Nisan ayı ile başlayan konular tamamlanıyor, tutulmalara hazırlanıyoruz. Tutulma öncesi yaşadığımız son Dolunay, kendimiz olmadığımız her şeyi bize gösterecek. Toksik ve karmik tüm ilişkiler sonlanacak. Kimileri kaderindeki kişiyle buluşmak üzere 'ne istemediğini' anladığı ilişkisinden özgürleşecek, kimileri var olan ilişkisini iyileştirecek, uzun zamandır yalnız olanlar tutulmalarla ruh eşi buluşmalarına hazırlanacak. Geçmişte özlem duyduğumuza dönmenin daha yaralayıcı olduğunu fark edecek, yenileneceğiz. Ancak Dolunay, önce ne istediğimizi ve kim olduğumuzu bilmemizi isteyecek. Bugünlerden sonra kendimize nasıl yaklaşıyorsak, tüm ilişkilerimizde onu bulacağız. Kendimizle olan ilişkimizi güzelleştirdikçe, kendimize odaklandıkça, dengede ve mutlu bağlara açılacağız.
Dolunay ile yükselen enerjimiz ve özgüvenimizle, değerimizi yaşayamadığımız yerleri bırakma gücünü kendimizde bulacağız. Sürdürmek adına tavizlerle dolu olduğumuz, korkulu ve kaygılı kurduğumuz bağları cesurca sonlandıracağız. Başkalarına 'evet' derken, kendimize 'hayır' dediklerimizi göreceğiz. Ertelediğimiz tüm başlangıçları ve girişimleri yapmak, kendi potansiyelimizi cesurca yaşamak için destekleneceğiz. Bugünlerde fark ettiklerimizle, 10- 14 Ekim arası bitişler, tamamlanmalar yaşayacağız. Ancak bugünlerde öfkeli ve ani kararlardan kaçınmalıyız.
Haksızlıklar, adaletsizlikler, sadakatsizliklerle karma yaratanlar ise ilahi adaletle karmalarını ödedikleri bir döngüye girecekler.
Dahil olman için başka birine dönüşmen gereken hiçbir yere ait değilsin. Olduğun halinle çok güzelsin. Kendini kendine ait hissetmek için kendini keşfetmenin hazzını ve içindeki sen olmanın ateşini korkusuzca yaşa. Yalnızca kalbinin şarkısını gerçekten duyan ve eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.
Dolunayın Sabian Sembolü; ''Kendini iki alemde aynı anda ifade eden insan.''
Yaşamda her şey, zıttıyla var olur. Karanlık ve aydınlık, iyi ve kötü, kadın ve erkek, sen ve ben... 'Sen' olmadan 'ben'i tanıyamaz, ne istediğimi, istemediğimi, neye değer olduğumu, olmadığımı bilemezdim. Kurduğumuz tüm ilişkiler, yaşadığımız dünya, kendimize nasıl yaklaştığımızın aynasıdır. Yaşamımıza her şeyi, içinde duygu varsa çekeriz. Savunma halindeysek, kendimizi korumamız gerekeni; korku halindeysek korkularımızı; kendimizi görmüyorsak bizi yok sayanı, kendimize haksızlık ediyorsak, haksızlıkları. Kişiler, sadece görmemiz için aracıdır. O halde bu Dolunayda kendine sevgiyle yaklaşmaya, ona başkalarından beklediklerini vermeye, onun potansiyellerini ve hayallerini yaşamasına izin vermeye, ellerinden tutarak 'hadi' demeye ne dersin?
Sağlık; bu Dolunay sürecinde baş ağrıları, baş dönmeleri yaşanabilir. Baş, göz, burun, kulak sağlığımızı korumalı, bu bölgelerde estetik müdahalelerden bir süre kaçınmalıyız. Bu süreçte çocuk sağlığı ön plana çıkarken, salgına dikkat etmeliyiz. Spor yapmak, daha fazla su tüketmek sağlığımıza iyi gelecektir.
Dünyada; Nisan ayında yenilenmeye mecbur edecek ekonomik dalgalanmalar, bankalarla ilgili sorunlar ve altın fiyatları ve kurların hızla artışı, ani hızlı yağışlar, büyük fırtınalar ve bir yandan da içme suyu krizi, spor ve sanata dair beklenmedik gündemler, muhalefet ve iktidarda Kasım ayına vefatla etki edecek sağlık sorunları, savaş enerjisinin artışı ve sınırları korumanın önem kazanması gündeme gelebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder