüzde değerli taşlar ve çok para bulundurmayın. Sessiz kalın ve korku, panik yayan cümlelerden, asılsız haberlerden uzak durmaya çalışın. Bu süreçte korku yerini yeni düzene adapte olmaya bırakacaktır.

Kaygı ve korkuya kapılmak yerine bireysel yaşamlarınızda tüm alanlarda yepyeni bir düzen kurmaya, bu zamana kadarki yaşadıklarınızın size ne kattığını anlamaya ve hayatın her alanında yenilikçi olmaya odaklanın.

Bu süreçte şifanın aslında bizde olduğunu, duyguların ve acıların evrensel olduğunu, içinde bulunduğumuz anın değerini bilmeyi, çaresizlik, korku ve umutsuzluğu dönüştürmeyi deneyimleyeceğiz. Birlik bilincinin ve elimizde bulunan imkanların kıymetini anlayacağız.

CORONO ve DÜNYA

Herkese merhabalar,

Yepyeni bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz. Ocak ayından itibaren felaketler olarak değerlendirdiğimiz olaylar zinciri bizlere esasen bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve ders öğrenene kadar devam ediyor.

Öncelikle yeryüzünü etkisi altına alan Corona Virüsü ve sebebi nedir?

Şimdi evren matematiğinin nasıl da kusursuz işlediğine şahit olacaksınız. Corona, Corona Australis takımyıldızından ismini alır, Güney'in tacıdır ve tam da bizleri yeni çağa hazırlayan Satürn ve Plüto üstüne bir de Mars ve Jupiter bu yıldızın önünden geçmektedir. Şaşırdınız değil mi?  Daha ilginci bu gezegenler bu takımyıldız ile kavuşum halindeyken Avustralya yangınları başlamıştır. Dünya Corona Australis aracılığıyla bizlere açık açık şunu söylemektedir; sen doğana sahip çıkmazsan ben kendi doğama sahip çıkarım.

Corona kelime anlamı olarak taç demektir, Şiron'un tacıdır. Yani önce yara sonra şifa verecektir. Zengin ve fakiri aynı acıda birleştiren bu yıldız tam da yeni çağa geçerken enerjiyi durdurur. Hayatı durdurur. Değişen frekans sizlere de zamanı 24 saatten 14 saate çekmiş gibi hissettirmiyor mu?

Hayat son aşamada bizlere öğretilerini vererek, yeni bir frekansa geçmemizi sağlayacaktır.

Peki nedir bu öğretiler?

Öncelikle, bu yıldız kümesi Satürn, Plüto, Jupiter ve Mars ile beraber Oğlak enerjisinde bulunuyor. Yani tüm dünyaya yaşamı ciddiye almayı, ölümü hatırlatmayı, sorumluluk almayı, beşeriyetten çok maneviyata önem vermeyi öğretiyor. Hayat, doğal seleksiyon ile; kalbe, vicdana, empatiye önem vermeyeni eliyor.

2. olarak ise geçeceğimiz Hava Çağı Kova etkisinde olacak. Zekaya ve toplumsal bilince önem veren bu dönemde herkes toplum için bireysel sorumluluğu almayı öğrenecek. Toplumun hayrına evden çıkmamayı, insanlığın hayrına hijyeni, el temasında çok bulunmamayı, yerlere tükürmemeyi, toplu alanları boş yere meşgul etmemeyi, konuşurken diğerlerinin sınırlarına girerek konuşmamayı öğrenecek.

Diğer öğrenmemiz gereken konu ise bence en önemli konu. Özümüze dönmek. Hayat bize iki yıldır bunu anlatmaya çalışıyor. Kendimizi ve kendi değerimizi korumayı, duygularımızı, besleyici yanımızı açığa çıkartmayı deneyimlerken aile kavramını da yeniden öğrendik. Şimdi çağ değişirken son kez bizi evlerimize kapatarak ailelerimizle vakit geçirmemizi sağlayacak. Temeli sağlam olmayan aileler açığa çıkacak. Şimdiden Çin'de boşanma oranları artmış durumda. Aynı zamanda dünyamız da kendi özünü korumak ve kendini temizlemek için mecburen bizleri buna zorladı. Bizler Avusturalya'da yangınlara sebep olurken her şeyin bir bedeli olduğunu bize çok güzel öğretti.

Satürn'ün diğer öğretisinin ise kıtlık bilinci olduğundan bahsetmiştim. Çekirgeler bunun bu dönemde en güzel örneğidir. Geçtikleri bölgelerde su baskınları, sel felaketleri olabilir. Şu an stokları boşaltıyoruz ancak esas sınavımız ileriki zamanlarda su ile olacaktır.

Ayrıca Hava Çağı, online işlerin yürütüleceği ve bilimsel çalışmaların yapılacağı bir dönem olacaktır. Şu an hayat bizleri test ediyor. Online döneme geçişi deniyor ve bunu biraz korku ile yaptırıyor. Yaşam şeklimizi yavaş yavaş değiştiriyoruz. Ancak başarılı olan toplumlarda; kirlilik ve tüketim azalacak ve daha huzurlu bir yaşam şekli süreceğiz. Paranın o kadar da önemli olmadığını deneyimleyeceğiz. İşte dünyanın yepyeni frekansına doğru ilerlerken ve çağ değiştirirken bilinçaltımız zaten o vibrasyona ayak uydurup uyduramayacağını gayet iyi biliyor. Doğal seleksiyon ile gerek savaş gerek salgınlarla yeryüzünü terk ediyorlar. Tıpkı önceki Satürn - Plüto kavuşumu zamanlarında olduğu gibi. Bir nesil görevini tamamlayıp giderken bir nesil dünyayı değiştirmeye geliyor. Bununla ilgili en çok görevli olan nesil belki de 91 - 92 - 93 doğumlular. Bu konuda detaylı bir video çekeceğim.

Corona;

18 - 24 Mart gibi tehlikeli tarihler etrafında daha da artabilir ve 24 Mart'tan sonra ciddileşecektir.

31 Mart tarihinden sonra sokağa çıkma yasağı gibi önlemler alınmaya başlanabilir.

Merkür 1 ay boyunca retrolu sürecin üzerinden geçerken yalan yanlış haberleri çokça duyabiliriz.

Ülkemizde diğer ülkelere nazaran daha az yayılacaktır.

22 Mart'ta atria yıldızı etkisiyle salgın göçmen kuşlardan yayılmaya başlanabilir ki süreç ceresin işaret ettiği beslenmek ve bir kanatlı hayvan olan yarasa ile başlamıştı.

Yengeç, Oğlak burçları, yükseleni, Mars'ı, 6. evi yengeç olanlar ekstra tedbirli olmalıdır.

Dünya'da en çok dini kurumlar ile yayılım gösterebilir ve din adamlarından da haberler duyabiliriz.

11 Haziran itibariyle salgın azalacaktır. Gündemimiz daha çok ekonomi olmaya başlayacaktır. Ayrıca 8 Nisan haftası depremler ve toprak kaymaları yaşanabilir.

Tetiklenişi Eylül ayından sonra olacak fakat gerekli önlemleri alırsak etki etmeyecektir. Ardından 9 yıl sonra yeniden karşımıza çıkabilir.


Yapılması gereken tıpkı hava (kova) çağının bizlere söylediği gibi toplum için bireysel sorumluluklarımızı almak, panik olarak korku enerjisi yaymamak ve kendimize çekmemek, krizden fırsat yaratmaya çalışmamak beşeriyetten daha önemli şeyler olduğunu görebilmek, kendi menaviyatımızı korumak, kişisel hijyenimizi korumak, kendimize ve çevremize sahip çıkmaktır.

Bu dönem felaket değil değişim dönemidir. Artık geride kalanların yepyeni bir misyonu var.

Esas salgın; insanlığımızı adım adım kaybedişimiz, ego ve bencilliğe düşüp doğaya ve kendi türümüze verdiğimiz zarar, korku frekansımız, beşeriyete bağlılığımız, maneviyatı unutuşumuz. Şifa ise kendimizde gizli.


Sağlıklı günler dileğiyle!

9 MART 2020 BAŞAK DOLUNAY'I - DÜNYANIN BAHAR TEMİZLİĞİ

Herkese merhabalar;

9 Mart 2020 tarihinde Başak enerjisinde, 19 derecede bir Dolunay meydana gelecek. Dolunay etkilerini 14 gün boyunca yaşayacağız.

Hayatımızdaki sis perdesi aralanıyor, bulutlar dağılıyor. Bazen en derinde bazen suyun üzerinde yüzüp giden zihnimizi toparlıyoruz. Ancak merkür dolunay anında durağan olduğu için pek çok konuda takılı kalabiliriz. Yılın ilk merkür retrosunun sonuna gelirken yaşamımızda pek çok konuda gözden geçirme fırsatı bulduk. Yaşanan tüm sorunlar bir şeyleri artık görmemiz, gereken dersleri fark etmemiz içindi ve bizler korkularımızla yüzleştik. Ruhumuzun en derinine indik şifa için. Şimdi fark ettiğimiz konular ve yaşamımızdaki belirsizliklerle ilgili bir tamamlanma fırsatı elde edeceğiz.

Bu dolunay; sadeleşmek, hayatımızı ve sağlığımızı düzene sokmak, yaşamlarımızda sorumluluk almak ve çok detay işlerle uğraşmak, hizmet ve sağlık sektörü ile ilgili. Bir yanımız hayaller kurmak, inzivaya çekilmek, rahatlamak isterken diğer yanımız ertelemememiz gereken sorumlulukları düşünüp durabilir. Bu iki yönü dengelemek çok önemli olacaktır.  Saç kestirmek, bağımlılıklardan ve fazla kilolardan kurtulmak için çok uygun bir dönemdir. Ruhsal ve bedensel olarak yenilenmek isteyeceğiz.

