30 AĞUSTOS 2019 YENİAY'I - KUSURSUZ BAŞLANGIÇ!

Takvimler 30 Ağustos 2019 akrep ve yelkovan 13.37'yi gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş kavuşacak, Yeniay'ı meydana getirecekler.

Yeniaylar yeni başlangıç enerjisidir ve Ay'ın görünür olmaya başladığı 2 - 3 gün sonrasında yeni başlangıçlar yapabiliriz. Hepimizi genel olarak etkileyecek bu Yeniay'dan doğum haritasında toprak burcu vurgusu olanlar (başak, boğa, oğlak) daha çok etkileneceklerdir.

Bu ay, diğer aylardan farklı olarak iki yeniay yaşıyoruz ve aynı zamanda Merkür'ün devam eden S etkisi sona eriyor. Hayat hız kazanıyor, düzene giriyor. 

GÖKYÜZÜNE BAKTIĞIMIZDA;

*Ay ve Güneş haritanın 9. evinde, Başak burcu enerjisinde, 06 46' derece. Thuban yıldızı ile kavuşumda.
*Yeniay'a; Mars, Venüs, Juno ve Merkür eşlik ediyor. Venüs, Zosma yıldızı ve MC ile kavuşum yapıyor. 
*Uranüs tam yeniay derecesinde ve Satürn- Güney ay düğümü kavuşumu ile toprak üçgeni meydana getiriyorlar.
*Anın yükseleni 00 derece Yay burcu ve yöneticisi Jupiter haritanın 1. evinde. Neptün ve Lilith ile kare açıda.
*Plüto Yeniay'a 135 derece açı yapıyor. 
*Satürn Vega - Gad - Kad - Neptün - MC arasında Mistik Dörtgen açı kalıbı mevcut.

YERYÜZÜNE BAKTIĞIMIZDA;

İşin içinde ilahi adalet varsa, bu kusursuz bir başlangıçtır.

Yaşamda her şey mükemmele evrimleşir ve evren matematiği bir saat gibi işler. Ying ve yang, siyah ve beyaz bütünleşip bir olmak için vardır. İşte, Başak teması da madde ve manayı karşıt burcu ile böyle bağlar.

Başak, değişken burçtur, yaz mevsimi onunla beraber değişir. Doğayı kontrolü altında tutarak her şeyin kusursuz işlediğinden emin olmak ister. Bu nedenle tüm kavramları parçalara böler ve tek tek inceler, verimsiz olanı eler. 

Ruhumuz da bugünlerde yaşamımızda bizlere engel olmuş olan ne varsa eleyerek yeni başlangıçlar yapmak için bir farkındalık evresinden geçiyor. İyi olmaktan vazgeçmediysek, insanlara el uzattıysak, haksızlıklara rağmen intikam ve kin duygusuyla hareket etmediysek, ahlakımızı bozmadıysak bu yeniay bizlere, ilahi adaletin gücünü gösterecektir. Başak zamanı, hasat zamanı demektir. Bu nedenle karmayla en alakalı olan burçlardan biridir.

Bu yaz önce Merkür retrosu ile bir içe dönüş yaşadık ve yaşadığımız olaylar bizleri hayatımızı yeniden gözden geçirmeye itti. O kadar da güçsüz olmadığımızı fark ettik. Kendimizi bulma, özümüze dönme enerjisine büründük. Şimdi ise 'ben' evresinden çıkarken, toprak üçgenine sahip Yeniay ile ayaklarımızı yere sağlam basarak harekete geçme ve kalıcı adımlar atma zamanı. Kendimize dair keşfettiklerimizi bütünün hizmetine sunma zamanı. 

Bu adımları atarken detaylara kapılıp büyük resmi gözden kaçırmamaya ve 'asla hiçbir şey yeterince iyi olmayacak' düşüncesine kapılmamaya dikkat edelim. Mantığın baskın olduğu bugünlerde, duygularımızı ve empatimizi kaybetmeyelim. İşlerimizi daha yararlı hale getirmek maksadıyla yapacağımız eleştirilerde çevremize ve kendimize karşı acımasız olmayalım.

Ruhumuzu pek çok şeyden özgürleştirecek olan Uranüs'ün desteğiyle, zaten istediğimiz ama belki de henüz beklemediğimiz süprizlerle de karşılaşabiliriz. İçimizde var olan yetenekleri ortaya çıkartabiliriz. Aşk, flörtler, çocuklar, sanat ve hobilerimizle ilgili beklenmedik güzel olaylar yaşayabiliriz.

Haritanın 9. evinde olan Yeniay ile bir iç hesaplaşma söz konusu. Önemli olan dengeyi kurmaktır. Aynı zamanda; bir eğitime başlayarak, bir yolculuk sayesinde veya hayat görüşü, etnik kökeni bambaşka olan kişilerle tanışarak yepyeni bakış açıları kazanabiliriz. Hukuk veya uluslararası alanlar ile ilgili çözülmeyen sorunlar varsa bu dönemde çözüme kavuşabilir.

İlişkilerimizde duygularımızı ihmal etmeden, çıkar gözetmeden, koşulsuz sevgi ile enerjimizi 'sorunlarımızı nasıl çözebilir ve nasıl daha sağlam hale getiririz'e odaklarsak bu süreci değer duygumuz açısından daha yararlı hale getirebiliriz. Sevgimizi hırpalayarak değil daha yumuşak sunmaya dikkat edelim. Partnerimizle daha önce yapmadığımız şeyler yapabilir, gitmediğimiz yerlere gidebiliriz. Veya hiç umulmadık bir yerde yeni birisiyle tanışabiliriz. Bu dönem verilen hediyeler de daha ince düşünceli olacaktır.

Bu günlerin zihni meşgul eden enerjisini; sevgiyle, kabullenişle, teslimiyetle dengede tutabiliriz. Adaletin kusursuz işleyen sürecinde 'toprak' vurgulu yeniay ile yapılan başlangıçlar, dolunay zamanı 'su' enerjisiyle hayat bulacaktır. O nedenle toprağa neyi ektiğimize dikkat edelim.

TOPLUMDA;

Ekonomik konularda yeni adımlar atılması için görüşmeler planlanabilir. Dış borçlar gündeme gelebilir. 

Madenler gündeme gelebilir.

Sağlık, hukuk ve eğitim sistemi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılabilir.

Ateş yoğunluğunun azalması ve Başak etkisiyle rüzgarlar artacak, hava serinleyecektir.

Jupiter Kasım ayında Oğlak burcuna geçecektir. Jupiter'in Oğlak seyrinde yeşil meyve ve sebzelerle ilgili kıtlık dönemi yaşanır. Hasat zamanında bu döneme olan hazırlığı göreceğiz. Özellikle Mars etkisinde olan Yeniay ile çıkacak yangınlardan ekinler zarar görebilir.

Mars'ın askerleri de temsil etmesiyle, askeri alanda yenilikler ve hareketlilik gözlemlenebilir. Sınır komşularımız ile ilgili askeri hareketlilikler yaşanabilir.

Kasım ayında yaşanacak Merkür retrosunun Zuben grubu yıldızlarla kavuşacak olması sebebiyle bugünlerde yaşanan kadın cinayetlerine parmak basmak istiyorum. Bugünler önlem almamız ve dişil enerjiyi güçlendirmemiz için uyarıdır.

SAĞLIK;

Başak burcu vücudumuzun dolaşım sistemi, alerjiler ile alakalıdır. Bağırsak problemleri ve bağışıklık sistemi sorunları yaşayabiliriz. Bu dönem; diyete ve spora başlamak, sağlığımızı ve metabolizmamızı düzene sokmak, bağımlılıklardan kurtulmak için oldukça uygundur. Daha bitkisel ve organik beslenmeliyiz. Kendimizi enfeksiyonlardan daha çok korumalıyız.

BURÇLARA GÖRE;
(Yükselen burcunuza göre okumak daha sağlıklı olacaktır.)

PARÇALANMIŞ KIRMIZI

Yalnız ve çıplak geldik yeryüzüne. İlk nefes, ilk ağlayış, ilk adım, ilk aşk, ilk hayal kırıklığı. İlkler ne kadar özeldir ruh için, hep öyle saf kalmak ister ruhumuz. Sonra bir gün, ayağımız takılır ve düşeriz. Dizlerimiz kanar, başımızı kaldırdığımızda kimler ellerini uzatıyordur? Kimler yarandan haz alıyordur? Şaşırırız. Keşke hep ilkler kadar saf olsa her şey. Oysa o ilk adımı attığımızda hiç düşmeyeceğiz sanarız.

Sonra ruh öfkeyi tanır, ihaneti tanır, kıskançlığı tanır. Kalbin şeffaf ve bir bulut kadar hafifken bu yeni duygularla incindikçe zırh örer etrafına. Ne yazık, buna büyümek deriz.

Neye ihtiyacı varsa ruhunun bir silüet halinde çıkacaktır karşına. Tüm iyi niyetinle öylece durmana rağmen bazı gözler tarafından sevilmeyeceksin, dışlanacaksın, engelleneceksin. Benliğin kısıtlanmak istenecek, kalbin kullanılmak. Kendin olmaya çalıştıkça başkalaştırılmak isteneceksin, güveneceksin ve nasıl da temiz tuttuğun, özenle koruduğun kalbinin o tertemiz, bembeyaz odasında; camların parçalanışını, parçalanmış kırmızıyı aklın almayacak. Daha güçlü olmaya karar vereceksin, avuçlarını sıkacak ve asla ağlamayacak. Bu noktada kendine sormalısın 'Neden bunları yaşıyorum?' diye. Olduğun gibi değer görmek, art niyet olmadan hem cinslerin tarafından beğenilmek, ihanete uğramamak, iftiralardan, dışlanılmaktan korunmak, insanlığın çirkin yüzüyle yüzleşmek neden bu kadar zor?

