Hak edişler ve karma üzerine kurulu dünya.
Ve yeryüzünde insanoğlu aşırılıklarıyla, güç savaşlarıyla, geleceğe aldırmaksızın tüketti her şeyi. Unuttuğu bir şey vardı; ruhunu beslemek, kalbini dinlemek, doğanın dilsiz de konuşabiliyor oluşu. İki yıldır evren bizlere bunu gerek tutulmalar, gerek Satürn - Plüto enerjisiyle anlatmaya çalıştı, ardından Uranüs çıktı sahneye ve şimdi Jupiter, tüm bu enerjilere dokunarak olaylara büyüteç tutacak.
Jupiter, Güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Dolayısıyla, bulunduğu yerdeki etkiyi büyütüp genişletir. Aynı zamanda büyük iyicil (benefit) diye adlandırılır. Dünyamızı Ay dışında koruyan bir gezegendir, bu nedenle dokunduğu yerdeki enerjisi koruyucudur. Şans, bolluk, bereket getirir. Daima; genişlemek, büyümek, deneyimlemek, keşfetmek ister. Bu nedenle son bir yıldır yönettiği Yay burcundan geçerken bizlere o alanda yaşattığı deneyimlerle bakış açımızı genişletme fırsatı verdi. Şans öylesine kendiliğinden akıyordu ki, bu desteği yaşamlarımızda kolayca kabullendik ancak bu defa şans çabayla gelecek, kıymeti bilinecek.
Jupiter bu yıl Oğlak enerjisini yeryüzüne yansıtmaya hazırlanıyor. Oğlak enerjisi; somuttur, sınırlar koyar, kurallara uyar, kontrolcüdür. Genişlemek, büyümek isteyen Jupiter, burada gönlünce hareket edemeyeceği için rahat edemez. 1 yıl boyunca, hepimizin doğum haritasında hangi noktadan geçiyorsa orada belli bir hedefe ulaşmak için bizlere şans verecek, kendi şansımızı; çalışarak, sorumluluk alarak, disiplinli olarak yaratmamızı isteyecektir. Elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza emin olmamız lazım, hayat bu yıl gerçekten emek verenin yanında olacaktır. Bizler ne zaman ki rehavete ve tembelliğe kapılacağız, işte o zaman Satürn Oğlak enerjisi bizi durduracak, notumuzu verecektir.
Olgunluğu, gelenekselliği temsil eden Oğlak, Jupiter'in büyüme isteğini durduracağı için bu dönemde tüm işler yavaş yavaş, kontrollü ve temkinli ilerler. Kalıpların dışına çıkılamaz, eski ve alışık olunan yöntemler denenir. Böylece yeni deneyimlere açık olunamaz ve hem bireysel hem toplumsal olarak eski deneyimleri gözden geçirmek durumunda kalırız. Orada her şeyin halledilmesi gereklidir, eski tamamen halledildiğinde ardından gelecek olan yenilikçi, hava (kova) çağına hazır olacağız. Şayet enerji yanlış kullanılırsa, eski enerjide kalır ve yeni olan her şeyi yargılayan bireyler ve toplumlar halini alırız.
Dünya üzerinde kartlar yeniden dağıtılırken, sınırlar ve güç dengeleri değişecektir. Evren bizleri yeni bir çağa hazırlarken, Jupiter; güç, otorite ve iktidar hırsını daha da büyütecektir. Liderler arzuları için toplumları zorlayabilir. Ekonomik anlamda büyüme yavaşlar veya zararlı bir biçimde olur. Jupiter, kuzey rüzgarlarıdır. Kış bu yıl çok sert ve soğuk geçer. Yeşil meyve ve sebze üretiminde problemler, dolayısıyla kıtlık yaşanabilir.
Değişim ve dönüşüm için bizleri zorlayan, ekonomik kalıpları değiştirecek olan enerji özellikle; 5 Nisan, 30 Haziran ve 12 Kasım tarihlerinde yıkıcı bir hal alabilir. 14 Mayıs - 13 Eylül 2020 tarihleri arasında da retro olacaktır.
Karamsarlıktan uzak kalarak, tamamen iş ve sorumluluğa kendimizi kaptırmayarak, kalpten uzaklaşmayarak, kendimize zaman ayırarak, temkinli olmayı abartmayarak, onay saplantısından kaçınarak, dünyevi değerlere kendimizi kaptırmayarak bu süreci kendimiz için yararlı hale getiririz. Güç ve iktidar sarhoşu olmayan, etik ve ahlaki değerlere sahip olan, sorumlulukları konusunda elinden geleni yapan, adım adım güvenle ilerleyen 2020 yılının kazananı olacaktır.
18 Aralık 2007 - 5 Aralık 2009 tarihlerini anımsayarak yaşayacağımız temalar hakkında ipucu edinebiliriz.
Bireysel olarak doğum haritasında Oğlak burcunu nerede taşıyorsanız, hangi evlerde Başak ve Boğa enerjilerini taşıyorsanız o alanlarda temkinli büyüme, çabayla gelen şansı tadacaksınız. Hayata bakış açınızı yeniden inşaa edecek ve o alanda kalıcı hale getireceksiniz.
BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE
KOÇ: Hayatınızın en üst noktasını, zirvenizi etkileyecek bir enerjidir. Maksimum halinizi görmek için bu yıl bir fırsat sunacaktır, yapmak istedikleriniz için adım atmalısınız. Sorumluluklarınız artacaktır. Şayet şansınızı doğru kullanır ve emin adımlarla ilerlerseniz, kariyerinizde yükselebilir, statü kazanabilir, yaşam planlarınızda ilerleyebilir, itibar kazanabilirsiniz.
BOĞA: Hayata bakış açınızı 7 yıl boyunca epey değiştirecek, sizi yenileyecek olan Uranüs enerjisine, Jupiter geçişi de eşlik ederek sizlere yardım ediyor. Eski inanç ve bakış açınızı sorgulayıp değiştiriyorsunuz. Daha iyimser, pozitif olmalısınız. Eğitim, seyahat, yurt dışı bağlantıları gibi konulara yoğunlaşabilirsiniz, hukuksal meseleleriniz gündeme gelebilir, çözülebilir.
İKİZLER: Geçtiğimiz yıl maddi kayıplarınız olmuş olabilir, borçlarla, vergilerle sınanmış olabilirsiniz. Hayatınızda birilerini kaybetmiş olabilirsiniz. Yaşam bunları size daha derin olabilmeniz için yaşattı. Şimdi ise şayet haritanızda sıkıntılı açılar yoksa borçlarınızı kapatabileceksiniz, belki beklediğiniz kredi çıkacak belki de yitirdiğiniz kişilerden miras alacaksınız. Maddi manevi destek göreceksiniz. Paranızı temkinli harcayın. Aynı zamanda artan sezgilerinize, ruhsal dünyanıza kulak vermelisiniz.
YENGEÇ: Hayat iki yıldır tutulmalarla size kalbinizi hatırlamanızı söylüyor. Ve bu yıl yaşanacak Jupiter geçişi yaşamınıza eşinizi getirebilir, ilişkinizi kalıcı hale getirirsiniz. Evli iseniz eşinizle daha keyifli bir yıl geçirebilirsiniz. İş ortağınızdan kazanç sağlayabilirsiniz. Ancak her iki konuda da yıkıcı olmayın ve temkinli ilerleyin.
ASLAN: Hayat sizi bir yıldır iş anlamında yordu, sorumluluk almayı öğretti. Yaşamınızı ve bedeninizi daha sağlıklı hale getirmeyi öğretti. Şimdi artan sorumluluklarınızın meyvesini alıyorsunuz. İş arayan varsa bu dönemde iş bulabilir. Bir sağlık probleminiz iyileşebilir. Beslenme, spor, hijyen gibi konulara eğilirsiniz. Mental anlamda daha iyi hissedebilirsiniz.
