YARALARINLA AYDINLAN

Bir çocuk saflığında başladığın hayata; hiç düşmeyecek, hiç üzülmeyecek, her şey mümkün ve çözülebilirmiş gibi devam etmek ister ruhun. Bir gün bir oyun parkında dizlerin kanadığında gözlerini dikip ellerinden tutacak birini beklersin. Çünkü çocuksundur, çünkü sevgiye inanıyorsundur, çünkü seni koruyan kollayan bir ailen vardır veya etrafına bakar, öyle olmasını umarsın. Bu ders arenasında kalbini temiz tutabilmektir esas cesaret ve sınavın başlar. Yeryüzündeki binbir çeşit kötü duygudan hiç haberin yokmuş gibi büyümek istersin. Sonra yıllar geçer, defalarca düşersin, kendi ellerinden tutarsın. Kanayan dizlerinde bir iz olur artık, yalnızca senin bildiğin. Düşen birisini gördüğünde ona bir tek sen şifa olabilirsin. Çünkü tanırsın o yarayı, o hissi iyi bilirsin.  Çünkü acımaz artık. Kanadıkça hoşuna gider hatta, yara kabuklarını soyarsın bazen. Çünkü o yara izi seni sen yapan bir izdir, bir parçandır, dövmen gibidir. Baktıkça yaşanmışlıkların aklına gelir, bazen tebessüm bile edersin. 

Şiron yarası böyledir işte... Şironyen bir Yeniay yaşayacağımız bugün, hepimiz bir yaramızı anımsayacağız. O yaramızla aydınlanacağız. Yeniay'ın ay düğümlerine kare açısı ile, benlik yaramızı çözdüğümüzde ilerleyebileceğiz. İşte o zaman, bizi biz yapan her şeyin değerini bilecek, özümüze döneceğiz. Hayat bizlere yaşam alanlarımızı ve doğduğumuz yeri hatırlatmaya çalışırken, benliğimizi de yeniden var edeceğiz.

Al sırtına yaralı bedenini, düş kendi yoluna. Ne kadar değerli olduğunu hatırla. Köklerine değdiğinde gücünü hisset. Ve hatırla, seni sen yapan her şeyi, sana sunulmuş o eşsiz özelliklerini. Sıyrıl kafandaki kalıplardan. Önce aynaya baktığında ve ben değerliyim diyebildiğinde, hissedeceksin. İşte o zaman sana verilen değeri de görebileceksin. Sende var olan her şeyi kabul edip sevgini sunduğunda ve sevildiğine inandığında, sevgi enerjisinden başka hiçbir şeyle buluşamaz artık kalbin. Yeter ki; bastırdığın, değiştirmeye çalıştığın, eksik gördüğün her yanını kucakla. Orada sana sunulmuş bir güç var. Önce sen inan şefkatli bulutlara. Dizlerin yine kanıyorsa, sonunda sana katacağı güzel bir iz var.