MERKÜR BALIK BURCUNDA (18 Şubat- 7 Mart)

Zihin su yüzeyinde şimdi, uçsuz bir günde. Ne batıyor, ne çıkıyor. Dalgalarla savaşıyor bazen, bazen de hafif rüzgar ve gün ışığı ile huzur buluyor. Zihin bulanık, suların gel- git etkisiyle dalgalar boyu yüzüyor. Merkür suyla buluşuyor.

Merkür; zihnimizi, iletişim dilimizi, zekamızı, dünyayı algılayış biçimimizi ve elektronik cihazları temsil ediyor. 18 Şubat 2018 tarihi itibariyle Balık Burcu’na geçiş yapan Merkür 7 Mart 2018’e kadar burada seyahat edecek. 

Kendini sulara bırakan Merkür; pratik iletişim zekasını, dil yeteneğini, keskin zihnini kullanmayı bırakarak sezgilerinin sesini dinleyecek. Suya, hayallere, rüyalara, masallara dalarak, soyut düşünme yeteneğini atmosfere serpecek. Denizlerin altında bilinçaltı aleminin kapılarını aralayarak gözlerinizi kapattığınızda engin bir imajine yeteneğine kavuşacaksınız. Hatta bu sezgisel titreşim etrafınıza değdiğinde dirilecek, kurduğunuz bağ ile etrafınızdakilerin zihinlerini, yaşanacak olanları da sezebileceksiniz. 

7 Mart tarihine kadar manipülasyona açık bir dönemdeyiz. Duygularımız kullanılıyor gibi hissedebilir, aldatılabiliriz. Bulanık zihnimiz odaklanamıyorken, dikkatimizi dağıtmaya tek bir damla yetecektir. Matematik bilimine dayalı her kavramda sıkıntı yaşayabiliriz. Gerek sınav soruları olsun gerekse maddi hesaplamalar. Dolandırılmayalım, aldanmayalım.

Balık hassastır; alınır, kırılır, parlak pullarının içine döner. Merkür balıkta iken eskisinden daha alıngan ve konunun özüne inmeden içimize dönen kişiler olabiliriz. Zihnimiz konunun tam ortasından suyu bulandırmadan yüzerek uzaklaşırken, az önce düşündüğümüzü dahi unutabiliriz.

Şairler, yazarlar, aşıklar, ressamlar, ilham perilerini dinleyen ruhlar… Yaratıcılığınız içinizden dolup taşarken soyut düşüncelere bırakın kalbinizi. Rüyalarınızın anlattıklarını dinleyin. İnancınız her ne ise ona sarılın, arındırın ruhunuzu. Hümanizm değdi arşa, kollektif sevgi sarıyor her bir yanımızı. Evreni kucaklıyoruz. Affedin, sevginizi verin, unutun, hafifleyin diyor Merkür. Yaşam sanatı taklit ediyor. Dans edin, şarkı söyleyin, filmler izleyin, yazın. Bırakın ruhunuz kaleminizden, bedeninizden aksın.

Dalgaların sesi, kuş sesleri, yağmurun huzurlu sesi, odunların ateşteki çıtırtısı ile varoluşa yaklaşın. Gözlerinizi kapatın, meditasyon yapın. Dualar edin, dilekler dileyin. Şifa çalışmaları yapın, şifa bulsun kalbiniz. 

Evrende her şey somut ve ölçülebilir değildir. Her zerrenin bir manası var. Büyük galaksilerden, toz zerreciklerine kadar. Gözlüklerimiz ise farkındalığımız. Bunu fark ettiğinizde her şey daha güzel, anlamlı ve kabullenebilir olacaktır. Olgunluğa giden yolda derin bir nefes alın ve zihninize yüzmeyi öğretin şimdi.

KOVA BURCU'NDA GÜNEŞ TUTULMASI VE YENİAY (16 ŞUBAT 2018)

BAŞKA BİR GÖĞÜN ALTINDA

Takvimler 16 Şubat 2018’i, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 00.04’ü gösterdiğinde Ay ve Güneş birleşecek, göklerde bir YENİAY ve GÜNEŞ TUTULMASI meydana gelecek.

Gökyüzüne Baktığımızda; 

· Anın yükselenini Akrep burcu yönetiyor. (2 17’ derece) 

· Güneş ve Ay Kova burcunda; Merkür, Juno ve Güney Ay Düğümü ile kavuşum açısında, Kova Stelyumu’nu oluşturuyorlar. 

· Jupiter Akrep burcunda ilerlemeye devam etmekte ve Kova Stelyumu’na kare açı yapıyor. 

· Uranüs Koç burcunda seyrine devam etmekte ve Kova Stelyumu’na 60 derecelik açı yapıyor. 

· Satürn Oğlakta ilerlemeye devam etmekte ve Balık burcuna geçmiş olan Venüs’e 60 derecelik açı yapıyor. 

· Mars Yay burcunda Kuzey Ay Düğümüne 120, Güney Ay Düğümüne 60 derece. 

· Gökyüzünün Doğu kapısının gözcüsü Aldebaran Vertex noktasında. Antares ise Mars’a 2 derece orb yapıyor. 

