Bundan böyle...
Bu coğrafyada doğanlar olarak, ağır karmalarla tekamül ediyoruz.Ülkemizin doğum haritası, yanarak küllerinden doğmayı anlatırken,
Birliği, gelişimi, almayı ve vermeyi hep krizlerle hatırlıyor, onlarla daha güçlü yükseliyoruz.
Mart ayında; Plüto'nun yüzyıllar sonra Kova (birlik - bilgi - yenilenme için dönüşüm), Satürn'ün yıllar sonra Balık (maneviyat ile sınanma) enerjisinde yolculuğuna başlayacağı zamanın ekseninde,
Hayat bizi o günlere giden sürece hazırlıyor. Birliğe, bilime, dürüstlüğe, gerçekliğe, sağlamlığa hizmet etmeyen her şeyde hayat bizi yenilenmemiz için uyarıyor.
Dolunay 8 Kasım tutulmasını tetiklerken, hayat öyle bir işliyor ki,
Tüm maskeler iniyor, karanlığı aydınlık, aydınlığı karanlık gizleyemiyor.
Çocuklara hazırladığımız yeni gelecekte, hepsi korunarak bize emanet ediliyor, mesajlar onlar aracılığıyla geliyor.
Onların dharması, bizim karmamıza dönüşüyor.
Ülkemiz, annelik ederek değersizlik duygumuzu,
Sabrederek, durmadan çalışan koşturan hallerimizi,
Yardımlaşarak, yitip giden alma verme dengemizi,
Yarattığımız karmaları şifalandırmaya çağırıyor.
Manevi güç ve sakinlik akışı kolaylaştırırken,
Panik, öfke, ve korku, karanlık ve kaosa hizmet ediyor,
Kızdığımızı beslememek için sakinlik, birlik ve yardıma davet ediliyoruz.
'7' sayısının bir uyanış sayısı olduğundan ve uyanışın dünyanın tepe çakrası alanından geçen ülkemizden başlayacağından,
2020 yılında bir uyanış sancısının başladığından bahsetmiştim.
Mistik topraklarda başlayan uyanış,
Ülkemiz, 2025 itibariyle yeni zenginliklere ve güzelliklere hazırlanırken,
Bu doğumu fark eden, engellemeye çalışanlar olsa da,
Bundan böyle yükselişe giden yolda, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Uyku ne kadar derinse, uyanış o kadar sarsıcıdır.
Üst planda bu uyanışa kendini feda eden ruhlar için,
Düğümler Koç - Terazi aksına geçtiğinde (Temmuz 2023) adalet terazisinde,
Hak yerini bulmaya başlayacak.
2020'den 2032'ye dek; bugün inanamadığımız konular, telepati, manevi ve bilimsel olanın birleşmesine sahne olurken,
Algımızı dağıtan (haarp) konulardan, odağımızı esas olana çevireceğiz.
Elbette dünya üzerinde başka depremler ve toplumsal olaylar da olacak, fakat;
İçinde bulunduğumuz günler, dünyaya rehber olacak.
Ve yaşadıklarımızın aslında o günlere hazırlıkken, o günlerden o kadar korkmayacağımız dersler alınacak. Ve, bir şeyler değişmeye başlayacak.
Tutulmanın tetiğiyle tüm biriken enerjiyi uyandıran Mars retrosu;
Hareket edememe, nefes alamama, iletişim - eğitim - ulaşımın durması - kısıtlanması, hırsızlık, asparagas haberler, köpeklerin ve medyanın öne çıkışı, güvenlik, sınırlar, hastane ve tutuklanmalar, salgın tehlikesi ile tüm temalarını esas şimdi yaşatıyor, dikkatli olmalı. Önümüzdeki aylardan itibaren pek çok konunun aslını öğreneceğiz, alınan pek çok karar değişecek.
Esas sorunumuzun iç güvenlik olduğunu fark edeceğiz. Provakasyona gelmemek, yönetimin tavrı çok önemli olacak.
Dünyada;
Dini alanlar, kutsal topraklar, denizler, tsunami, sular ve
Asya, Ukrayna, Kızıldeniz daha fazla konuşulurken,
Teknoloji, yapay zekayı,
Sağlam yapılar kurmayı,
Kahraman beklememeyi,
İnsanlığın birliğinin kıymetini daha fazla anlayacağız.
Tutulma, şarkısını onu son gezegen tetikleyene dek söyler.
Ay'ın tetiklemesiyle hep gece yaşadığmız afetler,
Varlık - yokluk bilinci, ruh - beden, karanlık - aydınlık, doğum - ölüm ekseninde gerçekleşen,
Sevdiklerimizi güzelce, tertemiz uğurlamanın dahi önemini hatırlatan,
Ambulans sesine bile mutlu olunabildiğini gösteren,
Boğa - Akrep tutulmalarından geçiyor.
Aidiyet, güven temalarının zeminin sarsılmasıyla sarsıldığı bugünler,
Kök karmamıza işleyerek travmalara,
Ardından daha güvenli bir yaşamı inşa eden bugünün çocukları için için şifaya yol açıyor.
Hayat,
Küçük memnuniyetsizliklere, karamsarlıklara,
Bize iyi gelmeyenlere takılı kalmayacak kadar kısa.
Seni kendine yakınlaştıran her şeye teşekkür ederek ve
Geçmişini affederek özgürleş,
Kalbine iyi geleni bırakma.
Her olay öncesinde işaretleri ile beraber gelir,
Sadece bazen sen göremezsin.
Kalp gözünü açık tut,
Ve neden burada olduğunu unutma.
Toplumsal olaylar için önemli tarihler; 13- 18 Şubat'tan başlayarak 27 Şubat'ta zirve yapacak olan günler,
22- 27 Mart,
15 - 20 Mayıs,
7- 12 Ağustos,
Temmuz (ülke içi değişimler),
13 - 20 Kasım tarih aralıklarıdır.
İstanbul depreminin astrolojik olarak bu yıl gerçekleşmeyeceğini söylemek isterim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder