İki Tutulma Arasında, Yılın En Kadersel Haftasında... Hiçbir şey tesadüf değil!
Bugünlerde kendinizi sonsuz bir okyanusa bırakılmış, mesaj taşıyan bir cam şişe gibi hissedebilirsiniz. Ne batıyor, ne çıkıyorsunuz. Akıntı sizi nereye götürecek, geriye mi dönmelisiniz, kara nerede, ve siz neden buradasınız? Hiç bilmiyorsunuz. Bir yanınız derinliklerde, bir yanınıza Güneş vuruyor. Bir yanınız cesaret dolu, bir yanınız her şeyi bırakmış. Zihniniz çok dolu ama ruhunuz yorulmuş, sıkışmış olabilir. Adeta suya yazı yazıyor, boşa kürek çekiyor gibi hissedebilirsiniz. Oysa mesaj içinizde ve ulaşması gereken zamanda, ulaşması gereken yerde olacaksınız.
Ve 17 Mart haftası büyük bir dalga gelecek, sizi birden kıyunın yakınlarına, her şeyin netleştiği o yere getirecek. Bu hafta; karşılaşmalar, tanışmalar, olduğunuz yer, yaşadığınız olaylar, tesadüfi değil. Hepsi sizi bir kader planına hazırlıyor. Zihninizden geçenler, hisleriniz, söylenmemiş sözler, korkularınız, kaygılarınız, bastırılmış duyguların ayaklanması tesadüfi değil, hepsi sizi sınırlarınızı ve duruşunuzu değiştirmeye, yeni kararlara davet ediyor. Boşa kürek çekmiyor, olduğunuz yerde saymıyorsunuz.
Yalnızca 14 Nisan'a dek karar verme değil, gözlemleme sürecindesiniz. Ve henüz hayalleriniz, istediğiniz şeyler için şartlar da zaman da siz de hazır değilsiniz. Hala bazı korkularınızın ve şüphelerinizin esirisiniz. O yüzden karar veremiyor, o yüzden durduruluyorsunuz. Bu süreçte eylemde ve iletişimde olmaktan çok, kendinize dönmeli, kendinize zaman ayırmalısınız. 14 Nisan sonrası hayat hızlanacak, 28 Nisan sonrası kararlarınızı uygulamaya geçireceksiniz. Ve Eylül ayında, şuan inşa ettiğiniz her şey tamamlanmış, oturmuş olacak. Korkmayın, kendinize ve kaderinize inanın, hayallerinizi ve isteklerinizi merkeze alın, hayat akışıyla birlikte sakince yüzmeye devam edin. Sessizleşip teslim olabildiğinizde, zaman size rehberlik edecek. Ve yolculuğunuz size önemli bir şey anlatacak. Kıyı, artık çok yakınlarınızda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder