14 Haziran 2023 Çarşamba

SATÜRN RETROSU (17 HAZİRAN - 4 KASIM)

Hayatında her şey sınırsız, değişken ve belirsiz olsaydı, yaşamın nasıl olurdu? Çocukluğunda yaşadığın özgürlük; çocukluğundaki bilmemenin ve hep istemenin huzursuzluğuna, hiç erişilemeyen hayallere, kim olduğunu hiç bilmemeye, hep başkalarından onay beklemeye dönüşmez miydi?

Peki yaşça olgunlaşmak, onaylanmak, kariyer yapmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak gerçekten büyümek miydi?

29- 30 yaşlarımızda ilk, 55- 56 yaşlarımızda ise ikinci Satürn döngümüzü yaşarız. Satürn tıpkı sahip olduğu halkaları gibi bize sınırlarımızı anlatır. Sınırlarımızı bilmeyi ve korumayı öğretir. Hayatın sınırsızlığı içinde bizi sınırlandırarak kendi potansiyellerimizi, yapabileceklerimizi gösterir. Dağılmamamız ve doğru yolu bulmamız için sınırsızca yanlış yollara saptığımızda bizi zorlayarak, bitişler yaratarak doğru yola yöneltir. Sorumluluklar vererek, durdurarak, hayatın hakikatlerini anlatır. Böylece kendi hakikatimize ulaşırız.

Satürn doğum haritamızda bulunduğu yerde bizi hayata yetişkin bakmaya davete der. Disiplin, istikrar, emek, sabır ve çabanın güzelliklerini anlatır. İnsanlar hep Venüs, Jupiter gibi anlık şanslar getiren tatlı etkileri sever. Çünkü böylesi gelip geçici olsa da daha kolaydır. Ancak Satürn'ün ödülleri kalıcıdır. Bir aşkın, işin kalıcı olması, bir yapının sağlam olması, bir yeteneğin uzmanı olunması için hep onun enerjisine ihtiyaç vardır.

Hayattaki en çekici şey; insanın kendini bilmesi, kendinden emin olması, kendine saygı duyması, sınırlarını bilmesidir. İhtiyacı olanı görüp onu kendine verebilmesi, başkalarından bekleyerek onlara bağımlılık geliştirmemesi, kendini onaylayabilmesidir. İçindeki sevgiden ve hayattan beslenerek kendi gücüne doğmasıdır. Kendine, bedenine, zamanına, emeklerine değer vererek, kendine adil olarak, ona saygı duyan, adil yaklaşan ve değer veren insanları yaşamına çekmesidir.

Satürn mitolojide Kronos ismi ile Kronometreye adını vermiştir. O zamanı doğru yönetmekle ilgilidir. Neyi, nerede, nasıl yapacağını bilen, kendi hayatının otoritesi olan insan, zamanı doğru yönetendir. Ve bu hayattaki en önemli zenginlik, ne kadar zamanınızın kaldığı ve onunla ne yaptığınız, onu kimlerle paylaştığınızdır.

Gerçekten büyümek; olgun bir ruha ve hala çocuk bir kalbe sahip olmaktır. Hala ihtiyaçlarını duyabildiğin çocuk kalbini, diğerlerinin vereceklerini beklerken bırakmamak, onun ellerinden tutup 'seni anlıyorum, bu isteğini şöyle giderebiliriz.' diyebilmektir. Gelecek kaygılarının içinde hayat rutininde boğulmaktansa onu mutlu eden şeylere zaman ayırabilmektir. Gerektiğinde hayır diyerek onu koruyabilmektir. Çocukluğundaki olgunlukta kin tutmamak, ihtiyaçlarını hemen dile getirebilmek, yaşamak için acele etmeden anın güzelliklerinde kalabilmektir.

Satürn 17 Haziran tarihinde Balık burcunun 7 derecesinde 4 Kasım tarihine dek retro harekette ilerleyecek ve 7 Mart tarihinden bugüne yaptıklarımızı önümüze sunacak. Dünyada; Şubat ayındaki konular tetiklenirken, neyin ne kadar sağlam olduğunu görecek, sağlık, salgın gerçekleri, denizler, deniz canlıları, sular, gıda kaynakları, ifşalar, siyasi dağılmalar, ihanetler, sahte ufo gösterileri gibi gündemler yaşayabiliriz. 

Retronun Sabian Sembolü; ''Boruya üfleyen bir kız.'' Bu sembol uyanış için bir çağrı, insanları bir araya toplamak, gerçekleri göstermek ve harekete geçirmekle ilgilidir.

Peki ya sen; hayatın gerçeklerinden, kendinden, ruhsal ihtiyaçlarından, olgunlaşmaktan, çocuk kalbini duymaktan kaçıyor musun?

Bunu hangi bağımlılıklara kapılarak, kendini izole ederek yapıyorsun?

Kimin dertlerini yük edinerek kendinden kaçıyorsun?

Kimden boşluklarını doldurmasını, kendine veremediğin duygusal ihtiyaçlarını vermesini bekliyorsun? 

Kendini takdir etmek yerine kimi taklit ediyorsun?

Alamadığın için sürekli veriyor veya veremediğin için sürekli almaya mı çalışıyorsun?

Hayatta esas olan dengedir, biri yardım istemeden ona yardım etmek onun hayat yoluna müdahaledir.

Sürekli birine yardım ve vurgu yapmak, alma verme dengesini bozarak, onu bilinçaltında yetersiz hissettirmek, onun sende güçsüzlüğünü görerek senden uzaklaşmasına sebep olmaktır. 

Kimsenin hayatında kurban ya da kurtarıcı değilsin. Sen kendinin şifacısısın.

Kendine nasıl yaklaştığını diğer insanların penceresinde gör ve uyan. Artık kendi gerçekliğinde, bambaşka bir yoldasın. Seni durduran her kapı, seni sana değer olanla buluşturmak içindi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder