9 Ağustos 2023 Çarşamba

VENÜS RETRO- LİLİTH- URANÜS KARESİ ve DUPHE GÜNLERİ ( 8 - 11 AĞUSTOS)


İnsan, kendinden ve kalbinden ayrı düştüğünde açtığı mesafelerin boşluklarını doldurmak için bambaşka şeylere uzanır. Kendini göremedikçe görünür olmaya, görünür olmak için başarılara, bir diğerinin varlığına, onun aşkına, ilgisine, onaya, sahip olmaya ihtiyaç duyar. Oysa özlem duyduğu ve aradığı; kendi içindeki aşktır. İhtiyacı; kendini görmek, yalnızca kendine sahip olmak, kendini onaylamak, sahip olduğu güzelliklerin farkına varmaktır.

Ve kendine veremediklerini başkalarından bekledikçe, hayat ona hayal kırıklıkları yaşatarak odağı kendine çevirmesini ister. Ancak geçmişte ona verilmeyenlere duyduğu kızgınlık, bugününde ispat çabasına, hırslara, yarışa dönüşür. 

Kendi gibi olmaktan uzaklaşan ve kendine veremediklerini diğerlerinden bekleyen kişi; bir başkası gibi olarak sevilme, onaylanma arzusuna girmeye başlar. Oysa şifası; yalnızca kendine ve kalbine koyduğu mesafeleri aşarak kendini yaşamaktır. 

Kendini yaşayan insan, kendini tanıdıkça sevmenin, kendini heyecanla keşfetmenin, yalnızca kendiyle yarışmanın telaşındadır. Her ruh diğerinden benzersiz yaratılmıştır ve özgün olmak yalnızca kendin olmaktır. Kendi eşsizliğini yaşayan; çabasızca parlar, kalbine ulaştıkça kendini sevgiye açar, sever, sevilir, bolluk bereketle taşar, yalnızca kendiyle yarıştadır. Bir başkası gibi olarak sevilmeye çalışan; onun ışığını besledikçe kendi ışığını söndüren, kendinden uzaklaşan, öfke, takıntı ve kıskançlıkla dolandır. 

Uranüs- Lilith- Venüs retro karesi yaşadığımız, Dubhe Yıldızı'nın eşlik ettiği, Venüs Güneş kavuşumuna ilerleyen bugünlerde; bizi kendimizden ve kalbimizden uzaklaştıran şeyleri görmeye davetliyiz. Yaşamda kendimizden veya gereğinden fazla değer verdiğimiz her konuda sarsıcı gelişmeler yaşayabilir, onlardan mahrum kalarak hayatta esas değerli olanı hatırlayabiliriz.

Eğer Güneş gibi ışığımızı ve enerjimizi kendimizden alıyor, kendi merkezimizde kalıyorsak, yörüngemizde olan kişiler gittiğinde de parlamaya ve yaşam dolu olmaya devam ederiz. Şayet kendi evrenimizde bir başkasının uydusu olarak enerjimizi ve ışığımızı ondan almaya çalışıyorsak, kendi hayatımızı unutuyorsak, o gittiğinde yaşam enerjimiz söner. Yok olmuş, ıssız, değersiz hissederiz.

Bugünlerde yaşadığımız ani ve sarsıcı etkiler bizi bize değer olmayan, haksızlıklar yaşatan, alttan aldığımız, ait olmadığımız yerlerden uzaklaştırıyor. Gizli yarışları, çıkar ilişkilerini, değer görmediğimiz yerleri fark ediyor, kendi merkezimizde olmaya davet ediliyoruz. Özellikle 1 Temmuz tarihi etrafında görmekten kaçındığımız gündemleri yeniden önümüze getirirken, 13- 16 Ağustos arası fark ettiklerimizle bitiş ve dönüşümlere hazırlanıyoruz. 13 Ağustos Venüs Güneş kavuşumu ile geçmişe dair zihnen değil kalben kopmamış bağlar yeniden canlanmaya hazırlanıyor. Ve bize kattıkları ile misyonunu tamamlamış bağlar kalıcı olarak geride kalıyor. Yaratılan negatif karmalar, zorlu enerjiler yaşayacağımız deneyimlerle temizlenmeye ve karmik tamamlanmalara ilerliyor.

Şayet dünyevi değerlere, çalışmaya ve kazanmaya takıntı yaratarak kendimizi unuttuysak, bedenimizin sinyalleri bugünlerde bizi kendimize iyi bakmaya ve durmaya çağırabilir. Yaşadığımız ani gelişmelerin, iptal ve ertelemelerin hepsi, durup içe dönerek gerçek mutluluk ve tatmini nelerde bulacağımızı anlamanın sinyalidir. 

Duphe yıldızı etkisi dünyada; patlamalar, yangınlar, sarsıcı gelişmeler, sismik hareketler, karanlık işler, ünlü kayıpları, diktatör liderler ve yöneticilerle ilgili karmik sınavlar iken... Kişisel olarak egomuzu yıkmanın, hırslarımızın ve öfkemizin kaynağını görmenin, daha sakin olan kalp bilincine ulaşmanın çağrısıdır. Kalpten uzaklaştıkça donuklaşan ve kibriyle yalnızlaşanların sevmeye ve sevilmeye izin verme günleridir. Kalp çakrasına erişemeyenlerde ani sert kalp rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Bugünlerde sevginizi dile getirmeyi unutmayın.

Eksiklikleri kapatmaya çalışan ego; hırslı, öfkeli, takıntılı, kaygılı ve ispat çabasındadır. Kendinden emin ve öze ulaşan kalp; yolunda sakin ve emin adımlarla ilerleyen, gerçek mutluluğu gelip geçici olanda değil kendinde bulan, gerçek sevgiyi hayatına çekerek yaşayan, minnette, değer veren ve hayat tarafından desteklenerek yükselişte olandır.

Kişiler ve olaylar yalnızca aracıdır. Esas olan ruhumuzun neden yaşadığımız deneyime ihtiyaç duyduğunu anlamaktır. Aynanın ruhumuza dönmesi, yolumuzun kendimize ve kalbimize varması dileğiyle...


1 yorum:

  1. Yazdıklarınızdan çok yararlanıyorum. Tebrikler ve teşekkürler...

    YanıtlaSil