16 Haziran 2019 Pazar

17 HAZİRAN 2019 DOLUNAY'I - UÇURTMAYA TUTUN


Takvimler 17 Haziran 2019'u, akrep ve yelkovan 11.30'u gösterdiğinde gökyüzünde Ay ve Güneş karşı karşıya gelerek Dolunay'ı meydana getirecekler. Dolunay'lar tamamlanma enerjisidir. Mantık ve duygular, dişil ve enerji karşı karşıya gelir bu nedenle içimizde dengeyi bulmak 14 gün boyunca çok önemli olacaktır. Ayrıca Dolunay'lardan kadınlar daha fazla etkilenirler. Gümüş takmak, tuzlu suya girmek, Ay mantrası dinlemek faydalı olacaktır.

Dolunay'dan (25 derecede gezegenleri bulunanlar) Yay, İkizler, Başak ve Balık burçları daha çok etkilenecektir.

Gökyüzündeki ne ise;

*Ay Yay burcunda 4. evde ve Güneş İkizler burcunda 10. evde, 25 53' derecedeler.
*Ay, Galaktik Merkez'de. Güneş ise Saiph yıldızı ile kavuşumda.
*Dolunay'ı yöneten Jupiter, Merkür ile 150, Neptün ile kare açıda.
*Anın yükseleni 07 43 derece Başak Thuban yıldızıyla beraber ve yönetici gezegeni Merkür Güney ay düğümünde, Castor yıldızında, Mars ve Juno ile Yengeç stelyumunu oluşturmakta.
*Almuten, Merkür. Baskın element, Hava.
*Venüs, Aldeberan ile kavuşumda, Al hecka ile paralel.
*Ay, Slow döngüde.

Yeryüzündeki de odur;

'Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir.' - Mevlana

Ay büyürken içimizdeki aidiyet ihtiyacı da büyüyor. Benliğimizi bulduğumuz, içimizdeki çocuğu büyüttüğümüz yer ve kişileri sorguluyoruz. Neden bu evdeyim, şehirdeyim, ülkedeyim, bu soyadımla var oluyorum? Bu işe, bu aileye, bu eşe, sevgiliye sımsıkı bağlanıp kabuğumdan sıyrıldığım için huzurlu muyum yoksa ruhum bir uçurtma gibi özgür mü olmak istiyor bundan böyle? Hem ait hem özgür kalabilir mi insan?

Bu soruların cevabı vadinin bir ucunda değil, kendi bahçemizde. Ne istediğimizi önce kendimize sormalıyız ve adımlarımızı bu yönde atmalıyız. Ektiklerimiz papatya ise onlara gül muamelesi yapamayız. Şayet gülü istiyorsak, bugünlerde onun tohumlarını atmalıyız. Ve solmuş çiçeklerden, ayrık otlarından sıyrılmalıyız.

Yani sözün özü; dürüstçe istediğimiz yolda ilerleme zamanı geldi ve hayatımızdan çıkan her ne varsa bu dönem kaybettiğimiz değil arındığımızdır. Miadını dolduran çiçeklerin artık bu bahçede kokusu yayılmayacak, çürümüş olana su vermek aldanmaca ve boşuna olacaktır.

Oğlak temasının etken olduğu zamanlar der ki; net ve dürüst ol, sabırlı ol, sebat et, inzivada kal ve düşün. Düşün ki, saflığı ve dürüstlüğü önce kendinde bulabilesin. Biri gibi olmak, bulunduğun kabın şeklini almak yerine benliğin sana neyi söylüyor, dinle. 

Sabırla ve planlı ilerlersek 14 günün sonunda ütopyamızdaki çiçek avuçlarımızda olacaktır. Ancak karşımızdaki tüm kayalıklara, tüm dikenlere rağmen o bahçenin yokuşunda adım adım ilerlemekten vazgeçmemeliyiz. Zeminin sağlam olduğuna emin olup, yavaş yavaş aşmalıyız yolları.

Aksın zaman, değişsin düzen. Biten her şeyi uğurla ve içinde bulunduğun durum çıkmaz gibi görünse de teslim ol, sorumluluklarını yerine getir, gerçeklerin farkında ol. Yepyeni deneyimlerin yolculuğunda yaşadığımız bu kadersel günlere gönüllü olursak, yardım da bizimle olacaktır, tıkanan yollar açılmaya başlayacaktır. 

Karşımıza; tuhaf eş zamanlılıklar, geçmişte kaldığını sandığımız bir sınav, aşmaya çalıştığımız bir yük yeniden çıkabilir. Mantık en büyük yardımcımızken, içgüdülerimiz ile hareket ederek tuzağa düşmemeliyiz. Tartışmalardan ve egolu cümlelerden uzak durup, sakin kalmak yararımıza olacaktır. Yardım eli uzattığımız andan sonra, ilahi destek yanıbaşımızda olacak ayrıca mevki olarak bizden üst konumda olan kişilerden de destek görebileceğiz.

Bu bahçede yol bizi 14 gün boyunca yeni bir eğitime, bir bilginin peşine, yepyeni insanlar, ülkeler ve yeni kültürler tanımaya, keşif hissine sürükleyebilir. Önemli olan karşımıza çıkan her şeyin özüne, derinine inmek olacaktır. Aynı şekilde yaşadığımız olaylarda da tüm detayları inceledikten sonra harekete geçmeliyiz.

Sıyrılırken tüm yüklerden, ayrık otlarından ve hafiflerken ruhumuz, uçurtmamız yükselecek, hafif ve hür, huzuru tadacağız. Yeniden doğuyor içimizdeki çocuk, bu defa kökleri sağlam ve kendi ayaklarının üzerinde.

Toplumda;

*Aile içinde çatışmalar artabilir. Anne - çocuk ile ilgili üzücü durumlar meydana gelerek toplumu yaralayabilir.

*Çok normal sandığımız birisi maskesinin ardındaki yüzünü gösterebilir. İlkel, sadist ve takıntılı birine dönüşebilir.

*Hizmet sektörü ile ilgili yeni düzenlemelere gidilebilir ancak bu durum çalışanların pek hoşuna gitmeyecektir.

*Yangın, zehirlenme ve patlamalar yaşanabilir. Özellikle yanıcı olan her şeye karşı en azından bireysel olarak temkinli olalım. 

*Ülkemizin güvenliği ile ilgili açık düşmanlardan tehditler toplumun huzurunu bozabilir ve vatanseverlik duygularımızı kabartabilir, birlik olmamız gereken günlerdeyiz.

*Toplumu manipüle edecek, doğruluğu olmayan pek çok haber gündemimize düşebilir. Güvenilir olan liderler için şanslı bir döngü olacaktır.

*Yolculuklarda kazalara karşı çok temkinli olmamız gerekmektedir.

*Taşınmalar, gayrimenkul ve emlak sektörü, şehir planlamacıları ve iç mimarlar ile ilgili konular gündeme gelebilir.

*Ülkemizin gelecekteki birkaç yılını şekillendirecek yeni düzenlemelere gidilebilir. Bu düzenlemelerin sebebi bir süre halkın kafasında soru işaretleri bırakacaktır.

*Halkın üstündeki ekonomik ve manipülatif baskı artarken, sağduyulu olmak çok önemli olacaktır.

*Kadın hastalıklarında artış, kemik kırılmaları ve ağrıları artabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder