Takvimler 8 Nisan 2020'yi İstanbul saati ile saatler 05.34'ü gösterdiğinde gökyüzünde bir Dolunay meydana gelecek. Dolunay enerjileri bir şeyleri aydınlatma, açığa çıkartma, tamamlama ile ilgilidir. Bir de bunu ilişkiler bazında inceleyelim.
Corona günlerinde aşka gelince; dolunay ben ve biz olma aksında biz olmak için önce ben olabilmeyi vurguluyor.
Satürn iki yıldır bizleri duygulardan uzaklaştırıp iş odaklı bireyler haline getirdi. Ailemizi göremez olduk, kendimizi unuttuk. Satürn zamanı kısıtladığında ne kendimize ne çevremize zaman ayıramaz olduk. Son birkaç aydır Venüs zorlu açılar yaparak bizlere kendi değerimizi bilmeyi öğretmeye çalıştı. Ama gökyüzünde Kuzey ay düğümü yani sistemin işaret ettiği yer Yengeç'ti. Yarış atı olduğumuz bu sürece dur diyerek bizlere içimizdeki saf sevgiyi hatırlatmaya çalışıyordu. Biz bunu yapmadıkça şimdi evlerimizde ailelerimizle, eşimizle başbaşa kaldık. Bazı değerleri ve köklerimizi hatırlarken eski günleri yad etmek durumunda kaldık. Kimimiz ailelerimizle, eşimizle daha çok vakit geçirerek onları ne kadar çok sevdiğini ya da bazı şeylerin tükendiğini fark ediyor; kimimiz ise sevgilisini göremeyerek uzak ilişkiyle temellerin sağlamlığını test ediyor. Bizim ruhumuza hizmet etmeyen, içinde sevgi barındırmayan ilişkileri net olarak görebiliyoruz. Özellikle 11 Nisan'a kadar olan süreçte bir şeylerin oturup oturmadığını net olarak fark edebileceğiz.
Dolunay'da Güneş Koç dolayısıyla yöneticisi Mars, Ay Terazi dolayısıyla yöneticisi Venüs ve eril ve dişil enerji karşı karşıya geliyor. Satürn Kova yani hava çağının eşitlik ile ilgili olduğundan bahsetmiştim. Her şeyi dengeleyen sistem eril ve dişil enerjiyi de dengeye çağırıyor. Yıllardır bozulan bu dengede eril enerji gücünü yitirmeye, daha dişil olmaya, sorumluluk almamaya, sevgiyi kendisine çağırmaya, dişil enerjinin gölge yönü olan sitem ve alınganlığı kullanmaya başlamıştı. Dişil enerji ise erilleşerek kendini korumaya çalışmak zorunda olma, şiddete karşı durmaya çalışma, sevgiyi sürekli sunma enerjisine girmişti. İsteklerini net dile dökmüyordu. Oysa dişil enerji zaten sevgidir, eril enerjideki sevgi ona akarak dişil enerjide var olanı açığa çıkartır. Kadınların erkek, erkeklerin kadın gibi davrandığı bu sürecin dengelenmeye başladığına şahit olacağız. Özümüze döneceğiz. İşte bu noktada kıskançlık, çıkar gibi konularla bir arada olan çiftlerin ilişkileri uzun vadeli olamayacaktır. Çünkü kova, bireysel sınırlar demektir. Ya o kişiyi o olduğu için seveceğiz ya da bir ilişkimiz olmayacak. Karşı tarafı kısıtlama, ona sahipmişiz gibi davranma, onun giydiğine, arkadaşlarına, hobilerine karışıp kendimize göre değiştirme dönemi bitmiş olacaktır. Sürece ayak uydurabilenler ise saf sevgiyi tadacaktır.
Venüs, Nisan ayında İkizler burcuna geçti ve 13 Mayıs - 25 Haziran arası Neptün'le kare açı yaparak retro harekete geçecek. Bu dönemde Nisan ayının ilk günleri Venüs Admetos kavuşumu ile sözcükler çok önemli olacaktır. Sevgimizi söyleme ve duyma ihtiyacında olacağız. Aynı zamanda bu dönemde paranoyalardan uzak durmak çok önemli zira kendi kendimize korkular ve endişeler yaratarak onları zihnimizde büyütüp sorun yokken sorun varmış gibi olmayacak cümleler sarf edebiliriz. Retro sürecinde ise önemli zihin bulanıklaşabilir, her kafadan bir ses çıkabilir. Önemli olan içe dönmek olacaktır. İlişkide yeni bir şeyler yapmak, karar vermek, evlenmek, yeni bir ilişkiye başlamak için hiç uygun değildir. İlişkiler için geriye dönüp değerlendirme ve karma ödeme zamanlarıdır. Zihnimiz sürekli ikilemde kaldığında önemli olan kalbimizi dinlemek olacaktır. Unutmamak gereken ise; karşımıza çıkan herkes bizim aynamız ve o ayna bizim dünyamız. Şikayet ettiğimiz ne varsa önce kendimizde o konuyu iyileştirip dengelemeliyiz.
İlişkilerin test edildiği bu günlerde kendini sevmeyenin sizi de sevemeyeceğini, kendinizi sevmiyorsanız değer görmek için sitem edemeyeceğinizi de unutmayın. Biz olmak için önce ben'i iyice bilmek gerekir. Sevginizi dile getirmeyi de ihmal etmeyin.
Sevgiyle!
Corona günlerinde aşka gelince; dolunay ben ve biz olma aksında biz olmak için önce ben olabilmeyi vurguluyor.
Satürn iki yıldır bizleri duygulardan uzaklaştırıp iş odaklı bireyler haline getirdi. Ailemizi göremez olduk, kendimizi unuttuk. Satürn zamanı kısıtladığında ne kendimize ne çevremize zaman ayıramaz olduk. Son birkaç aydır Venüs zorlu açılar yaparak bizlere kendi değerimizi bilmeyi öğretmeye çalıştı. Ama gökyüzünde Kuzey ay düğümü yani sistemin işaret ettiği yer Yengeç'ti. Yarış atı olduğumuz bu sürece dur diyerek bizlere içimizdeki saf sevgiyi hatırlatmaya çalışıyordu. Biz bunu yapmadıkça şimdi evlerimizde ailelerimizle, eşimizle başbaşa kaldık. Bazı değerleri ve köklerimizi hatırlarken eski günleri yad etmek durumunda kaldık. Kimimiz ailelerimizle, eşimizle daha çok vakit geçirerek onları ne kadar çok sevdiğini ya da bazı şeylerin tükendiğini fark ediyor; kimimiz ise sevgilisini göremeyerek uzak ilişkiyle temellerin sağlamlığını test ediyor. Bizim ruhumuza hizmet etmeyen, içinde sevgi barındırmayan ilişkileri net olarak görebiliyoruz. Özellikle 11 Nisan'a kadar olan süreçte bir şeylerin oturup oturmadığını net olarak fark edebileceğiz.
Dolunay'da Güneş Koç dolayısıyla yöneticisi Mars, Ay Terazi dolayısıyla yöneticisi Venüs ve eril ve dişil enerji karşı karşıya geliyor. Satürn Kova yani hava çağının eşitlik ile ilgili olduğundan bahsetmiştim. Her şeyi dengeleyen sistem eril ve dişil enerjiyi de dengeye çağırıyor. Yıllardır bozulan bu dengede eril enerji gücünü yitirmeye, daha dişil olmaya, sorumluluk almamaya, sevgiyi kendisine çağırmaya, dişil enerjinin gölge yönü olan sitem ve alınganlığı kullanmaya başlamıştı. Dişil enerji ise erilleşerek kendini korumaya çalışmak zorunda olma, şiddete karşı durmaya çalışma, sevgiyi sürekli sunma enerjisine girmişti. İsteklerini net dile dökmüyordu. Oysa dişil enerji zaten sevgidir, eril enerjideki sevgi ona akarak dişil enerjide var olanı açığa çıkartır. Kadınların erkek, erkeklerin kadın gibi davrandığı bu sürecin dengelenmeye başladığına şahit olacağız. Özümüze döneceğiz. İşte bu noktada kıskançlık, çıkar gibi konularla bir arada olan çiftlerin ilişkileri uzun vadeli olamayacaktır. Çünkü kova, bireysel sınırlar demektir. Ya o kişiyi o olduğu için seveceğiz ya da bir ilişkimiz olmayacak. Karşı tarafı kısıtlama, ona sahipmişiz gibi davranma, onun giydiğine, arkadaşlarına, hobilerine karışıp kendimize göre değiştirme dönemi bitmiş olacaktır. Sürece ayak uydurabilenler ise saf sevgiyi tadacaktır.
Venüs, Nisan ayında İkizler burcuna geçti ve 13 Mayıs - 25 Haziran arası Neptün'le kare açı yaparak retro harekete geçecek. Bu dönemde Nisan ayının ilk günleri Venüs Admetos kavuşumu ile sözcükler çok önemli olacaktır. Sevgimizi söyleme ve duyma ihtiyacında olacağız. Aynı zamanda bu dönemde paranoyalardan uzak durmak çok önemli zira kendi kendimize korkular ve endişeler yaratarak onları zihnimizde büyütüp sorun yokken sorun varmış gibi olmayacak cümleler sarf edebiliriz. Retro sürecinde ise önemli zihin bulanıklaşabilir, her kafadan bir ses çıkabilir. Önemli olan içe dönmek olacaktır. İlişkide yeni bir şeyler yapmak, karar vermek, evlenmek, yeni bir ilişkiye başlamak için hiç uygun değildir. İlişkiler için geriye dönüp değerlendirme ve karma ödeme zamanlarıdır. Zihnimiz sürekli ikilemde kaldığında önemli olan kalbimizi dinlemek olacaktır. Unutmamak gereken ise; karşımıza çıkan herkes bizim aynamız ve o ayna bizim dünyamız. Şikayet ettiğimiz ne varsa önce kendimizde o konuyu iyileştirip dengelemeliyiz.
İlişkilerin test edildiği bu günlerde kendini sevmeyenin sizi de sevemeyeceğini, kendinizi sevmiyorsanız değer görmek için sitem edemeyeceğinizi de unutmayın. Biz olmak için önce ben'i iyice bilmek gerekir. Sevginizi dile getirmeyi de ihmal etmeyin.
Sevgiyle!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder