22 Kasım 2018 Perşembe

23 KASIM 2018 DOLUNAY'I - GENİŞ UFUKLARA YELKEN AÇMAK MI? DERİN DENİZLERDE BOĞULMAK MI?


Takvimler 23 Kasım 2018'i, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 08.39'u gösterdiğinde, göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecek, DOLUNAY'ı meydana getirecekler.

Gökyüzüne Baktığımızda;

*Dolunay, İkizler burcunun 00 51' derecesinde gerçekleşiyor. Güneş Yay'a yeni geçmiş haritanın 12. evinde ve Ay haritanın 6. evinde. Alcyone sabit yıldızı ile kavuşumda.
*Güneş, anın yükseleni Yay'ın yöneticisi Jupiter ile kolkola. 
*Merkür retro hareketini sürdürüyor. Neptün ile kare açıda. Antares'e yaklaşıyor.
*Mars ise; Dolunay'a T-kare açı gönderiyor. Fomalhaut ile kavuşumda.
*Şiron Scheat, Dolunay'a iyicil açılar gönderse de Venüs ile 150. Ve Uranüs de Güneş ile 150 derece açı yapıyor.

Yeryüzüne Baktığımızda;

Kendini özlüyor musun? diye soruyor gökyüzü. 'Seni sen yapan şeyler' olduğunu sandıklarına baktığında belki de aslında 'senin sen olmanı engelleyen' bağımlılıklar olduğunu göreceksin. Sen de biliyorsun canının yandığını ve mantığını çoktan rafa kaldırdığını. Veya duygularını üstündeki baskı yüzünden duyamadığını. Evet, tam da yaşadıklarını dilemiştin ama belki de dileğinin senin için doğru olmadığını görmek için yaşıyorsun bu döngüyü, nereden biliyorsun? 

Deneyimlerinle büyüyecek, olgunlaşacak ve hayallerine aklın, kalbin sağlam bir adım daha atabileceksin ya da kendi yarattığın dramatik denizinde bahanelerinle çırpınıp duracak, boş yere kulaç atacaksın. Özgürlük hissi ruhunu sararken harekete geçmek yerine durup bir düşünmeli. Şimdi terazinin diğer kefesini de mantık veya duygularınla dengeleme zamanı. Kulaklarını tıka susmayan kalabalığa. Hayat ve insanlar üstüne gelse de, ellerin kolların bağlanmış gibi hissetsen de, unutma tüm bunlara izin veren yine sensin. İçindeki keşfetme, merak ve hayata karışma dürtüsünü ortaya çıkart, yarım kalan işlerini tamamla, kendini yalnızca sen güdüleyebilirsin, sıyrıl kabuğundan, uzat ellerini yıldızlara, yapabilirsin.

Kendi içinde çelişirken, hayattan ve karşındaki insanlardan tam olarak neler beklediğini kestiremezsin. Gerçekliğe bakabiliyor musun? Hayatla beraber akışta mısın? Kır içindeki vesveselerin kabuğunu, duygu ve davranışlarının sorumluluklarını almayı öğren, cesur ve olgun ol. Kimse veya hiçbir şey suçlu değil, şimdi yalnızca kendi çizgine gir. Esas olan haklı çıkmak değildir; kırmamak, incitmemek ve huzurla başını yastığa koyabilmektir bazen. Fevri kararlarla kolay yolu seçebilir ve kendini rahatlattığını sanabilirsin, bu süreçte önemli olan bu derin okyanusta inci tanesini fark etmek, detaylar ve farkındalığın güzelliği ile yol almaktır.

Bu günlerde, bin düşünüp bir söylemeli insan. Yargılamadan, büyük öfke ile yakıp yıkmadan, sızlanıp durmadan, paranoya yapmadan ve fikirlerinin dogmatik olmadığını unutmadan. Dilinle direttiğin kalbini kırar ve o yüksek sesli ağır cümlelerin bir bumerang gibi gerdanına dolanır, yine seni yorar. Hepimiz bu yeryüzüne, farklı frekanslarda, birbirimizden bir şeyler öğrenmeye geldik. Kimse kimseden daha üstün değil, sadece rollerimiz farklı, bu Dolunay'da en çok bunu unutmayın. 