Şimdi kalbinin talan edilmiş odasında aynaya bir bak, karşına çıkan suretlerde kendini aynalıyorsun.  En büyük korkularını, kendini sevmeyişini, kendine haksızlık edişini, içinde bastırdıklarını. Sana yaşatılan ne varsa sen kendine yaşattın esasında. Sen nasıl bakıyorsan öyle oluyor yaşamın. Ve seni sevmeyen, sana haksızlık eden, sana saldırganca yaklaşan da kendi içinde bir şeyleri bastırmaya çalışıyor. Onun derdi kendisiyle. Kendini ne kadar tolere ediyor ve kendine ne kadar merhamet ediyorsun? Sen, varlığına değer verecek ve o enerjinin sırtında yük olmasına izin vermeyeceksin. Üzüntü ve kızgınlık yalnız senin sırtına yüktür ve sen affedip bundan kurtulduğunda yine kalbinin bulut kadar hafif olduğunu göreceksin.

Kendini bulduğun ve öz benliğinin sesini duyduğun an, bir başka doğacak güneş kalbinin odalarına. O kırılan cam daha sağlam olacak, bembeyaz odanın kirlenmiş duvarları renklenecek, vazoya bir çiçek yerleştirecek ve kalbinin zenginleştiğini göreceksin. Yaşanmışlıkların orada bir iz olacak, o iz tablo olacak, bakıp gülümseyeceksin. Yalnız ve çıplak geldik yeryüzüne. Yalnız ve çıplak öleceğiz ama nasıl bir odada? 

15 AĞUSTOS 2019 DOLUNAY'I - KENDİN'E DOĞRU

Takvimler 15 Ağustos 2019'u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 15.28'i gösterdiğinde göklerde Güneş ve Ay karşı karşıya gelecek ve Dolunay'ı meydana getirecekler.

Dolunay enerjisi bitiş enerjisidir ve 1 Ağustos Yeniay'ında sürüncemede kalmış konular nihayete erebilir.

Peki Dolunay hepimize hangi temalarda etki edecek?

GÖKTEKİ NE İSE;

●Ay Kova burcunun 22 derecesinde ve Güneş tam karşısında Aslan burcunda, 2- 8 aksındalar. Güneş Own Worst Enemy hattında ve Ay Sadalsuud yıldızı ile kavuşumda.

●Anın yükseleni Yay - Antares yıldızı ve Jupiter - Sarin yıldızı yükselene oldukça yakın, 1. evde. Jupiter ise retrodan yeni çıkmış vaziyette, an'da oldukça iyicil enerjisi var.

●Venüs, Güneş ile kavuşumda ve Juno ile Mars onlara 9. evden eşlik etmekte. Plüto ile 150'lik açıları mevcut.

●Neptün Güney ay düğümü ile, Şiron Merkür ile olumlu açıda.

●Retro hareketine başlamış olan Uranüs (Uranüs'ün retrosu ileri hareketinden daha iyidir), Merkür Aslan ile kare açıda. Ve Merkür retrosu bitti diye sevinenlere  aldırmayınız keza yeniayda S (durağan) olan merkürün etkisi sonraki yeniaya (30 Ağustos) kadar sürer :)

●Merkür'ün andaki diğer önemi ise, anın tek Scout gezegeni.

●Anın almuteni Jupiter. Baskın element Ateş iken su neredeyse yok.

●Ay ise Slow döngüde, olaylar yavaş yavaş gelişecek.

YERYÜZÜNDEKİ DE ODUR;

Zamanın yöneticileri işliyor, bizleri yeni çağa hazırlıyor. Yeni bir frekansa geçiyoruz, hissediyor musunuz? Şimdi zaman durmuş, işler aksamış, enerji tıkanmış ve ruhlarımız yorgun. Ve bu yorgunluk bizleri yepyeni bir hayat arzusuna doğru itti. Yeni başlangıçlar için zihnimiz hazır ancak yeterli maddi ya da manevi destek bulamadığımızı düşünerek hevesimizi kaçırmamız gerekli.

Benliğimizi ortaya koyma isteğiyle yanıp tutuşurken bunu onay ihtiyacı ile hırsla, inat uğruna veya kibirle değil, kalpten istediğimiz için yapmamız gereken günlerdeyiz. Motivasyonumuzu düşüren hiçbir şeye aldırmadan, geçmişe bakmadan, cesurca kendi yolumuzda ilerlemeliyiz. Dengeyi kuramadığımız ve bize uymayan ilişki, yatırımlar, iş, eğitim gibi konulardan kendimizi azad ediyoruz.