· Plüto Oğlakta, Kova’ya geçtiğinde vereceği derslere hazırlanmakta. 

Yeryüzüne Baktığımızda; 

31 Ocak Ay tutulmasından 15 gün sonra bir Güneş tutulması yaşanıyor. Gökyüzü, dolayısıyla yeryüzü çok yoğun.

Dünyeviliğe kendini kaptıran, güç sarhoşluğu ve materyalizm ile ruhunu ellerinin karasına boyayan kimler varsa gökler onu gerdanından yakalayacak. Bir kılıç gibi keskin ilahi adalet, zalimlerin boynunu sıkacak. Güneş ve Ay nihayet kavuştuğunda, gökyüzündeki karanlık yeryüzünü siyaha boyadığında, ruhu ışıldıyanlar parlayacak, fark edilecek. Karanlık, bize ışığı göstermek için gelecek.

İyileşmeli, birleşmeli.

Gözü kara taht aşıkları, onlara teslim olmuş ruhlar ve ardından çıkan karmaşa ile yeryüzünde dengeler sarsılıyor, düzen bozuluyor, YENİAY ile insanoğlu yeni düzene doğru beklenmedik adımlar atıyor. Dünya yarın için kurallarından sarsılarak insanlığı farklı günlere uyandırmaya hazırlanıyor. Doğa değişiyor, doğal seleksiyon başlıyor.

İnternet, teknoloji araçları, gök bilimi, uzayla ilgili araştırmalar belki de bizi yeni bir çağa sürüklüyor. Yeni dahiyane fikirler, bakış açımızı değiştirecek mucitler, insanlığı göklere taşıyacak bilgiler ortaya çıkabilir ve bizleri heyecanlandırabilir. Gökyüzünün önemini ve değerini nihayet biraz daha iyi anlayacak ve ona daha çok değer vereceğiz.

Bizim için çizilmiş sınırları geçmeye, kabuğumuzdan çıkmaya, kanatlarımızı usulca açmaya başlıyoruz. Boyun eğmek, kabullenmek, monoton hayatımıza sırf rahatımız bozulmasın diye mutsuzca devam etmek geride kalıyor. İnsanlık uyanıyor, insanoğlu alışkanlıklarını sorguluyor. Bu hayat benim mi? Ben böyle mi yaşamak istiyorum? Benim bedenimi ve ruhumu hapseden ne ve buna neden katlanıyorum? Tüm bu sorular farkındalığımıza bir ışık yakıyor.

Özgürlük rüzgarının titreşimini etrafı fırtınalarla yakıp yıkmadan da kalbimizde hissedebileceğimizi fark edecek ve hayallerimizin üstüne diri bakışlarla yürüyeceğiz. Kendimizi keşfedecek, farklılığın hazzını tadacağız. Gelenekleri, kuralları baştan belirlerken, yuvamızı, ailemizi, atalarımızı sorgulayacak, geçmişin fısıltılarına doğru uzanacağız.

Toplumun herkesleşmiş bir bütünü değil, kendimiz olmanın hafifliği ile var oluşumuzu kucaklayacağız. Değer yargılarımız, sevdiğimiz şeyler, ruhumuzun kimliği değişmeden bizimleyken rutinimizden sıyrılacağız. Ve bunun korktuğumuz gibi zor ve kabul görmez olmadığını fark edeceğiz.

Çıplak ayaklarla, anın içinde, topuklarımız değişim yolu için kaşınırken, kalbimizde yeni bulduğumuz ışığın heyecanı var. Doğaya uyumlanıyor, kendi göğümüzde özgürlüğün hazzına varıyoruz. Yepyeni bir dünya başlıyor, tahtlar sarsılıyor, kitaplar özüyle yeniden yazılıyor.

Kaos ve sonrası aydınlık.

Korkmayın. Değişimi kucaklayın.

6 AY ETKİSİ SÜRECEK TUTULMANIN BURÇLARA ETKİSİ 

KOÇ VE YÜKSELEN KOÇ

Mars’ın gözü kara çocukları, zaten özgür olan kafanız ve ruhunuz ile radikal değişimlerin kapılarını açmanız sizin için zor olmayacaktır. Tüm sancıları göze alacak ve ışığa doğru ayaklarınıza kayalar batsa bile koşacaksınız. Cesaretinizi kırmaya çalışacak zorlu yollardan geçeceksiniz. Sosyal çevrenizden geçmişten gelen ani haberler duyacaksınız. Durmayın, geri adım atmayın. Ruhunuz şifa bulacak. Kendi yolunuzu disiplin ile kendiniz aydınlatacaksınız. Bu uğurda değerlerinize sahip çıkın, değer verdiklerinizi kaybetmeyin. Sözlerinize dikkat edin. Yakın çevrenizi, ailenizi kırmayın. 

PARÇALANMIŞ KIRMIZI

4 büyük kraliyet yıldızından en güçlüsü, en kırmızısı, en ateşlisi… Batı’nın gözcüsü Antares! Kudretiyle gökleri titretiyor, alevler körükleniyor.

Antares, Akrep burcunun kalbindeki sabit yıldızdır. O kadar parlak ve kırmızıdır ki “The Rival of Mars” yani Mars’ın rakibidir ve eski zamanlarda göğe bakanlar çoğu zaman ikisini birbirine karıştırmıştır. Mars- Jupiter doğasında olan bu yıldız; hem savaşçı, gözü kara, agresif, hem de olayları büyüten etkiye sahiptir. Onun görkemli, karşı konulmaz gücüne sahip olmak büyük bedeller ödemeyi gerektirir.

Yay burcunda hareket etmekte olan Mars, 9 Şubat itibariyle Antares’in kollarına kavuştu. Göklerden ateş edildi ve ruhumuza aktı kurşunlar. En derinlerimizde ateş enerjisini hissediyoruz. İç güdülerimiz bizi karanlığa kışkırtıyor. Ani öfke patlamaları, sinir krizleri, tahammülsüzlük hakim. Hırçın hareketlerimize 13- 14 Şubat’a kadar dikkat edelim.

Afrin harekatında verilecek büyük kayıplar, patlamalar, yıkımlar, lavlar, hava yolu ile ilgili olaylar, hoşgörüsüzlük, ayrıştırma, gözü kara liderler, yangınlar… Gündem Yay burcundan fırlamış arsız bir ok gibi kalplere saplanıyor. Kalp krizlerine dikkat!

Kader zamanın sırlarını bir bir arşa dizmekte. Ruhunuzun sığınağında, gecenin uğultusunda, sukut içinde kalmaya çalışın. İçinizdeki güce söz geçirirseniz bunu lütfa dönüştürebilirsiniz.

Göklerin ve yerin koruyucu enerjisi, dilekler ve dualar askerlerimizin yanında olsun.

VENÜS BALIK BURCUNDA (5-11 Şubat Haftalık Analiz)

Gökyüzü, 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken evrensel sevgiye sürükleniyor. Aşkın gezegeni Venüs 11 Şubat 2018 İstanbul saati ile 2.22’de romantik Balık burcuna geçiyor. 7 Mart 2018 tarihine kadar sıcacık, şefkatli, ilham verici, hayallerle dolu günler bizleri bekliyor. Odunlar yanarken çıtırdıyor, sözcükler kağıda dökülüyor, ilham dillerde dolaşıyor, renkler hayat buluyor. Kirpikler oklar gibi kalplere saplanıp kalıyor.

Güneş Kova’da ‘ben’ değil ‘biz’i temsil ederken, Venüs Balık ile evrensel sevgi atmosfere yayılıyor. İlahi sevgiye ulaşmak için ruhumuza dokunarak kendi göğümüzde huzura kavuşacağız. Tüm canlılara duyulan şefkat, elimizin değdiği cansız şeylerde yaratıcılığa dönüşecek. Yardımsever ve alçakgönüllü kalbimizle şifa verecek, şifa bulacağız. Affetmenin büyüklüğü ile yüceleceğiz. Sevginin güzelliğine vurulacağız. Yalın ayak ve hafif.

Hafta içi genel durum;

· 7 Şubat 2018; Venüs Kova- Uranüs Koç 60’lık

· 8 Şubat 2018; Ay Yay burcunda

· 11 Şubat 2018; Venüs Balık burcunda, Güneş Kova- Jupiter Akrep karesi etkin

Unutulmamalıdır ki, tüm bu yorumlar kişisel haritalarımız ile anlam kazanacaktır. Genel olarak ise;

KOÇ VE YÜKSELEN KOÇ

Mars’ın çocuksu savaşçıları. Haftaya gergin başlıyorsunuz, Ay terazi burcunda yani Güneş veya yükseleniniz (ASC) ile karşıt açı yapıyor. İçinizdeki çocuk yalnız kalmış, mahzun, kendinizi ifade edemiyor gibi hissedebilirsiniz. Ani bir öfkeye kapılarak hareket etmeyin. Haftanın ilerleyen günleri size güzellikler sunacak. 7-8 Şubat ikili ilişkiler, evlilik planları, iş ortaklıkları açısından güzellikler sunarken; 10-11 Şubat günleri enerjik, capcanlı, içinizde lavları körüklendirircesine hareket etmek isteyebilirsiniz.

Venüs Balık; 11 Şubat günü yeni biriyle tanışabilirsiniz! Juno ve Güneş’in de etkisiyle bu ilişki ciddi boyutlara varabilir. Ruhsal olarak Polyannacılık oynamamanız gereken günler. Merkür- Güney Ay Düğümü kavuşumu eski ilişkilerinizi bugününüze taşımak isteyecek, rüzgar haberler getirecektir. Toz bulutu gibi üfleyin. Ellerinizi yeni’lere uzatın. İlişkisi olan koçlar ise tüm sorunlarını masaya yatırsınlar, düşündüklerinden bile kolay halledilecektir. İçinize kapanacağınız bir dönem ama sevdiğinizle gezin, eğlenin, romantik süprizler yapın. Gizli ilişkilerden uzak durun. Ay parlak, güller açıyor, Venüs’e karışsın saçlarınız. Sımsıkı sarılın ona, sevgiyle dönsün dünyanız.