Yeryüzü tıpkı gökteki tılsımlar gibi süprizlerle dolu. Hayatın matematiği kusursuz olsa da, insan aklı bunu düzenleyemeyeceğini kabullenmeli bazen. Hiçbir şey tam zamanında, tamamen mantık çerçevesinde olamaz ve sorgulaya sorgulaya bizi duymak istediğimiz o mükemmel cevaplara ulaştırmaz. Her saniyeyi planlasak ve tüm sorularımıza yanıt bulduğumuzu sansak dahi evrenin her zaman bambaşka, bizim planladığımızdan daha müthiş planları vardır ve bu yüzden düzenimizin her an değişebileceğini kabullenmeliyiz. Doğru cevapları almak için çırpınmak boşadır, çünkü esas doğruyu bizler de bilemeyiz, bu nedenle güvensizlik ve vesvese sadece beynimizde karanlık, çıkmaz sokaklar yaratacaktır.

Bu dönem; birçok kişinin maskeleri düşecek, öfkesine yenik düşenlerin itibarı zarar görecek, ihanet gün yüzüne çıkacak ve dolandırıcılar, yalancılar ağır bedeller ödeyecekler. Kapandı sanılan eski defterler bir bir açılırken çevrilen her yaprak aradaki bağa zarar verecek ve kimseye hiçbir şey kazandırmayacaktır. Manipülasyona aldanmayın, eşyalarınıza sahip çıkın, verilerinizi yedekleyin ve duyduklarınızın doğruluğunu sorgulayın. Yeni olan hiçbir şeye başlamayın, imzalar atmayın.

Toplumda;


*Boyun, göz, tiroid rahatsızlıkları hortlayabilir.
*Dalgınlık ve öfke nedeniyle kazalar yaşanabilir. 
*Mars Balık bizleri ruhsal olarak sularında boğarken, denizlerde de boğulmalara ve kazalara sebep olabilir. 
*Din konusundaki çatışmalar büyük gerginliklere sebep olabilir.
*İnternet, basın, yayın, iletişim konusunda aksaklıklar yaşanabilir.
*Yurtdışı, üniversiteler, hapishaneler ve hastaneler gündemde olabilir. 


Kalbinizin sesini dinleyin. Dengede ve akışta, dürtülerden, yargılardan, acıtasyondan ve öfkeden sıyrılarak, sevgiyle kalın.

15 Kasım 2018 Perşembe

BAMBAŞKA GÖKYÜZÜ ALTINDA - KASIM 2018




Asırda bir görülecek 16-17 Kasım günlerine, bin yılda bir yaşanacak bir aya ve belki hayatınızın en farklı olaylarını yaşayacağınız 2019 yılına hazır mısınız?

Evren matematiğinin sert bir mizah anlayışı var. Yıl biterken karmanın son ısırığı dişliyor ve gülüyor. Bir retronun bittiği gün yılın son retrosu başlıyor. Farklı bir ruh halinde olabilirsiniz. Mucizevi şifa enerjisi sizi bulabilir.

AYNI GÜN Venüs İleri'ye gitmek için (S)durağan konumda- Merkür Retro'ya dönmek için (S) durağan konumda- ve Mars burç değiştirmeye hazırlanıyor. Bu tarihlerde doğan bebekler hayatlarında zorlukların ardından açacak kardelen misali yeryüzüne bir şeyler katacak önemli kişiler olacaklardır.


Bu aydan itibaren Jupiter Yay'da kendi evinde, Uranüs geri giderek Koç'a döndü, aynı zamanda bu ay 2,5 yıllık yeni döngüyü başlatacak Ay Düğümleri de değişti. Gökyüzü yaklaşan bir rüzgarı fısıldıyor, zaman spiralinde nelere tanıklık etti kim bilir. 31 Ekim'de Samhain günü ile son hasat döngüsü bitti, toprak karla örtülmeye hazırlanıyor, havalar şiddetli kışı haber veriyor, şimdi yılın çarkına bakıp düşünmeli.

4 Ekim tarihinden beri Retro olan Venüs; ilişkiler, maddi konular, değer duygumuzla ilgili bizleri epey zorladı nihayet bulutlar dağılıyor. Önce Lucifer ardından 6-7 Kasım tarihlerinde Nemesis pozisyona girerek karanlık olaylar, arka planda dönen işler, açığa çıkan sırlarla bizleri yüzleştirdi. Venüs, Akrep burcunda en zararlı konumdadır ve baskı, öfke, şiddet, değersizlik yaratır. 31 Ekimden itibaren ise Terazi'de retroya girerek ilişkiler konusunda hayat boyu yaptığımız, yaşattığımız ne varsa başka olaylar ve kişilerle bizlere hesaplaşma yaşattı.

Bugünlerde Retro'dan çıkmaya hazırlanırken 15-16-17 Kasım tarihlerinde S (durağan) konumda. Yani dünyamızdan gözlemlediğimizde hareket etmiyor gibi görünüyor. Retro boyunca yaşatmadığını tam giderken önümüze sunabilir. Takıntı yapmamalı, hiçbir şeyi zorlamadan akışta kalmalı hatta bence sanat dışında bir şeyle ilgilenmemeliyiz. Yeryüzünde adalet ve denge duygusu sorgulanacak. Ardından ileri hareketi ile yaşanılan olayların üstünden hiçbir şeyi eksik bırakmamak için yeniden geçecek, 26 Kasım haftası yaşadığımız ve yaşattıklarımızı sorgulatarak bir karar verdirecektir. İlişkilerde ani bitiş ve başlangıçlar yaşayabiliriz. 3 Aralık tarihinden itibaren finansal konulardaki durağanlığın sona erdiğini gözlemleyebiliriz.

İkizler'in yöneticisi Merkür, 31 Ekim tarihinden beri burç Yay'da ilerliyor. Zaten Yay'da en zararlı durumdayken bir de tıpkı Venüs gibi zararlı olduğu burçta Retro'ya hazırlanıyor. 15-16-17 Kasım tarihlerinde (S) yani durağan konumda olacaktır. İletişim, zihin ve hayata bakış açımızı yöneten Merkür 17 Kasım- 7 Aralık tarihlerinde Yay ve ardından Akrep'te retroya girerek fikirlerimizi dogmatik savunmamayı, takıntı yapmamayı, haklı olmak uğruna düşüncelerimizde diretmemeyi öğretecektir. Jupiter'in de etkisiyle insanları yargılamamayı, az-öz konuşmayı, yüzeysel değil derin düşünmeyi, dobra olacağım derken patavatsız olmamayı, umursamaz veya düşüncesizce konuşmamayı bizlere gösterecektir. Aşırı iyimserlik ve boşvermişlik, fanatizm, yanlış dini inançlar bizlere zarar verecektir, uzak durmalıyız. Sosyal medya, yabancı kültürler, yabancı dil, uzun yolculuklar, akademik eğitim konularında aksamalar yaşatabilir. Dünya'da din ve inançlar ile ilgili manipülasyon, yobazlık ve çatışmalar gözlemlenebilir. Bu döngü ileride insanlığa farklı vizyonlar katmak için yaşanacak deneyimlerin başlangıcı olacaktır.

Kalbindeki çekirdeğinin manyetik etkisiyle elektronik cihazlarda sorunlar meydana gelebilir. Her şeyinizi yedekleyiniz. Zihinsel dalgınlıklar, iletişim sorunları, evrakla ilgili işlerde gecikmeler, ticari problemler, verilen sözlerin tutulmaması, ödemelerde sorunlar, anlaşmalarda aksaklıklar yaşatabileceğinden yaptığınız her işi defalarca kontrol ediniz. Araba alım satımı yapmayınız, aracınızın tüm kontrollerini yapınız ve trafik kazalarına dikkat ediniz. Ayrıca yeni başlangıçlar için uygun bir zaman değildir. Retrolar evrende yarım bıraktığımız işleri tamamlamak için yardım eder. Yarım kalan hesaplar kapanır.

Mars ise yaz boyu bir ileri bir retro harekette Kova burcundaydı. Bizlere bireyliliğimizi korumayı, başkalarını da düşünmeyi, özgürlüğümüzü savunmayı, en çok da tutulmalarla beraber 'insanlığın sınavı'nı gösterdi. Şimdi ise 16 Kasım- 1 Ocak tarihleri arasında Balık burcundan etki almaya başlıyor. 13 Aralığa kadar Jupiter ve Merkür ile kare açı yapacağından, olayların ardını düşünmemek kandırılmalara yol açabilir. 5-6 Aralık'ta Neptün ile beraber hareket edeceğinden gerçek düşüncelerimizi gizleyerek kendimize ve çevremize küçük tatlı yalanlar söyleyebiliriz, günü kurtardığımızı sanabiliriz. Mars; hareket enerjimiz, davranışlarımız, cesaret ve motivasyonumuzdur. Ateş burcunun yöneticisi su grubu Balık burcunda enerjisi baskılanır. Baskılanan enerji bu dönemde hudutsuz nehirler gibi aşırı duygusal reaksiyonlar, suçlama, vazgeçişler olarak ortaya çıkabilir. Merkür'ün de retro etkisiyle içe dönme, yüzleşme, bilinçaltımızda ne varsa açığa çıkartma zamanıdır. Zaten içte içe bildiklerimiz ama itiraf edemediklerimiz su yüzüne çıkarak artık bizden çözüm bekleyecektir.

Olumsuz olarak; kendimizi kurban psikolojisine sokma, haksızlığa uğradığını düşünüp durma, alınganlıklar, motivasyon düşüklüğü, hayalcilik, ruh halinin büyük değişkenliği, hassasiyet, bağımlılıkların artışı, dalgınlıklar yaşatabilir. İntihar vakaları bu dönemde artış gösterebilir. Mantığımızı tamamen devre dışı bırakıp zihnimiz adeta suyun üzerinde süzülüp uzaklaşan bir halde, paranoyalarla karşımızdakine ve kendimize gereksiz yere yüklenebiliriz. Gizli düşmanlıklarla ve kıskançlıkla uğraşmamız gerekebilir. Hem zihinsel olarak boğuluyor gibi hissederiz hem de Dünya'da deniz ve uçak kazalarının yaşandığına şahit olabiliriz. Liderlerin her zamankinden daha agresif ve stresli olduğunu gözlemleyebiliriz.

Olumlu olarak; ruhsal çalışmalarla kendimizi şifalandırabiliriz. Ütopik hayaller yerine gerçekçi hayallerimize ulaşmak için adımlar atabiliriz. Bu dönem daha yaratıcı ve sezgisel hissedeceğiz. Suya dokunmak, yüzmek ruhumuza iyi gelecektir.

Kendinizi akışa bırakmaya ve ilahi plana inanmaya niyet edin. Siz; vicdanınız rahat, duygusal ve beşeri sorumluluklarınızı kimseye yüklemedikçe, suçlamak ve sızlanmak yerine nedenleri düşündükçe, evren sizin önünüze güzel senaryolarını sunacaktır. Bu farkındalıkla bilinçli davranışlar sergilediğinizde ilahi adalet yanınızda olacaktır. Yeryüzü bir deneyim arenası ve kaçışlar, ertelemeler sadece sınavlarımızı zorlaştırır. Ne kadar acı çekiyorsanız şifa da o kadar yakındır. Hayatınızda ne yaşanıyorsa bu deneyime ihtiyacınız var, bunu kabullenin. Astroloji, evren matematiğini çözerek farkındalıkla ilerlemek için bir pusula. Hiçbir şey sebepsiz var olmaz, unutmayın. İç huzurunuzu bulun. Sevgi ve sukunetle kalın.