Yaşadığımız deneyimler ruhumuzu bilgeleştirirken dünyevi değerlerin esasında ne kadar geçici olduğunu fark edip meneviyatla özümüzü buluşturuyoruz. Çevrenizde de ruhsal alanların, spiritüel konuların, bilimin, bilginin öneminin ne kadar yaygınlaştığını gözlemleyeceksiniz. İşte bu, farkındalık çağının, 2020'de başlayıp 2023'te keskinleşecek olan hava çağının ayak sesleridir. Yeryüzü değişirken, hala lüks tüketim peşinde olup, eski bakış açımıza saplanmak bizi sistemin dışına itecektir.

Özgürleşiyoruz. Bugünlerde inzivada ve sessizlikte, öz benliğimizi buluyoruz. Bunu bulmamıza; uğradığımız haksızlıklar, yalnızlıklar, kayıplar ve ayrılıklar sebep olurken tüm bu yaşananlara ani çıkışlar yapmak yerine gözlemlemeye devam etmeliyiz. Öfkeli söylemlerimiz ve egomuzla kendi kendimize zarar verebiliriz. Hak edişimiz ne ise o bizlere ilahi sistem tarafından getirilecektir. Aşk, şans, iş, başarı, eğitim bizimle olacaktır. Bazılarımız ev veya şehir değiştireceğiz. Kadersel tanışmalar da yaşayabileceğimiz bir dönemdeyiz, özellikle Aslan'lar :) Adaletin var olmadığı, haksızlık edilen, benliğimizi yitirdiğimiz sosyal ortamlarda ruhumuzu boşa yormamalı ve bizi yeni başlangıçlara doğru çağıran kalbimizi dinlemeliyiz.

Zamanın yöneticileri hayal ettiğimizi hayatımıza en gerçekçi haliyle çağırırken; kendimizi korkularımıza kaptırıp, olumsuza teslim olursak yaşamımız da o yönde ilerleyecektir. Harita üstü yaşam, kader üstünde kader vardır ve bizler için en doğru olanı biz insan aklıyla bilemeyiz. O nedenle inancımızı yitirmeden, özgüvenle, gelecek olanı hak ettiğimize kendimizi inandırmalıyız. Hepimiz etrafımıza kendimizi aynalarız. Biz hangi frekansı çevremize yayarsak, karşımızda onu bedenlenmiş hali ile buluruz. Bu yüzden olaylara ve kişilere kızıp sızlanmak yerine, kendimizi değiştirmeli ve gereken dersleri alıp yolumuza devam etmeliyiz.

Korkularımızla yüzleştiğimizde galip sayılıyorsak, neden içimizdeki gücü keşfetmeyelim? Özgürlüğün şarkısı saracak dört bir yanımızı, meydan okuyoruz bizi kendimizden alıkoyan her şeye. Hepimiz belirli hayal rollerimiz ile doğduk ve bu dolunay ışığının gerçekliğimizi aydınlatması dileğiyle.

TOPLUMDA;

●Bu dönemde uluslararası ticaret konuları önem kazanabilir. Hiç beklemediğimiz şirketler yollarını ayırırken beklenmedik kurumlarda ortak olabilir.

●Kaz dağlarındaki altın arama faaliyetlerine isyan büyüyebilir ve bu isyan diğer ülkelerin de dikkatini çekebilir, desteklerini görebiliriz.

●Para piyasalarında büyük değişimler ve maddi yatırımlarda yeni oluşumlar meydana gelebilir. Yeni para birimleri çıkabilir. Ekonomi konusunda yepyeni bir çağ bizleri bekliyor.

●Yeni teknolojik gelişmelere ve bilimsel çalışmalara şahit olabiliriz.

●Hava durumu garipleşebilir, sıcakların ardından sert yağışlara şahit olabiliriz.

●Son zamanlarda yengeç tutulmaları ile kanser vakaları ve kalp krizleri oldukça arttı. Tüm bu rahatsızlıklarımızı uyarı olarak alıp gerekli tüm tedavileri yaptırmalıyız. Aynı zamanda sinir sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, bel, diş, cilt, kemik sorunları da yaşayabiliriz.

●Dolunay'da dişil enerji eril enerji ile karşı karşıya geldiğinden kadınlarda sıvı dengesi bozulur ve daha gergin olurlar. An'da su elementi de eksik olduğundan ruhu dengelemek amacıyla başta kadınlar olmak üzere herkes; yüzerek, içerek, sık duş alarak suyla daha çok temas edebilir ve empati yönünü biraz daha geliştirebilir.