BAŞAK: Özgüveninizi yenileyeceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Geçtiğimiz yıl hayatın eğlenceli yanlarından uzak kaldınız. İlişkilerinizin kalıcılığı ile sınandınız. Şimdi aşk, sanat, yaratıcılık enerjisini bir nebze hissetmeye başlayacaksınız. Yeni hobiler edinebilirsiniz. Gelen flörtler deneyim duygusuyla gelecek ve size çok şey katacaklardır. Çocuk sahibi olabilirsiniz veya çocuklarınızla daha çok ilgilenmek durumunda kalabilirsiniz.
TERAZİ: Duygusal güvenliğinizi, evinizi, yaşam alanınızı yeniden inşaa ediyorsunuz. Yaşanılan deneyimler sizi oldukça olgunlaştırmışken, şefkat - ev - aile duygusu ve kariyer alanını, sorumlulukları dengelemeniz gerekecek. Evinizi büyütüp değiştirebilirsiniz, ailenizle ilgili güzel gelişmeler gündeminizde olacaktır.
AKREP: İletişim şekliniz değişiyor. Öfkeli ve sert çıkışlar yerine daha iyimser konuşmak bu yıl size epey yarayacaktır. Çok fazla konuşma, yazışma yapmanız, iş veya eğitim için seyahatlere çıkmanız, eğitim alanında çok yoğunlaşmanız, medyayı çok aktif kullanmanız gerekebilir ve bu alanlardan şans ve fırsatlar sağlayabilirsiniz. Kardeşinizle ve yakın akrabalarınızla ilgili güzel gelişmeler yaşayabilirsiniz.
YAY: Şayet bu yıl geçtiğimiz yılda zorlayan enerjideki dersleri alıp disiplinli çalışmaya devam ederseniz nihayet çok kazanabileceğiniz, işinizde yükseleceğiniz belki de başka alanlardan da gelir elde edebileceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Bu yıl yapacağınız yatırımlar oldukça kar getirecektir. Kazançlarınızı birden harcamamaya ve disiplin enerjisinden çıkmamaya gayret edin.
OĞLAK: Sizler iki yıldır hem tutulmalar hem Satürn geçişi ile epey zorlandınız, yoruldunuz, kadersel değişimler yaşadınız. Plüton uzun yıllardır sizi değiştirdi, artık o yıkıcı enerjiye, kurallara ve engellere aşinasınız. Siz yılmadan disiplin enerjisiyle devam ederken, Jupiter 12 yılda bir gelen şans enerjisiyle sizlere yardım edecek, şans ve bereketini sunacak, bu döngüyü yeni kalıcı adımlar başlatmak için mutlaka değerlendirin. Kendinizi, imajınızı yenileyin.
KOVA: Ruhsal anlamda kendinizi epey yeniliyorsunuz. Manevi dünyanıza yoğunlaşmak size çok iyi gelecektir. Bilinçaltınız daha sağlıklı olacak, sezgileriniz artacaktır. Bu dönemde yardım ettikçe, şifa verdikçe şifa bulacaksınız. Karamsarlık enerjisini üstünüzden atmaya çalışın.
BALIK: Yıl boyunca bir dileğiniz gerçek olabilir. Gerçekten hayaliniz olana ulaşmak için sabırlı ve disiplinli ilerlemeyi elden bırakmayın. Sosyal çevreniz epey kalabalıklaşabilir ve çevrenizden fırsatlar elde edebilirsiniz. Daha popüler, daha sevilen biri olabilirsiniz. Yıkıcı değil, yapıcı hareket edin.
Takvimler 26 Kasım 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 18.04'ü gösterdiğinde, göklerde Ay ve Güneş kavuşacak ve Yeniay'ı meydana getirecekler. Yeniay 6. evde 4 derece Yay burcunda gerçekleşecek. Yeniaylar başlangıç enerjisidir, bu AY ciddi bir karmik - kadersel tamamlanış enerjisi ile yılı bitirmek ve yeni başlangıçlara hazırlanmak söz konusu. Üstelik çoğu gezegen yönettiği burç enerjisinde olduğu için bu Yeniay'ı 14 gün boyunca çok güçlü biçimde yaşamlarımızda deneyimleyeceğiz.
Yıl boyu hep güven arzusuyla, temkinli, adım adım hareket ettik hatta belki de korku ve kaygılar sebebiyle kendimizi durdurduk. İsteklerimiz hayal, hayatlarımız durağan, aynı döngü içerisinde kaldı. Şimdi ise o döngüyü yıkmak için önümüzde bir kapı açılıyor. Şans, bolluk, bereket, genişleme enerjisinin güçlü olduğu Jupiter, yılı tamamlayıp enerjisini değiştirirken; aşk, sevgi, değer duygumuzu yöneten Venüs ile kavuşacak. İki güçlü enerji birleştiğinde - ki bu enerji Yay'da olduğunda- bizden ufkumuzu genişletmemizi, pozitif enerjide olmamızı ve hayatın ilahi akışına, adaletine güvenmemizi ister. Şansın yanında olacağına inanan, güvenen, kibir ve tembelliğe kapılmayanlar bu yılın ödülünü iyicil alacaktır. Tabi yıl boyu etik ve ahlaklı davrandıysak. Deneyimlerimizi heybemize alıp onları yeni yıla taşıyacağız. Eğitim, yolculuklar, inançlarımız, hukuksal konular nihayete kavuşabilecek. Yıl boyu tıkanmış meseleler, yaşadığımız farkındalıkla çözülmeye başlayacak.
Merkür ise tam bugünlerde retrodan çıkmış bizleri zihinsel olarak dönüştürmüş ve planlar kurdurtmuşken artık onları hayata geçirebileceğiz. Son bir farkındalık ve arınma yaşatan Merkür yani iletişim ve zihinsel enerji, Mars'ın da aynı noktaya gelişi ile bize bu konularda adımlar attıracak. Yıl biterken; eksik bir şey kalmayacak ve yılın öğretmek istediğini alıp son noktayı koyacağız. Hatta bu yılın değil, belki 2016'dan beri sürüncemede kalmış hangi temalar varsa noktayı koyacağız. Uranüs karşıtlığı bu konularda bizlere fevrilik getirse de, sakin ve stratejik hareket etmekte fayda var. Gerilim ve tartışmadan uzak, isteklerimizi pozitif enerji ile hayata geçirmeliyiz.
Vee Yeniay anında Neptün S(durağan) konumda, Merkür ile olumlu açıda, hem de Ankaa yıldızı ile kavuşumda! Küllerimizden doğma enerjimizi burada net olarak görmekteyiz. Bir gezegen bir noktada duruyorsa, orayı daha çok vurguluyor demektir. 10. evde olan varlığı; toplumsal statümüz, saygınlığımız, en üst noktamız, zirvemizle ilgilidir. Maksimum noktamızdır. İşte o maksimum noktaya çıkabilmek için Merkür'ün ay boyu bize öğrettiklerine gözlerimizi açmalı, takıntılarımızdan, dürtülerimizden arınıp, kafamızdaki kalıpları değişime direnmeden dönüştürmeliyiz. Merkür'ün Satürn ile olan olumlu açısı, tüm bunları gerçekleştirdiğimiz takdirde olumlu dönüşümümüzün kalıcı olacağını göstermekte.
Bu hafta kalbinizi tıpkı kuzey ay düğümünün iki yıldır işaret ettiği gibi, sevgiye açın. Gerçeklerden kopmadan yaşadıklarınızın içinde sizi koruyan ve hak edişiniz olan mesaja odaklanın. Çevrenize sevginizi sunun. Duygusal yaralarınıza, bam telinize aniden dokunacak olaylar yaşayabilirsiniz.
6. ev Yeniay'ı ile; hayat düzenimizi değiştirme gücünü kendimizde bulacak ve yaşam rutinimizi daha verimli, bize ruhsal doyum sağlayan hale getirmek isteyeceğiz. İşimizle ilgili güzel başlangıçlar yapabilir, iş seyahatlerine çıkabiliriz. Sağlık konusunda iyileşmeyen bir hastalığımıza çözüm bulabiliriz.
Toplumda; zehirlenme vakaları, bazı dünya liderlerinin beklenmedik çıkışları, yangınlar, depremler, dini mekanlar, eğitimle ilgili konular, sporla ilgili başarılar, eski yasalar gündeme gelebilir. Bu yeniay; ülkelerin farkındalık geliştirip 2020'ye hazırlanması için son çıkıştır.
BURÇ ve YÜKSELEN BURCUNUZA GÖRE;
(Öncelikle yükseleninize göre okumalısınız.)
Kasım ayı hepimizi oldukça yordu. Ancak bu evrenin acı ile öğretme şekli, Pathesis'tir. Zehir de bizde, şifa da demiştim retro sürecine. Kimler zehirledi kendini ve çevresini, kimler şifa buldu fark ederek? Hayatta hiçbir şey bize zarar vermek için öylesine var olmaz. Canımız yanıyorsa, bir şeyler ters gidiyorsa, bir şeyler bitiyorsa onun bize anlatmak istediğini okumalıyız. İşte, tam da böyle bir aydı. Sizlere anlatmış olsam da, yaşayacaklarımızı biliyor olsak da, en derinden hissedip o hissettiğimiz duyguyla dönüştük. Özellikle maddi konular ve ilişkiler konusunda bizlere kendi değerimizi bilmeyi, bazılarımıza da maddeyi bu kadar önemsemeyip bir kalbimiz olduğunu da hatırlatmaya çalıştı. Fark ettirdi! Hem de çok derinden. Ne kadar kızsak da ketum olmak zorundaydık ve aksiyona geçemedik. Neden mi? Yaşam enerjimizi temsil eden Mars enerjisi pasif ve baskı altındaydı, masaya yumruğumuzu vuramadık.
Şimdi ise Mars güçleniyor! Hem de Merkür'ün retro yaptığı yerlerden 22 Kasım - 10 Aralık tarihlerinde geçerek. Kararlarımız ile ilgili aksiyona geçme zamanı. Zihnimizi dönüştürdüğümüz, fark ettiğimiz alanlarda aksiyona geçebileceğiz. Ancak bu yolculuğa Uranüs ile karşıt olarak başlıyor. 19 Kasım - 5 Aralık tarihleri çok keskin. Bir anda değişebilir her şey! Akıp giden bu durgun su dalgalanıyor, ne gemimizi kontrol edebiliyoruz, ne de kendimizi. Şayet bir anda; isyan edersek, dürtüsel davranırsak, dilimizi kontrol etmezsek, yaşamı özgürlüğümüze tehdit gibi algılarsak, çok bunalıp yeter artık dersek, fevri davranışlarla gemimizi yakarsak, sonuçları hüsran olacaktır. Fark ettiklerimizle bir şeylere ani noktalar koyabiliriz. Mars'ın akrep enerjisini bir ay boyunca; sessiz, ketum, gözlemci olmak, olayın özüne inmek için kullanmalıyız. Krizi ancak böyle kontrol edebiliriz. İçimizdeki eril enerjiyi spor için kullanmak iyi gelecektir. Özellikle rekabet sporları çok faydalı olacaktır.
Siyah ve beyaz, aşk ve nefret, doğum ve ölüm enerjisini içinde barındıran bugünlerde yaşadıklarımız karşısında intikam, öfke, kıskançlık, paranoya, baskı, kontrolcülük enerjisine bürünmek bizim seçimimiz. Onun yerine hayata ve karşımızdaki kişilere daha derin bakmayı başarabilir ve duygularımızı daha derin, tutkulu sunarsak bu enerjiyi yararımıza kullanmış oluruz. İntikam ve öfke hırsına bürünüp nefreti sırtınıza yük etmeyin, karmaya güvenin.
Maddi konularda; borç -alacak, vergiler, bankalar, miraslar, eş kazancında ani değişimler olabilir. Ani harcamalar yapmamamız gereken bir dönemdeyiz.
Çağ'a ayak uyduranlar ve diğerleri.
Yeryüzü, insanlığın varlığıyla buluştuğundan itibaren yaratılışını hep sorguladı. Nice hikayeler, efsaneler, dini inançlar, bilimsel çalışmalar varoluş sancısını anlamaya yetmedi. Neden buradaydık ve esas gerçek neydi? Gün ışığında olan, bariz olan tek bir şey vardı; döngü. Milyonlarca yıldır bu gezegenden geçip giden bedenlerden geriye kalan hep tekerrür olmuştur fakat bizi durmadan yenileyen tekerrürler. Tema aynı, çekilen acılar, gözyaşları aynı, sevinçler aynı, dersler farklı. Gelişiyor muyduk yoksa eski uygarlıklar daha mı çok şey biliyordu? Cennet ve cehennem neredeydi? Gerçek kıyamet neydi? İnsanlığın esas kıyameti, bu döngüde yaşanan; ölüm, sonlanma ve yenilenmeden payına düşeni bir türlü anlayamamak mıydı yoksa?
Satürn'ü anlayalım; bugüne kadar bu gezegenin varoluşuna ve göksel kombinasyonlarda getirdiği enerjilere baktığımızda o Güneş sistemindeki diğer gezegenlerden şu yönüyle ayrılır; o ZAMAN kavramını iyi tanır. Döngü şölenini en çok ciddiye alan ve aldırtandır. Kalıcı başlangıç ve bitişler onun kontrolündedir. Aslında kötü bir niyeti yoktur, bizleri gözlemler, ödevler verir, elimizdekini alarak onun yokluğuyla imtihan olmamızı ister, o yokluk enerjisine gösterdiğimiz sabra ve disiplin enerjisine bakar. Engeller koyar fakat bu engeller boyumuza göredir. Şayet 'zaman'ı ve dersleri yeterince anlayamaz ve kaldırabileceğimiz yükü kenara atarsak notunu da öyle alırız. Dedim ya, o aslında iyiliğimizi isteyen bir öğretmendir. Karma'nın iki kapısının ortasında bekler, bir taraf olgunlaşma, diğer taraf ise ölümdür. Ya büyürsün, ya da baştan başlarsın. Satürn, inşaa eder.
Plüton'u tanıyalım bir de; hep yeryüzünden bahsettik, peki ya yer altı? Kendisini beğenmediği için yer altına saklanan yer altı tanrısı, gizemiyle yeryüzüne korku saldı. O; gizemdi, karanlıktı, bilinmeyendi. Gökyüzünde siyah bir noktaydı. Halbuki bilinmeyen, yeni olandı. Yenilenmek doğanın ruhunda vardı. Plüton bir yere ayak basmışsa; oradaki yapı ya sağlam ve dimdik olacaktı ya da çürükse yıkılacaktı. Yıkıcı, karanlık, ölüm, acı, manipülatif, güç, sonlanma, ya hep ya hiçi barındıran ruhu bunca şeyle yüzleşip hala ayakta kalabildiğini görmüş, insanlığa bir türlü anlatamamıştı. Bundandır, acılarımızın bize güç katışı. Hiçbir şeye bağlanma der Plüto, esas olan ruhundur. Plüto; değişimdir.
Bu iki malefik gezegen 7 Ocak 2020 tarihinde kavuşum enerjisine giriyor, Ay tutulması ile keskinleşiyor ve 12 Ocak 2020 tarihinde Güneş ile beraber tam kavuşumu gerçekleştiriyorlar. Dahası Jupiter de bu duruma büyüteç tutuyor. 'Çürük olanın kalıcı olarak yıkılması, yeni düzenin inşaa edilmesi ve güç değişimi'ni işaret eden bu günler bireysel ve küresel olarak etkilerini çok sert biçimde gösterecektir. Sistemde temeli sağlam olmayanın yıkılması ve gücün el değiştirmesi iyidir, ancak filler ve çimenler hikayesi bizleri zorlayabilir.
İnsanlığın güce ve maddeye bakış açısının değişeceği, güç dengelerinin değişeceği, pek çok iflasın, intiharın, ortaklık bitişlerinin yaşanacağı, bazı sınırların yeniden çizileceği, reformların yapılacağı bu dönem bizlere neler yaşatabilir derseniz geçmişe bir göz atalım;
*1883 Satürn - Plüto İkizler kavuşumu: Kolera salgını ile yaşanan milyonlarca ölüm.