6 Kasım 2018 Salı

7 KASIM 2018 YENİAY'I - AY IŞIĞI DOLUYOR DERİN SULARA



Takvimler 7 Kasım 2018'i, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 19.02'yi gösterirken göklerde Ay ve Güneş kavuşacak; YENİAY meydana getirecekler. 

Gökyüzüne Baktığımızda;

* Güneş ve Ay 15 derece, Akrep burcundan etki alıyor, haritanın 6. evinde ve Zuben Algenubi yıldızı ile kavuşumdalar!

*Anın yükseleni İkizler, 8 derece. Yöneticisi Merkür ise Almuten ve Yay burcunda, 7. evde. Yavaşlayarak Retro'ya hazırlanıyor. Neptün'e kare açı yapıyor.

*Yeniay, yöneticisi Plüto ile Sextile açı yaparken, Mars ile kare açı yapıyor. Mars ise Venüs ile Trine açı yapıyor.

*Neptün, Yeniay'a Trine açı yolluyor.

*Uranüs, 2018 Mayıs ayından önceki konumuna, Koç'a dönüyor, Ay düğümlerine T-kare açı yapıyor.

Yeryüzüne Baktığımızda;

Zihnimizin, kalbimizin, ruhumuzun, çevremizin kapalı kapıları ardındakiler taşıyor dünyamıza ve bir döngü, bir dönem, bir devir son buluyor, yüzleşmeye hazır mısınız? Aslında hep elimizdeydi belki de anahtar. Belki de görmeyi reddettik. Acılar, travmalar, baskı, öfke ve karamsarlık bizi kapılarımızı sıkı sıkı kapatmaya itti. Şimdi kapıları açıp o derin, soğuk, ıssız odalara girmeden çıkışa asla ulaşamayacağımızı fark edeceğiz. Sırtımızı dönsek de, kaçmak istesek de, maskelerimiz sığmayacak yüzümüze, karanlık sular derin. Bir girdap gibi çekileceğiz. İçten içe hep farkında olduğumuz, değişimden korktuğumuz için sakladığımız; içimize attığımız sorunlar, söylenmemiş cümleler, ertelenmiş hesaplar ellerimizi kara mürekkeplere bulayacak ki, bu uçsuz gecede apaydınlık Ay'a ulaşabilelim.

Sert, soğuk yazdan sonra içimizde kırılmış bir yerler var, bir bıkkınlık, belki de boşvermişlik. Kapanmamış hesaplar, tıkanan yollar, üstümüzde gölgeler. Fakat şimdi karamsar olasılıkları düşünme, kendimiz için üzülme, birilerini suçlama, sorumluluğu bir şeylerin üzerine atma, bahane üretme zamanı değil! Ne yaşandı ise yaşanması gerektiği için yaşandı. Şimdi sebeplerini görme ve bizi bu yola sürükleyen ne varsa, bunları yaşamamıza vesile olan insanlardan, bizi içten içe yiyip bitiren alışkanlıklardan, takıntılarımızdan, prangalarımızdan kurtulma zamanı. Direnmek sadece süreci uzatacak ve bizi daha çok geriye çekecektir. Hiç beklemediğimiz bir anda kendimiz olmayı engelleyen ne varsa, kendimiz için ondan arınacağız.

Aklımızı karıştırmaya çalışan sesler etrafımızda dönüp dururken, manipülasyon ağları çevremizi sarmışken ve zihnimiz bulanıklaştığında kulak vermemiz gereken sezgilerimiz olacaktır. Fakat bu paranoya değil, kalbimizden geçeni dinleme ve iç huzurumuzu bulmak için kendimize en iyisini sorma şeklinde olmalıdır. Rüyalarınızı ve evrenin gönderdiği sembolleri takip edin. Öz'ünüz gerçeği biliyor.