 Son zamanlarda iletişim problemleri ve değersizlik hissi yaşamış olabilirsiniz. Maddi konular ve ilişkilerle ilgili bir zorlanma evresinden geçmiş olabilirsiniz. Yaşananlar önce kendi değerinizi bilmeniz ve yaşamınızda olmasını istediğiniz şeylerle ilgili acele etmemenizi istedi sizden. Sabır ve emek ile var edilmeyen, temeli sağlam olmayanı ise hayatınızdan çıkardı. Ancak uyumlu olmak adına hala size iyi gelmeyen bir şeyleri devam ettiriyorsanız ani kriz ve bitişlere hazır olmalısınız.

Bu süreçte hayat bizden yavaşlamamızı, adım adım bir şeyleri inşa etmemizi, kendi kendimizi beslememizi ve sırf kendimize değer vermediğimiz için bir şeylerin ellerimizden kayıp gidişini görmemizi istiyor.

Rahatlamak adına ruhsal çalışmalar yapmak, şifa terapileri, suyla temasa geçmek bu anlamda bize iyi gelecek ve zihnimizi de ruhumuzu da berraklaştıracaktır.

Yaşamlarımızda kaos ve düzen, hayaller ve mantık, fedakarlık ve gerçekçilik ile ilgili denge kurmamız gerekecek. Hayatın her alanında şayet sorumluluk almazsak denge bozulabilir ve o dengeyi kurmamız için çok çaba harcamamız gerekebilir.

Bu dönemde yaşanan hayal kırıklığı sandığınız şeyler aslında bizi kendimizi duygusal ve maddi anlamda güvence altına almaya itecektir. Aynı zamanda dolandırılmalara çok ama çok dikkat etmeliyiz. Sağlık, ameliyat, iş, ebeveynler ile ilgili yaşanacak süreçlerde başta bizlere kriz gibi görünen şeyler aslında bir an önce harekete geçmemiz için fırsat yaratacaktır. Özellikle sağlık ve hijyen konularını vurgulayan dolunay ile sağlık harcamaları da artabilir.

İlişkilerde ise; ilişkiyi veya partnerimizi kafamızdaki kalıplara uydurmaya çalışma, fazla ütopik hayaller kurma bize zarar verecektir. Bir şeyleri idealize etmek, küsmek, kurban psikolojisine girmek, bir şeyleri içimize atmak yerine; davranışlarımızın sorumluluğunu almalı ve net olmalıyız. Karşı tarafa ince düşünceli süprizler yaptığımız ve onun ruhunu beslediğimiz bir dönem olabilir.

SAĞLIK;

Corona virüsüne oldukça vurgu yapan dolunay ile, virüsün sebebinin ne olduğu çözüme kavuşabilir. Aynı zamanda kuluçka süresinde olan ülkelerde de vakalar görülebilir. Ancak bu süreçte çözüm yolu bulunacaktır. Virüs, İngiltere'de daha çok gündeme oturabilir. Bizim ülkemize ise uğramadan şifası bulunacaktır.

Baharatlı, yağlı, şekerli gıdalar tüketmemeye dikkat edelim. 

Bu dönem zihnimizde takıntılar yapma riski yüksek olduğundan ruhsal çalışmalarla kendimizi rahatlatabiliriz.


TOPLUMDA;



Sınır güvenliğimiz ile ilgili gündemler devam edecektir ve burada kaos içerisindeki konuların tamamlanışına şahit olacağız. Bu süreç 9 Eylül'den sonra tetiklenebilir ve Ekim sonu çözüme kavuşabilir.

 Aynı zamanda bu dönemde yeryüzünde heyelan gibi afetler yaşayabiliriz. 8 Nisan'dan sonra ise bir deprem meydana gelebilir ancak korkulacak derecede kayıplar olmayacaktır.

Bu dönemde hem bireysel hem dünya olarak döngülerin içinden çıkamayacağımızı, kıyametin yaklaştığını sanıyor olabilirsiniz. Oysa sadece dünyamızın frekansı değişiyor ve yaşam ona ayak uydurmamızı istiyor.  Artık yeryüzü üzerinde; ona, doğaya, üretime, zekaya değer veren insanları istiyor. Bir nesil öğretmesi ve öğrenmesi gerekeni öğrenip bu yıl yeryüzünü terk ederken bir nesil de tüm bunlarla sınanıyor. Evet yeni bir çağ, hava çağı yaklaşıyor. Bir bebek doğacak hem bireysel hem toplumsal olarak. 2020 yılında ise onun sancılarını çekiyoruz, 9 yıllık döngüyü kapatmak için. Son yıllarımızı ve yaşamlarımızda tekrar eden, çürük olan her şeyi yıkıp kendi özümüzü ve yeryüzünü yeniden inşaa ediyoruz.

Bireysel anlamda değişime ve yeniliğe kendimizi açarsak hayatımız da yenilenecektir. Yeter ki hayatın bize anlatmak istediğine gözlerimizi açalım.

Sevgiyle!