*1914 - 1915 Satürn - Plüto Yengeç kavuşumu: 1. Dünya savaşı ile pek çok ülkenin, imparatorluğun yıkılışı, sınırların yeniden çizilmesi. Yengeç teması ile milliyetçiliğin önem kazanması. Savaşa sebebiyet veren Uranüs ve Jupiter etkisinin de eklenişi.
*1947 Satürn- Plüto Aslan kavuşumu: 2. Dünya savaşının bitişi ile yapılan antlaşmalarla yaşanan toprak kayıpları. 12 adanın Yunanistan'a verilmesi. Pakistan'ın Hindistan'dan ayrılışı. Amerika'nın güç kazanışı. Aslan teması ile yaşanan güç gösterileri.
*1982 Satürn - Plüto Terazi kavuşumu: Türkiye'de darbenin ardından gelen yeni Anayasa. Dünya'da AIDS salgını. Terazi teması ile yaşanan politik gerginlikler, yasa değişimi.
2019 yılına yaklaşırken, 2008 yılında Plüto Oğlak enerjisine girdiğinde Wall Street krizi yaşandı. Plüto ve Satürn ilk karesini 1993, karşıtlığını 2001, ikinci karesini 2010 yıllarında yapmıştır. 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırı gerçekleşmiştir. 2001 yılında İkiz Kuleler yıkılmıştır. 2010 yılında Mavi Marmara Saldırısı, canlı bomba patlamaları ve büyük sel felaketi, depremler, maden patlamaları yaşanmıştır. 2019 yılının ilk yarısında yaşanan Satürn - Plüto kavuşumunda Notre Dame Katedrali yanmıştır.
Ancak bu kavuşumlara çoğunlukla Güneş eşlik etmiyordu. Güneş yani yaşam enerjisinin de eşlik edeceği 2019 Aralık ayı kavuşumundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeryüzü insanoğlunun ve doğanın silkinip uyanması adına öncelikle sessizliğe bürünecek, sonra tüm aşırılıkları törpüleyecek, temeli sağlam olmayan, kibre bürünen, kendi doğasına uymayan ne varsa değiştirecek. Doğayı anlayan ve dengeli olan toplumlara yarayacak. 2023'te Plüto bu enerjiden çıktığında sistemde sağlam olmayan ne varsa yıkılmış ve yeni bir dünya enerjisine girmiş olacağız.
İnsanoğlu ne zaman ki Oğlak kavuşumunun temsil ettiği; olgunlaşma, sabretme, dayanıklılık, ayakta kalma enerjisine bürünür, ne zaman ki tıpkı Plüto'da anlattığım gibi ölümlere, acılara, kayıplara rağmen esas değerli olanı anlar, vazgeçmek yerine güçlenir, o zaman bu sınav başarıyla sonuçlanmış demektir. Kızgın liderlerin satranç tahtasına çevirdiği yeryüzünde kimler şah - mat olacak bilinmez ama bazen bir piyon tüm dengeleri alt üst edebilir. Bu dönemde ahlaklı ve olgun olanın başa geçeceği söylenebilir. Beşeriyete verilen önem azalırken, doğaya daha çok değer verebiliriz. En çok kaçınmamız gerekense karamsarlık enerjisiyle sonumuzun geldiği duygusudur.
İnsan olma yolculuğumuzda; korkulardan, kalıplardan uzak, medeniyete, farkındalığa yakın, daha bilinçli ve daha ruhsal, bir üst bilince, üst frekansa geçmemiz için gerekli olan deneyimlere ilerliyoruz. Artık kurban psikolojisinden çıkmanın ve işimizin, hayatımızın, ülkemizin, yaşamlarımızın sorumluluğunu alma, harekete geçme vakti. 2023 geldiğinde, o bilinç kapısından ancak beşeri hırslarından sıyrılmış, doğanın ve ruhunun değerini bilen, farkındalıklı olanlar geçebilecek.
Küçük mavi gezegenimiz için iyi bir gelecek dileklerimle.