İş yerimizde, evimizde düzen öylece sürüp gider sanarken ani değişimler yaşayabiliriz. Aksattığımız her problem daha da büyüyerek önümüze çıkabilir. Gecikmeler yaşanabilir. Tadilatlar yapılabilir. Evde veya iş yerinde çalışanlarımız varsa onlarla ilgili sorunlar gündemi oluşturabilir. İş yerimizde kapalı kapılar ardında yapılmış haksızlıklar, iftiralar, dedikodular, yasal olmayan durumlar bir bir ortaya çıkabilir. Verimlilik ve kalite için yeni bir düzen getirilebilir.

Çevremizin ya da bizim sağlığımızda görmezden geldiğimiz sorunlar, artık tedavi edilmeyi beklediği için 'ben buradayım!' diyecektir. Bu sağlık sorunları en çok da; zararlı alışkanlıklarımız, kötü uyku düzeni ve kötü beslenmeden kaynaklanacaktır.

Ve ilişkilerimizde yaptığımız yanlışlar, hiç ortaya çıkmaz sandığımız sırlar, içimize attığımız sorunlar, alışkanlığa dönüşmüş veya çürümüş bağlar o kapıların ardından öyle bir taşar ki, evren yasalarını çiğneyen kişi biz isek bedelini öderken bulabiliriz kendimizi. Şayet salt sevgiye daha yakın taraf isek, o karanlık derin sularda ay gerdanımıza dolanıp bizi boğuyor sansak da, gün doğarken tertemiz göğe kavuşabiliriz.

Yeter ki bu süreçte; ön yargılardan uzak, dürüst, sabırlı ve kabullenici olalım. Bencilce ve sorumsuzca, değişime direnerek yalnızca kendimize zarar vereceğimizi kabullenelim. Maskelerin ardına sığınmak yerine yüzleşelim. En çok da kendimizle. Neyden vazgeçiyorsak orada kendimizi bulacağız. Yeryüzünde ne varsa, bizi arındırmak, büyütmek için bizim iyiliğimiz için var. Kendimizi kurban ilan edip bir kenarda üzülmek yerine, kabullenerek sebepleri görmek, evrenin bize anlatmak istediğini fark etmek bizi parlak göğe daha da yakınlaştıracaktır.

Yağmurlar ardımızda, renklerimizi solduranlardan ruhumuzun gökkuşağına erişmeye yürüyoruz. Derin sular ay ışığıyla her şeyi parlatacak, gözlerimizi kapatsak da bu döngü, bu evren matematiği her şeyi değiştirecek, olması gerektiği yere ve göğe doğru.

Dünya gündeminde;

Toplum önünde büyük suçlamalarla zor durumda kalan ve haksızlığa uğrayan kişilere şahit olabiliriz. Aynı zamanda birinin yaptığı para aklama, haksızlık, yolsuzluk, arka planda yapılmış yasal olmayan şeyler ortaya çıkabilir.

Sağlık ve hizmet sektöründe işleyiş ile ilgili düzenlemeler yapılabilir. Zehirlenme, ilaç ve su sorunları, bağımlılık yapan maddelerle ilgili büyük sorunlar yaşanabilir ve yeni düzenlemelere gidilebilir.

1 Kasım 2018 Perşembe

JUPİTER’İN YAY’INDAN ÇIKAN ŞANS OKLARI


Evrenin muazzam ahengi içerisinde, çapı Dünya'nın çapının 11 kat büyüklüğünde, Güneş sistemimizin en büyük ve büyük iyicil (benefit) gezegeni; Jupiter! Kozmik otobandaki Zodyak turuna 6 Kasım 2018 itibariyle, yöneticisi olduğu Yay takımyıldızı etkisiyle devam edecek. Bu etki, 2 Aralık 2019’a kadar sürecek.

Doğum haritamız, biz doğduğumuzda göbek bağımızın annemizden kesildiği andaki gökyüzünün fotoğrafıdır. Ve haritamızda her burcun, gezegenin, asteroidlerin ve yıldızların dereceler ve aralarındaki açılarla yerleştiği 12 ev vardır. Nasıl 12 tip insan olamazsa, içimizde tüm burçları farklı yerlerde ve farklı özellikleriyle kendimize özel taşırız. İşte şimdi Jupiter doğum haritamızda Yay burcu hangi evde ise o eve doğru hareket ediyor. Geçtiğimiz bir yıl akrepten etki alırken, akrep hangi evimizde ise o konuları büyüttü, akrep derinliğinde bilinçaltımızda sakladıklarımızla yüzleştirdi,  dönüştürmemize yardım etti. Yükselen burç mizacımızdır, jupiter ise genişleten etkilere sahip. Şayet kısıtlayan açılar almamışsa yükselen akreplere bu yıl şansın yanında kilo da verdi. Ve şimdi yavaşça uzaklaşıyor.

Gökyüzünün koruyucusu Jupiter, yuvası Yay’da;

- Hayat görüşümüzü, vizyonumuzu, dini inançlarımızı ve felsefemizi,

- Adalet, denge ve yasaları,

- Kendimize inancımızı, yeteneklerimizi, sınırlarımızı aşmayı,

- Sporu, hayat enerjimizi, cesareti,

- Bazen başka görüşlere kapalı olmayı ve önyargıyı,

- Yükseköğrenim konularını, eğitimi, derin araştırma ve bilgi toplama isteğini,

- Değişken yay ateşi ile bilgi meşalesini yaymayı,

- Yurt dışı seyahatlerini, yabancılarla işleri, ticareti ve yabancı dili,

- İyimserliği, farklılıkları tatmayı, özgürlüğü, ilahi korumaya inanmayı,

gündeme getiriyor, sorgulatıyor ve büyütüyor.

Kişisel haritamıza göre bulunduğu yeri genişlettiği için olumsuzlukları da büyütebilir, aman dikkat. Evren aşırıyı sevmez. Jupiter’in getirdiği iyimserlik ile müsriflik ve boşvermişlik duygusuna kapılmayalım. Yay’ın oku gibi, hedeflerimize nişan alalım. Ama sadece hedefe odaklı, takıntı ve koşullandırmalar ile gözü kapalı bir biçimde değil; yolun tadını çıkararak, doğruluktan şaşmayarak, deneyimleyerek, sorgulayarak ve kendimizi geliştirerek. Kimseyi kırmadan, yargılamadan, incitmeden, papatyaları güle ulaşmak için ezmeden. Akışta ve her deneyimi kabullenerek.

Jupiter en çok da, Retro harekette olacağı 10 Nisan- 11 Ağustos tarihleri arası tüm bunları nasıl yaptığımıza, nasıl çaba harcadığımıza ve elde ettiklerimizi nasıl kullandığımıza bakacak ve çabalarımızın karşılığını 11 Ağustostan sonra bizlere verecektir.

BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE;

Koç: Jupiter yolculuğuna 9. evinizde devam ederken, yaptığı olumlu açı ile hayata bakış açınızı sorgulatacak, vizyonunuzu genişletecek. Özgüveniniz artacak ve daha güçlü hissedeceksiniz. Yayılmak, sınırları aşmak ve farklı kültürleri, yeni bilgileri, evreni, dünyayı öğrenmek isteyeceksiniz. İçinizdeki coşku ateşi ile ruhen büyüyecek, inandıklarınızı deneyimlerinizle harmanlayarak kendinize göre giyeceksiniz. Hukuki sorunlarınız çözüme kavuşacaktır şayet haklı olan sizseniz. Eğitim anlamında ve seyahatler için olumlu etkiler söz konusu. Belki de yeni bir dil öğrenirsiniz. Yüksek öğrenim için sınavlara girebilir veya lisansınızı başarıyla tamamlayabilirsiniz. Uluslararası işleriniz varsa işlerinizi daha da büyütebilirsiniz. Fakat tembellik etmemeli ve gerçekçilikten uzaklaşmamalısınız. Yapmak istedikleriniz için Jupiter oklarından cesaret alacaksınız.